Ana Sayfa / Makaleler / Yasa Dışı Faaliyetler ve Kara Para Nedir?

Yasa Dışı Faaliyetler ve Kara Para Nedir?

269-300x200[1]Bir yerde suç varsa, orada adalet yoktur…[Platon \ Eflatun]

Kara Para Nedir?

Kamuoyunda “kara para” kavramı, genel olarak kayıt dışı ekonomik değerleri tanımlamak amacıyla kullanılmakta ise de, hukuki anlamda kara para, kayıt dışı ekonominin sadece bir bölümünü oluşturmakta ve aklama kavramı da özü itibariyle kara paranın kayıtlı sisteme dâhil edilme çabasıdır.

Türk Ceza Kanununun 1. maddesinde yer alan; “Kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez. Kanunda yazılı cezalardan başka bir ceza ile de kimse cezalandırılamaz.” hükmünün doğal bir sonucu olarak, kara para aklama suçunda kara para ve kara para aklama kavramları yorumlanırken sosyal içeriği değil, kanun koyucunun bu kavramlara yüklediği anlamın ölçü olarak alınması gerekmektedir. Dolayısıyla kamu vicdanına göre kara para olarak adlandırılacak her iktisadi kıymet hukuken kara para tanımı içine girmeyecektir.

Kara paranın tanımı yapılırken dikkat edilmesi gereken noktalardan bir tanesi de kara paranın ekonomik, ahlaki, sosyal ve hukuki tanımlarının birbirinden farklı olduğudur. Kara paranın bu dört açıdan yapılması gereken tanımını tek ortak tanıma indirgemek kara para sorununun analiz edilmesi, incelenmesi ve önlenmesi açısından yanılgılara yol açabilecektir.

Bir suç işlenmesi sonucunda elde edilen paranın ekonomik açıdan kara para olması ve ilgili yasalarında cezalandırılmasına karşılık hukuken adının kara para olmaması, gerek toplum, gerekse devlet nazarında masum bir fiil olduğu anlamına gelmemektedir. Ancak ekonomik, ahlaki, sosyal ve hukuki anlamda kara para birbirinden farklı kavramlar olduğundan, ait oldukları çerçeve içinde değerlendirilmeleri gerekir.

Sosyal anlamda kara para: Sosyal anlamda kara parayı, dolaylı olarak da olsa toplumsal hayata zarar veren faaliyetlerden elde edilen her türlü kazanç olarak tanımlamak mümkündür.

Ahlaki anlamda kara para: Kara para, ahlaki anlamda, yasalarla yasaklanmış olsun veya olmasın, kara para olarak adlandırılsın veya adlandırılmasın toplum nazarında suç sayılan hareketler sonucunda elde edilen tüm kazançlar olarak tanımlanabilir. Çünkü toplum tarafından etik olmayan yollardan kazanıldığına inanılan her para ahlaki açıdan kara para kapsamına girecektir.

Ekonomik anlamda kara para: Ekonomik anlamda kara para, kanunlar tarafından suç sayılan fiillerin yanı sıra, ekonomik hayatı düzenleyen kural ve usuller ihlal edilerek elde edilen kazanç olarak nitelendirilebilir.

Hukuki anlamda kara para: Kara para, hukuki anlamda ülke mevzuatlarında öncül suç olarak belirlenmiş fiillerden elde edilen kazançlardır. Konuyu ülkemiz mevzuatı açısından ele alırsak; yasal faaliyetler sonucu elde edilen, ancak kayıt düzeni ve beyan dışında tutulan kazançlar 4208 sayılı “Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Kanun” tarafından kara para olarak kabul edilmemiştir.

Kazuistik yöntemle, yani tek tek sayılmak suretiyle belirlenen bu suçlar kara para aklama suçunun işlenmesinde “Öncül Suçlar” olarak tanımlanmaktadır.

Kara Para Aklama

Suç sayılan faaliyetlerden elde edilen gelirlerin genellikle nakit olması nedeniyle, serbestçe ve kısa sürede kullanılmaları mümkün değildir. Bu bağlamda, söz konusu gelirlerin yasa dışı faaliyetlerden elde edildiğinin tespit edilmesi halinde müsadere cezasının yanı sıra para ve hapis cezası da gündeme geleceği için,  elde edilen kara paraların aklanması zorunluluğu vardır.

Kara paranın aklanması; yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelire meşru görünüm kazandırarak kullanılabilir hale getirmek amacıyla, kasıtlı olarak kara paranın kaynağının gizlenmesi fiilidir. Hangi suçlardan elde edilen gelirin kara para kapsamında değerlendirileceği her ülkenin kendi yasal düzenlemelerinde yer almakta ve farklılık göstermektedir. Dolayısıyla kara para aklama suçunun kapsamı ve yasal tanımı da ülkeden ülkeye değişebilmektedir.

Kara Para Niçin Aklanır?

Kara para, yasa dışı yollardan kazanılan gelirlere, yasallık kazandırmak,  kaynağını gizlemek veya şeklini değiştirmek için aklanma işlemine tabi tutulmaktadır. Çünkü yasa dışı yollardan elde edilen gelirlerin serbestçe kullanılabilmesi mümkün değildir.

Gelirin yasa dışı yollardan elde edildiğinin tespit edilmesi durumunda söz konusu gelirleri elde edenler bir yandan hapis ve para cezalarına çarptırılacaklar, öte yandan ise bu yollardan elde edilen gelirlere nemaları ile birlikte el konulacağı için bu gelirlerden de mahrum kalacaklardır. Bu nedenle yasa dışı eylemlerden elde edilen gelirlere ilişkin kaynağın gizlenmesi gerekecek ve söz konusu gelirlere yasal faaliyetler sonucu elde edildiği izlenimi verilmeye çalışılacaktır. Böylece yasa dışı yollardan elde edilerek kaynağı gizlenen ve yasal yollardan elde edilen fonlardan ayırt edilmesi engellenen anılan gelirler, elde edenlerce risksiz ve rahat bir şekilde kullanılabilecektir.

Bu şekilde; yapılacak muhtemel denetimlerde gerekli açıklamalar yapılabilecek veya bu denetimlerin yapılmasını gerektirmeyecek şekilde bu gelirler, şüpheden uzak bir niteliğe kavuşturulacaktır. Kara paraya kaynaklık eden suçtan elde edilen gelirlerin çok büyük bir bölümünün nakit kullanımının düşük olduğu ve alınan önlemler nedeniyle büyük miktarlı nakit işlemlerin dikkat çektiği ülkelerde oluştuğu dikkate alındığında, bu gelirlerin nakit sisteme sokulması, aklayıcılar açısından daha büyük önem kazanmaktadır. Çünkü nakit halindeki gelir, günlük kullanımlar için harcanabilecek çok küçük bir kısmı hariç kullanılmaya uygun değildir. Dolayısıyla nakit halindeki bu gelirin kullanılabilir hale getirilmesi yani aklanması gerekir.

Kaç çeşit kara para aklama yöntemi bulunmaktadır?

Belirli bir sayı vermek mümkün değildir. Pek çok kişinin aklına gelmeyecek yöntemler kullanılabilir. Bu açıdan sınırsız sayıda aklama yöntemi vardır demek yanlış olmaz. Aklama yöntemleri ülkeden ülkeye, finansal sistemlerde kullanılan araçların çeşitliliğine bağlı olarak değişir. Ayrıca günümüzde yasa dışı gelir elde edenler artık kendi paralarını kendileri aklamamakta, bu işte profesyonelleşen aklayıcıları kullanmaktadırlar. Aklama işiyle uğraşanlar işlerini çok iyi bilen muhasebeciler, bankerler, hukukçular, mali danışmanlar vs. olabilir. Bunların sağlam bir mesleki geçmişi vardır, çoğu sabıkasızdır, öncül suçla hiçbir alakaları yoktur. Hizmetlerine karşılık olarak komisyon, prim adı altında gelir elde ederler.

Sınırsız sayıda yöntemle aklama yapmak mümkün olmakla birlikte en çok kullanılan ve mücadele eden birimler açısından öğretici olabilecek nitelikte olan yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Fonların fiziken ülke dışına kaçırılması,
  • Şirinler (smurfing) yöntemi,
  • Parçalama (structuring) yöntemi,
  • Vergi cennetleri (off-shore),
  • Paravan (Kâğıt üstündeki) ya da hayali şirketler,
  • Oto-finans borç yöntemi (Loan-back),
  • Döviz Büroları,
  • Kumarhane ve Gazinolar,
  • Nakit para kullanılan işyerlerinin işletilmesi (Göstermelik şirketler),
  • Sahte fatura (hayali ihracat),
  • Alternatif havale sistemleri (hawala vs.),
  • İnternet bankacılığı ve elektronik para.

Bu listeyi daha da uzatmak mümkündür.

Kara Paranın Aklanması İle Niçin Mücadele Edilmelidir?

Kara paranın kaynağını hep yasa dışı ve özellikle de ağır suçlar teşkil etmekte ve bu suçların başında ise uyuşturucu ticareti gelmektedir. Özellikle Dünyada yükselen terör dalgasının gerisinde de çoğu zaman uyuşturucu trafiği bulunmaktadır.

Geçmiş yıllarda büyük mafya gruplarının elinde bulunan uyuşturucu trafiği yavaş yavaş terör örgütlerinin denetimine geçmekte, bu gelişme ise, her ülke için önemli bir tehlike oluşturan terör örgütlerini kolayca güçlendirip, kontrolden çıkmaları sonucunu doğurmaktadır.

Kara para elde edilen bu faaliyetlere; silah kaçakçılığı, çocuk ve genç ticareti, beyaz kadın ticareti, organ ticareti, adam kaçırma, şantaj, resmi belgede sahtecilik,  ticari hile, sahte damgalı ölçü-tartı cihazı kullanma, kamu ihalelerine fesat karıştırma,  bilimsel ve sınaî casusluk, kasten adam öldürme, hileli iflas, kalpazanlık  vb. faaliyetler de eklenebilir.

Yukarıda belirtilen yasa dışı faaliyetler her toplumda büyük sosyal sıkıntılar yaratmaktadır. Ayrıca aklanan kara para miktarının her geçen gün artışı, suç örgütlerine siyasi açıdan güç kazandırdığı gibi bu örgütlerin devlet kurumlarındaki hakimiyetlerini de artırmaktadır.

Öte yandan, kara paranın aklanması ülke ekonomilerini de olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin; ekonomide mal ve hizmet arz-talep miktarında bir değişme olmadığı halde piyasaya sürülen para miktarındaki ani değişmeler fiyatlarda dalgalanmalara neden olabilmektedir.

Not: Bu makale Nevzat ERDAĞ’ın “Kayıt dışı,  Kara para Ve yolsuzluk” kitabından alınmıştır.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi UTTS Taktırma Zorunluluğu Geldi!

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete ‘de yayımlandı. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir