Son zamanlarda Ticaretle uğraşan ve çek kullanan herkesi ilgilendiren bir konu 14.12.2009 tarihinde resmi gazetede yayınlanan 5941 sayılı çek kanununda değişiklikleri içeren yasa tasarısı geçen haftadan beri meclis gündeminde. Yasa tasarısının ilk üç maddesi görüşülüp kabul edildi bile diğer maddelerinin görüşülmesi bu hafta içinde tamamlanarak değişiklik yasa tasarısı yasallaşacak. Bende okurlarımıza kabul edilen ve görüşülecek çek kanunu değişiklik yasa tasarısı hakkında kısa bilgiler vermenin faydalı olacağı düşüncem ile bu yazımda değişen çek yasası hakkında kısa bilgiler vereceğim.
Bu konuyu araştırırken bir soru kafama takıldı ülkemizde çek yasası kapsamında kaç kişi mahkemelerde mağdur?
Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, giren 5941 sayılı (Yeni) Çek Kanunu ile 3167 sayılı (Eski) kanundan kaynaklanan toplam dava sayısı 405.704’e ulaşmış olup, 2010 yılında sadece karşılıksız çekten dolayı 250.302 kamu davası açılmış ve bunların 224.986’sı mahkûmiyetle sonuçlanmıştır. Diğer bir deyişle, ceza mahkemelerinde açılan toplam dava sayısının 3.344.599 olduğu değerlendirildiğinde, bunun %12’sini sadece çek kanunlarından kaynaklanan dava dosyaları oluşturmaktadır. Bu sayı, sulh ceza mahkemelerine açılan davaların ise yaklaşık yarısıdır.
TABLO-I
DAVA |
SAYISI |
KARŞILIKSIZ ÇEK DAVASI ORANI |
3167 ve 5941 sayılı çek kanunlarından kaynaklanan davalar |
405.704 |
%100 |
Özel kanunlar dolayısıyla ceza mahkemelerinde açılan davalar |
1.119.617 |
%36,2 |
Ceza mahkemelerinin tümündeki davalar |
3.344.599 |
%12 |
Yargıtay’daki karşılıksız çek dosyaları |
217.165 |
%20 |
Yukarıda tablo haline getirdiğim sonuçlar, karşılıksız çekten kaynaklanan davaların yargıya ciddi bir iş yükü getirdiğini göstermektedir. Yine aşağıdaki tablo 2 de göreceğiniz gibi yıllar itibariyle ülkemizde karşılıksız çek keşide etme suçunda nispi bir azalma olduğunu görülmektedir.
TABLO-II
DÖNEM |
MERKEZ BANKASI’NA BİLDİRİLEN KARŞILIKSIZ ÇEK ADEDİ |
2011 YILININ İLK 7 AYI |
306.740 |
2010 YILININ İLK 7 AYI |
572.973 |
2009 YILININ İLK 7 AYI |
1.224.048 |
2010 YILI |
900.272 |
2009 YILI |
1.910.650 |
Bakanlık, hukukta “ölçülülük” olarak nitelenen ekonomik suça ekonomik yaptırım ilkesini dikkate alarak karşılıksız çek düzenleme fiilini ceza hukukunun koruma alanından çıkartılmasına yönelik bir kanun tasarısı hazırlamıştır. Böylece artık bu fiil suç sayılmayacak ve cezalandırılmayacaktır. Para cezasının veya diğer idari yaptırımların uygulanabileceği durumlarda hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemesi gerektiğine ilişkin yaklaşımdan hareketle hazırlanan Tasarı doğru ve yerindedir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesinde karşılıksız çek düzenlemek suçu için adli para cezası öngörülmesine karşılık bu para cezasının ödenmemesi durumunda infazı, para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesi suretiyle yerine getirilmektedir. Bu durum, kanunda yaptırım olarak adli para cezası öngörülmüş olmasını anlamsız kılmaktadır. Borcunu ödeyemeyen kişinin hapse girmesi, ticari hayatının sarsılmasına ve hatta sona ermesine neden olduğundan bu kişinin borcunu ödeyebilme ihtimali de ortadan kalkmaktadır.
TBMM Genel Kurulunda, Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının ilk 3 maddesi kabul edildiğini yukarıda yazmıştım
Kabul edilen maddelere göre;
- Hakkında işlem yapılan kişiye uygulanan adli nitelikteki yaptırım, idari nitelikte bir yaptırıma dönüştürüldüğünden, daha önce adli sicilde tutulan yasaklılık durumuna ilişkin kayıtlar, Merkez Bankasında tutulacak.
- Çek defterinin her bir yaprağına, çekin basıldığı tarih de yazılacak.
- Kanunla, bankaların karşılıksız çek keşide edilmesindeki sorumluluğu artırılıyor.
Buna göre, banka ibraz eden düzenleyici dışındaki hamiline, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli bin TL veya üzerinde ise bin TL, çek bedeli bin TL’nin altında ise çek bedelini ödeyecek. Karşılığının kısmen bulunması halinde de çek bedeli bin TL veya altında ise kısmi karşılığı bin TL’ye tamamlayacak, çek bedeli bin TL’nin üzerinde ise kısmi karşılığa ilave olarak bin TL’yi ödeyecek. Çekin, üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl içinde ibraz edilmemesi halinde, muhatap bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutara ilişkin sorumluluğu sona erecek. Kanuni ibraz süresi içinde, karşılıksız çek veren kişi hakkında uygulanan adli nitelikteki yaptırım, idari nitelikte bir yaptırıma dönüştürülecek. Buna göre, mevcut durumda, karşılıksız çek veren kişi hakkında her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezası verilirken; yapılan değişiklikle, savcı tarafından her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve açma yasağı kararı verilecek. Karşılıksız çekin keşide edilmesi halinde, hamiline 6 ay içinde talep etmesi durumunda, Cumhuriyet Savcısı tarafından her bir çekle ilgili çek düzenleme veya çek hesabı açma yasağı verilebilecek.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı; karşılıksız çekin düzenlenmesi suretiyle dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde de verilecek. Böylece, karşılıksız çekle birlikte aynı zamanda dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmesinin yanı sıra, kişi, TCK’nin ilgili hükümlerine göre de cezalandırılacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı yapılacak başvuru ve itirazlar hakkında, Kabahatler Kanunu uygulanacak. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına karşı yapılan başvurunun kabulü halinde, buna ilişkin bilgiler, Adalet Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla Merkez Bankasına elektronik ortamda bildirilecek.
Tasarıya göre idari yaptırım süreci aşağıdaki şekilde işleyecektir;
1- Karşılıksızdır işlemi yapılması üzerine hamil, Cumhuriyet savcısından çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilmesini talep edecektir,
2- Cumhuriyet savcısı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre, idari yaptırımlara karar verirken uyguladığı usul çerçevesinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verecektir,
3- Cumhuriyet savcısı tarafından verilen idari yaptırım kararı, hakkında yasaklama kararı verilen kişiye 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 26. maddesine uygun olarak tebliğ edilecektir,
4- Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı uygulanan kişi, bu karara karşı 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na uygun olarak “başvuru Yolu”na gidebilecektir,
5- Yapılan başvurunun kabulü halinde yasak kaldırılacak ve durum T. Cumhuriyet Merkez Bankası’na bildirilecektir.
Halen yürürlükte olan düzenlemeden farklı olarak hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanabilecek kişi “çek hesabı sahibi” olarak düzenlenmiştir. Buna göre, tüzel kişiler hakkında da bu yaptırım uygulanabilecektir.
Halen yürürlükteki düzenlemeye benzer şekilde karşılıksız kalan çek bedelini faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi hakkındaki çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak ve T. Cumhuriyet Merkez Bankası’na bildirilecektir. Tedbir kararının verildiği Cumhuriyet başsavcılığına başvurularak talebin geri alınması halinde de çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kaldırılacak ve T. Cumhuriyet Merkez Bankası’na bildirilecektir.
Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, kararın verildiği tarihten itibaren 10 yıl geçmesi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmaksızın T. Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından kendiliğinden kaldırılacaktır.