Google’ın Youtube’ı satın alması ile Google (Adsense) reklamlardan kazandığı parayı kullanıcıları ile paylaşmak istiyor. Youtube ise Adsense ile beraber çalışarak kazancının bir kısmını Youtube için içerik üretmeye çalışan kişiler ile paylaşıyor. İşte tam bu noktada insanlar Youtube için video çekerek kendilerine ek bir kazanç sağlamak amacındalar. Elbette ki bazı insanlar bu işi çok daha profesyonel yaparak ve popüler konular hakkında videolar çekerek çok büyük paralar kazanmaya başlıyor ve böylece Youtuber’lık kavramı doğuyor.
Vlogger, “Video-logger” kelimesinin kısaltılmış halidir. “Video-logger” ise, videolar oluşturan kişi manasına gelir. Vlogger’lar; Blogger’lar ile aynı işi yaparlar fakat içeriklerini yazmak yerine, kamera karşısına geçerek üretirler. Günümüzde en popüler Vlog kanalları YouTube’dadır. YouTube’a bir e-posta adresiyle üye olan herkes bir kanal açabilir, bunun için herhangi bir başvuru veya ödeme yapılmasına gerek yoktur. Kanalınızı ve ürettiğiniz içerikleri beğenerek kanalınızı takip etmeye başlayan kişilere ‘takipçi’ değil ‘abone” denir. Herkes eşit şekilde sıfır abone ile başlar.
Burada bir ifadeyi düzeltmek gerek. İnternet üzerinden gelir elde edilmesini ‘blogger’lar ile kısıtlamamak gerek. Mecra ister blog, ister web sitesi olsun, ister bir web sitesi olmadığı halde sadece sosyal medya hesaplarından paylaşım yapılıyor olsun; talep var ise bu işten pek ala para kazanılabiliyor. Instagram, Twitter, Youtube ve Facebook görsel ve videolu reklam iletilerinde başı çekerken, Vine, Snapchat gibi uygulamalarda da ürün tanıtımları için kullanılıyor. Anında birebir etkileşim alınabilen, günümüzün en etkili tanıtım mecrası olan sosyal medya hesaplarında ücretlendirme de, ulaşılan kişi sayısına göre kazanılıyor.
Web site yayıncılarının Youtuber ya da Vlogger ların içerik sayfalarında konuyla ilgili Google reklamları göstermesi veya farklı şekillerde para kazananlar her geçen gün artmaktadır. Günümüzde birçok bilişimci bunu uygulamakta bu yolla ciddi paralar da kazanmaktadırlar. Fakat teknolojinin, bilişimin bu kadar hızlı gelişimine karşılık kazandığımız gelir üzerinden alınan vergilerle alakalı nasıl davranmamızı düzenleyen vergi kanunlarımız bazen yeni konuların yeni gelir kalemlerinin nasıl vergilendirileceğini açık ve net anlatmakta zorlanmaktadır. Hal böyle olunca da Youtuber ya da Vloggerların Google Adsense gibi kaynaklardan veya veya farklı şekillerde gelir elde edenler işi karmaşa olarak görüp kayıt dışı gelirler elde etmeye devam etmektedirler. Oysa bizim vergi kanunlarımız doğru bakış açısı ile incelendiğinde genel tanımlamalarında bu konuları da açıklamıştır.
Artık vergi idaremizde bilişim gelirlerinin takip edildiğini bunu konusunda uzmanların yaptığını sanırım herkes biliyor zaten basına yansıyan haberler veya çevrenizdeki insanlardan da duyuyorsunuzdur. Son günlerde Vergi İdaresi, internet üzerinden gelir elde eden (fenomen, influencer, youtuber, yazılımcı, designer, app gelirleri, in-app purchase vb.) çok sayıda kişiyi vergi dairesine davet etmiş, geçmişte elde ettikleri gelirler hakkında sorular sormuş, gelecekteki gelirleri için şirket kurmalarını istemiş ve geçmişteki gelirlerin ödenmeyen vergileri konusunda yüksek tutarlarda vergi ödenmesi gerektiğini iletmişlerdir.
Bu soruyu aslında vergi kanunlarımızı doğru incelediğimiz zaman rahatlıkla cevaplayabilmekteyiz peki ne diyor vergi kanunlarımız ;
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, 1/2 nci maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalinin KDV’ye tabi olduğu,
- 4/1 inci maddesinde, hizmetin, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olduğu ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
- 6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye’de yapılmasının, hizmetin Türkiye’de yapılmasını veya hizmetten Türkiye’de faydalanılmasını ifade ettiği,
- 11/1-a maddesinde, yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin KDV’den istisna olduğu,
- 12/2 nci maddesinde, bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için, hizmetin yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Katma Değer Vergisi Kanunun; 8. Maddesi de vergi mükellefini tanımlarken “mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanları” mükellef olarak görmüştür. Ayrıca bu konu 17, 26, 30 ve 113 seri numaralı tebliğler ile de ayrıntılı anlatılmıştır. KDV kanunumuzun bu maddeleri ışığında Hizmet İhracatında KDV İstisnası Uygulanabilmesinin şartlarını açıklayan 26 seri numaralı genel tebliğinde aşağıdaki dört koşulun birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir:
- Hizmet Türkiye’de, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
- Fatura veya benzeri belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmiş olmalıdır.
- Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.
- Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.
Yukarıda aktarılan 4 şartın tamamının aynı anda gerçekleşmesi durumunda istisnadan yararlanılabileceği aksi halde yararlanılamayacağı unutulmamalıdır. Dolayısıyla yurt dışındaki bir müşteri için verilecek hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek bir fatura üzerinde KDV hesaplamasının yapılması için KDV uygulaması ile ilgili 26 seri numaralı genel tebliğde belirtilmiş olan yukarıda yazdığım 4 koşulun aynen varlığı zorunlu olmaktadır. Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebooka internet üzerinden, internet reklam alanı satılması Youtuber ya da Vlogger ın videolarından paylaşımlarından dolayı gelir elde etmeleri yukarda gelir vergisi açısından anlattığımız gibi süreklilik arz ediyorsa vergi mükellefi olmayı gerektirecek vergi mükellefi oluncada gelirinizi faturalayarak kayıtlarınıza almanız gerekecektir. Yukarda bahsettiğim gibi bu içeriklerden yurtdışından istifade edilecekse bu hizmet ihracatı olabilir kesilecek fatura KDV siz kesilmeyi gerektirebilir tabi bahsettiğim şartları taşımak kaydı ile. Fakat bu içeriklerden yurtiçinde istifade edilecekse gelir yurtdışından gelse bile KDV li fatura kesilmesi gerekecektir.
Olaya 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunumuz açısından bakacak olursak kanunun 1. maddesi verginin konusunu açıklamıştır. Aynı maddenin 2. bendinde kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur diyerek bir tanımlama yapılmıştır. Yine kanunun 3. maddesinde “kanunî veya iş merkezi Türkiye de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilen mükelleflere tam mükellefiyet kanunî ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilenlere dar mükellef denir” tanımlaması yapılarak kanunda dar ve tam mükelleflerin elde ettikleri gelirlerinin nasıl vergilendirileceği anlatılmıştır. Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, Youtuber ya da Vlogger ın içeriklerinden para kazanması kurumlar vergisi kanunu açısından dar mükellef ile yapılan ticaret kapsamında değerlendirilmelidir. Ticareti yapan reklam geliri elde eden Türkiye’deki kurumun şirket olması durumunda kurumlar vergisi kanunu açısından durum değerlendirilmelidir.Yaptığımız açıklamalardan anlaşılacağı üzere Google Adsense Facebook gibi web site yayıncılarının içerik sayfalarında konuyla ilgili Google reklamları göstermesi sayesinde Türkiye’deki girişimciler açısından şirket iseler kurum geliri şahıs iseler gelir sayıldığından vergiye tabidir. Yine vergi kanunlarımızdan Vergi usul kanunda fatura düzenlemek zorunlu kılındığı halde elde edilen gelir karşılığında “Yapılan ödemeler ile komisyon ve masraflar üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmekte” tanımlamasına yapan vergi usul kanunumuzun 231/5 maddesine rağmen Google Adsense geliri elde edenler bu gelirleri için fatura düzenlenmemeleri halinde yine vergi usul kanunun 344. maddesinde ayrıntılı anlatılan vergi ziaı yani vergi kaçıran durumuna düşme ile muhatap olacaklardır.
Türk Vergi Sistemi’nde beyan usulü vardır. Yani kişi gelir elde ettiğinde “gönüllü” olarak bunu beyan eder, vergisini öder. Kimsenin “Senin vergin var, neden ödemiyorsun?” demesine gerek yoktur. Türkiye’de yerleşik olmanız nedeniyle ister yurt içinde isterse yurt dışında elde ettiğiniz kazançlar vergilendirilmektedir. Bu nedenle bloğunuzdan yurt içi ve yurt dışı tıklamalar nedeniyle elde ettiğiniz reklam aracılığı hizmeti vergilendirilmelidir. Bunun için mutlaka tüzel kişilik sayılan bir şirket kurmanıza gerek yok, gerçek kişi olarak gelir vergisi mükellefiyeti tesis etmeniz mümkün. Elbette beyannamelerinizi verecek ve defter tutacak bir muhasebeci ile de anlaşmanız gerek. Gelir vergisinin yanında reklam şirketine bloğunuzda bir reklam gösterimi yapmasına aracılık etmeniz nedeniyle, bu şirkete bir hizmet ifası gerçekleştirmiş olduğunuzdan aynı zamanda KDV mükellefiyetiniz de vardır. Dolayısıyla AdThrive e vermiş olduğunuz hizmet için fatura da kesmeniz gerek. Ancak yurtdışından aldığınız tıklamalar dolayısıyla KDV’siz fatura kesmeniz mümkün, yurtdışına verilen hizmetler şartları yerine getirmeniz halinde KDV den istisnadır. Tabi bunun için yurt içi ve yurt dışı tıklamalarınızı ispat edebilmeniz lazım ki zaten AdThrive hesabınızdan bunu göstermeniz mümkündür.