Ana Sayfa / Bilişim / Web Sitesi Reklamlarının Vergi Boyutu

Web Sitesi Reklamlarının Vergi Boyutu

res43-300x200E-ticaret, çağımızın vazgeçilmezlerinden olmasıyla birlikte vergilendirme alanında birçok sorunun ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bugün herhangi bir vergi dairesine gidip bu konu hakkında bilgi almak istediğinizde çalışanlar size konu hakkında tam bilgileri olmadığı için yanlış ya da eksik yönlendirme yapacaklardır. İnternet reklamcılığı ile gelir sağlayan herkesin bu gelirlerin vergisel boyutunu bilmek konusunda bir sorumluluğu vardır. Hukuk sistemimizde bilmemek gerekçe değildir.Elektronik ticaret, coğrafi sınırları kaldırması nedeniyle, vergiden kaçınma ve vergi kaçırma imkânlarını arttırmıştır. Vergilendirmenin temeli vergiyi doğuran olaydır. İnternet üzerinde yapılan işlemlerde vergiyi doğuran olayın kavranabilmesi açısından, somut ürünlerin yanında enformasyon ve veri kaynakları gibi dijital ürünlerin alışverişinin de yapılabiliyor olmasından dolayı güçlükler ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla global ticaretin geçerli olduğu dünyamızda mevcut vergi kanunlarıyla, e-ticaretin vergilendirilmesinde yetersiz kalınacağı açıktır. E-ticaretin farklı ülkelerde gerçekleştirilmesi kazancın elde edilmesi için yapılan harcamaların ne kadarının hangi ülkeye ait olduğunun bilinmesini gerektirdiğinden hem hukuki hem de teknik problemler ortaya çıkabilmektedir. Bu makalemde bu hassas konuyu vergi kanunlarımız açısından inceleyerek elektronik ortamda gelir elde edilmenin vergisel boyutunu ayrıntılı bir şekilde açıklayacağım.

GELİR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Elektronik ticaretten sağlanan gelirlere gelir vergisi kanunumuz açısından bakacak olursak Gelir Vergisi Kanunumuz gelir kavramını tanımlamamıştır. Ancak 1. maddesinde geliri yedi unsura ayırarak ve bunların kapsamlarını belirlemiştir.1.maddede sayılan gelirin unsurlarında 7. Sırada sayılan diğer kazanç ve iratlar tanımlaması ile “arızi kazançlar” alt türlerine ayırarak vergi kapsamına almıştır. Arızi kazançlar, Kanunun 82. maddesinde belirlenmiştir. Bu kapsamdaki gelirin özelliği, geçici bir faaliyete dayanmasıdır. Eğer ticari muamelelerin yapılması veya aracılık faaliyeti, devamlılık unsurunu içerirse veya bir ticari işletme boyutlarını kapsayacak şekilde ifa edilirse, kazanç artık ticari kazanç kapsamına girecektir. GVK 37. Maddesinde Her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır tanımlaması ile vergilendirilecek kazanç tanımlanmıştır. Yine kanunun 9. Maddesinde vergiden muaf gelirler tanımlanmıştır. Vergi mevzuatı açısından “edinilen kazanç” kavramı temeldir, vergi mevzuatı istisnalar hariç bu kazancın kaynağı ile pek ilgilenmez. Elde ettiğiniz gelir Madde 9 ve müteakip maddelerde belirtilen istisnalardan birine girmiyor ise vergiye tabidir. Gelirin internet üzerinden sağlanıyor olması, vergi yükümlülükleri açısından bir fark yaratmaz. Gelir vergisi açısından web sitesinden elde edilen gelir süreklilik arz ediyor ise ticari gelir olarak nitelendirilebileceği gibi, gayrimenkul sermaye iradı ya da hizmet olarak da vergilendirilebilir. Bana göre Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması gelir vergisi kanunumuz açısından ticari kazanç çerçevesinde hizmet satışıdır. Bunun sebebi ise; kazanç elde edilen faaliyetin vergilendirilmesi vergi kanunlarında ana unsurdur. Bu hususun muaf olduğu durumlarda kanunlarda açıkça belirtilmiştir. Web sitesinden dolayı alacağınız reklam geliri süreklilik arz ettiği ve kazanç getirici olmasından dolayı ticari kazanca girmektedir. Bu tür gelir elde edenlerin vergi mükellefiyeti açtırması gelir bedellerini faturalayarak üzerinden vergi ödemesi gerekmektedir.

KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

Katma değer vergisi kanunun 1. Maddesi Verginin Konusunu Teşkil Eden İşlemleri tanımlarken Türkiye’de yapılan işlemler katma değer vergisine tabidir demektedir. Kanunun 8. Maddesi de vergi mükellefini tanımlarken “Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanları” mükellef olarak görmüştür. Yine kanunun 11. Maddesi mal ve hizmet ihracını tanımlarken 12 ve 32. Maddelerinde Mal ve hizmet ihracatında KDV’den muaf olmanın şartları tanımlanmıştır. Ayrıca bu konu 17, 26, 30 ve 113 seri numaralı tebliğler ile de ayrıntılı anlatılmıştır. KDV kanunumuzun bu maddeleri ışığında Hizmet İhracatında KDV İstisnası Uygulanabilmesinin Şartlarını açıklayan 26 seri numaralı genel tebliğin (K) bölümünde yer alan aşağıdaki dört koşulun birlikte gerçekleşmiş olması gerekmektedir

  1. Hizmet Türkiye’de, yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.
  2. Fatura veya benzeri belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmiş olmalıdır.
  3. Hizmetin bedeli döviz olarak Türkiye’ye getirilmelidir.
  4. Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.

Hizmetten yurt dışında yararlanılması bu maddeler içerisinde tam anlaşılmayan bir konu olduğu için konu 26 ve 30 seri numaralı tebliğlerde ayrıntılı olarak açıklanmıştır Yukarıda aktarılan 4 şartın tamamının aynı anda gerçekleşmesi durumunda istisnadan yararlanılabileceği aksi halde yararlanılamayacağı unutulmamalıdır.

Dolayısıyla yurt dışındaki bir müşteri için verilecek hizmet ile ilgili olarak düzenlenecek bir fatura üzerinde KDV hesaplamasının yapılması için KDV uygulaması ile ilgili 26 seri numaralı genel tebliğde belirtilmiş olan yukarıda yazdığım 4 koşulun aynen varlığı zorunlu olmaktadır.

Tebliğde yer alan koşulların herhangi birinin gerçekleşmemiş olması halinde hizmet yurt dışındaki bir müşteri için verilmiş olsa dahi yapılan iş KDV’ye tabi olacaktır.

KDV kanununda beyan esasına göre yapılan mal veya hizmet ihracatının kanunda belirtilen sürelerde beyan edilme zorunluluğu vardır.

Şimdi verdiğimiz bu bilgiler ışığında Yukarıda gelir vergisi açısından incelediğimiz Elektronik ticaretten sağlanan gelirlerin durumuna KDV açısından bakacak olursak

Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması KDV kanunumuz açısından Web sitenizde google kendi reklamını veriyor ise bu hizmet ihracatıdır açıkladığımız gibi hizmet ihracatı KDV den muaftır. Fakat hizmet ihracatının KDV den muaf olması bu hizmet için aldığımız paranın beyan edilmesine engel değildir. Verdiğimiz bu hizmet için hizmet ihraç faturası düzenleme zorunluluğumuz ve bu faturaları beyan etmem zorunluluğumuz da bir muafiyet yoktur.

Şu ana kadar Katma Değer Vergisi Kanunu açısından web sitesindeki reklam alanını Google ve Facebook gibi firmalardan internet üzerinden reklam alanı satılmasında KDV acısından muafiyet olduğunu fakat bu muafiyetin beyan zorunluluğunu kaldırmadığını anlattık

Bu konunu diğer boyutu da; Google ve Facebook gibi firmalardan internet üzerinden reklam alanı satın alınması durumunda ne olacağıdır?

Google gerekse de Facebook’tan internet üzerinden, internet reklam alanı satın alınması hizmetten Türkiye’de faydalanılması sebebi ile KDV’nin konusuna girmektedir. KDV’nin konusuna giren bu işlemler nedeniyle vergiyi kim, nasıl beyan edip ödeyecektir?

Sorusunun cevabını; Maliye Bakanlığı da yurt dışından sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesi ile ilgili 15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile açıklamıştır.
15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğin de; “Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesine göre işlemler Türkiye’de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Aynı Kanun’un 6/b maddesine göre, Türkiye’de yapılan, değerlendirilen veya faydalanılan hizmetler Türkiye’de ifa edilmiş sayılacaktır denmektedir. Yurt dışındaki firmalara yaptırılan hizmetlerden bu kapsama girenlerin vergiye tabi olacağı açıktır. Bu gibi hizmet ifalarında, mükellef esas olarak yurt dışındaki firmadır. Fakat firmanın Türkiye’de ikametgahı, iş yeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmaması halinde vergi, sözü edilen Kanun’un 9. maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenecektir. Diğer taraftan ödenen bu verginin aynı dönemde 1 no.lu KDV beyannamesinde genel hükümlere göre indirim konusu yapılması mümkündür.

KURUMLAR VERGİSİ KANUNU AÇISINDAN

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunun 1. Maddesi verginin konusunu açıklamıştır aynı maddenin 2. Bendinde Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur diyerek bir tanımlama yapılmıştır. Yine kanunun 3. Maddesinde dar ve tam mükellef tanımlaması yapılarak

(1) Tam mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında elde ettikleri kazançların tamamı üzerinden vergilendirilirler.

(2) Dar mükellefiyet: Kanunun 1 inci maddesinde sayılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye’de bulunmayanlar, sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançları üzerinden vergilendirilirler denmiştir.

Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması kurumlar vergisi kanunu açısından dar mükellef ile yapılan ticaret kapsamında değerlendirilmelidir. Ticareti yapan reklam geliri elde eden Türkiye’deki kurumun şirket olması durumunda kurumlar vergisi kanunu açısından durum değerlendirilmelidir.

Bu konunu diğer boyutu da; Google ve Facebook gibi firmalardan internet üzerinden reklam alanı satın alınması durumunda ne olacağıdır?

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre Türkiye’de kanuni merkezi veya iş merkezi olmayan firmalar dar mükellef kurum olarak adlandırılmaktadır.

Kurumlar Vergisi Kanununda dar mükellef kurumların Türkiye’de elde etmiş oldukları kazançların vergilendirilmesinin üç şekilde yapıldığı görülmektedir

Buna göre dar mükellef kurumlar, kazancın niteliğine göre;

1-      Yıllık kurumlar vergisi beyannamesi vererek,

2-       Özel beyanname vererek,

3-      Kazancı sağlayanların kurumlar vergisi stopaj yapmak suretiyle vergilenmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 22. maddesinin 1. fıkrasında; “Dar mükellef kurumların iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır. ” Hükmü yer almış fakat iş yeri veya daimi temsilci olmadan elde edilen ticari kazançların yıllık beyanname ile beyan edileceğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Diğer taraftan Kurumlar Vergisi Kanununun 3. maddesinin 3. fıkrasında “dar mükellef kurumların kurum kazançlarının Türkiye’de iş yeri olan veya daimi temsilcisi bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler aracılığıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlardan” ibaret olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, dar mükellef kurumlar iş yeri veya daimi temsilci vasıtasıyla elde ettikleri kazançlar için tam mükellef kurumlar gibi yıllık kurumlar vergisi beyannamesi verecektir. Ancak iş yeri veya daimi temsilci olmadan elde edilen ticari kazançlar için yıllık kurumlar vergisi beyannamesi verilmeyecektir.
Dar mükellefiyette vergi kesintisi ise Kurumlar Vergisi Kanununun 30. maddesinde açıklanmıştır. Söz konusu maddede “dar mükellefiyete tabi kurumların, yine aynı maddede sayılan kazanç ve iratları üzerinden, bu kazanç ve iratları nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı” hüküm altına alınmıştır. Söz konusu madde kapsamında iş yeri veya daimi temsilci olmadan elde edilen ticari kazançlar nedeniyle yapılacak ödemelerden vergi kesileceğine dair bir hüküm konulmamıştır.

Yaptığımız açıklamalardan anlaşılacağı üzere Kurumlar Vergisi Kanununun da dar mükellef kurumların iş yeri veya daimi temsilci olmadan elde edilen ticari kazançların vergiye tabi olduğu hususunda bir belirleme yapılmamıştır.

Bu nedenle Google ve Facebook gibi yurt dışı kaynaklı firmalardan internet üzerinden, internet reklam alanı satın alınması olayında bu firmaların Türkiye’deki iş yeri veya daimi temsilcisi olmadan bu kazancı elde etmeleri nedeniyle bu firmaların kazançları kurumlar vergisine tabi değildir. Fakat hizmet alımı yapıldığı için hizmeti alan firma açısından faturanın gider yazılabilmesi için Yukarıda Katma değer vergisi kanunu açısından izah ettiğimiz şekilde alış faturasının vergilendirilerek gider yazılması gerekmektedir.

VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN

213 sayılı Vergi usul kanunumuz açısından Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması konusunu incelediğimizde kanunun 232. Maddesinde fatura kullanma mecburiyetinde olanlar sayılmıştır. Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229. maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.” 231/5. maddesinde de; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren 7 gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”Hükümleri yer almaktadır. Aynı kanunun 256. Maddesinde Defter ve Belgelerle Diğer Kayıtların İbraz Mecburiyeti açıklanmış, kanunun 344. Maddesinde de vergi ziyaı tanımlaması yapılmıştır. Bu anlattıklarımız ışığında web sitesi üzerinden gelir elde eden vergi mükellefi olmayan kişilerin durumuna baktığımız zaman.

Kanunda fatura düzenlemek zorunlu kılındığı halde elde edilen gelir karşılığında “Yapılan ödemeler ile komisyon ve masraflar üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmekte”  tanımlamasına rağmen fatura düzenlenmediği ve defter kayıtlarına alınmadığı durumlarda,  vergi incelemelerinde yukarıda bahsettiğimiz kanunun 344. Maddesinde bahsedilen vergi ziaı ile muhatap olacaklardır.

Bu konunun diğer boyutu; Google ve Facebook gibi firmalardan internet üzerinden reklam alanı satın alınması durumunda ne olacağına vergi usul kanunu açısından bakacak olursak?

 

253 sıra no’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B-Yurt Dışında Faaliyette Bulunan Mükelleflere Yaptırılan İş ve Hizmetler Karşılığında Alınan Belgelerle İlgili İşlemler” başlıklı bölümünde;

“Vergi Usul Kanununun kayıt nizamına ilişkin 215’inci maddesinde, bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulmasının mecburi olacağı belirtilmiştir. 227’inci maddesinde de “Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan  ve  üçüncü  şahıslarla  olan münasebet ve muamelelere ait olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir hükmü yer almıştır. Söz konusu kayıtların ise aynı Kanunun 229’uncu ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi gerekmektedir.

Bu hükümlere göre, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında ödemede bulunan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, yurt dışında mukim kişi veya kuruluşlardan aldıkları muteber belgeleri defterlerine gider olarak kaydedebilmekte dirler.

Buna göre, yurt dışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükellefler, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri sırasında belgelerde yazılı bedelleri, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstereceklerdir. Ancak inceleme sırasında inceleme elemanınca lüzum görülmesi halinde, mükellefler bu belgelerini tercüme ettirmek zorundadırlar.” ifadesine yer verilmiştir.

Yukarıda yazılanlardan da açıkça anlaşılacağı üzere, Google firmasından gelen belgelerde yazılı bedellerin, belgelerin düzenlendiği günde Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilerek kayıtlarda gösterilmesi gerekmektedir. Fakat hizmet alımı yapıldığı için hizmeti alan firma açısından faturanın gider yazılabilmesi için Yukarıda Katma değer vergisi kanunu açısından izah ettiğimiz şekilde alış faturasının vergilendirilerek

İLAN VE REKLAM VERGİSİ AÇISINDAN

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu içinde madde 12 ilâ 16 arasında yer alan İlan ve Reklam Vergisinin konusu kanunda,  “Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam, İlan ve Reklam Vergisine tabidir” şeklinde açıklanmıştır.

Kanunun 13. maddesinde; “İlan ve Reklam Vergisinin mükellefi, yurt dışından gönderilen ilan ve reklamlar dahil olmak üzere, ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran gerçek veya tüzelkişilerdir şeklinde tanımlanmıştır

Kanunun 14. maddesinde 10 bent halinde açıklanan ve vergiden istisna edilen konular

Bu konu yeni Türk Ticaret Kanunu Taslağında da ele alınmış ve işletmelere web sitesi yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu sitelerden çeşitli pazarlama faaliyetleri de gerçekleştirmektedirler. Sonuç olarak bu siteler vasıtasıyla işletmeler kendileri hakkında tanıtıcı faaliyetler yapmaktadırlar.

Yukarıda açıkladığımız İlan ve Reklam Vergisinin konusuna göre “her türlü” ifadesi ile konu çok geniş bir şekilde ele alınmıştır. Dolayısıyla akla gelebilecek her türlü ilan, tanıtım ve reklam faaliyeti eğer Kanunun 14. maddesinde sayılan istisna konuları arasında da yer almıyorsa verginin konusuna girmektedir.

Belediye Gelirleri Kanunu içinde yer alan İlan ve Reklam Vergisinin 14. maddesinde 10 bent halinde açıklanan istisna konularına baktığımızda web sitelerini verginin konusu dışında tutabileceğimiz bir hüküm bulunmadığı görülmektedir.

Makale konumuz açısından durumu değerlendirecek olursak Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması konusunu incelediğimizde Bu durumda söz konusu web sitelerinde verginin konusuna giren bir işlem gerçekleşmektedir. Ancak verginin hangi kıstaslara göre alınacağı ve beyan edileceği kanunen belirli değildir. Bu durumda da verginin kanuniliği ilkesi gereği bu alan vergileme dışı kalmaktadır. Bana göre son 5 yıl içinde 170 in üzerinde kanunda güncelleme bazılarında yeniden sil baştan yapılan ülkemizde önümüzdeki günlerde bu kanunda yenilenerek bu net olmayan durum netleştirilecektir.

AVRUPA ÜLKELERİNDE DURUM NASIL

Elektronik ticaretten sağlanan gelirler, dijital mal ve hizmetlerin sunumundan elde edilen gelirler, ülkeler arası vergi anlaşmaları gereği tam olarak tanımlanamamaktadır. Fakat genelde Ticari kazanç ya da gayrimenkul sermaye iradı şeklinde sınıflandırılmıştır. OECD ülkeleri uygulamalarında bir yazara, bir mucide ya da bir yayıncıya hakların devredilmesi karşılığında düzenli aralıklarla ödenen para veya menfaatler toplamı, gayrimenkul sermaye iradını ifade etmektedir. Gizli teknik hizmetlerin sunulması ve kullanılması sonucu elde edilen ve web sitesi sahiplerince telif ücreti karşılığı yayımlanan bilgilerden elde edilen gelirler de, gayrimenkul sermaye iradı kabul edilir. OECD ülkeleri ve ABD’de gayrimenkul sermaye iradı ile ticari kazançlar aynı tür vergilendirme rejimine tabidir. Elektronik ticaret yapan satıcının gayrimenkul sermaye iradı kabul edilen gelirleri çoğu ülkede zaten kaynakta kesinti yolu ile vergilendirilmektedir. OECD ülkelerince varılan anlaşmaya göre e-ticaret tüketimin yapıldığı yerde vergilendirilecektir. Belirtilen nedenlerle bütün ülkelerin sadece yerleşim yerine göre geliri vergilendirmesi bir sabit iş yeri belirlenme mecburiyetini ortadan kaldırmasının yanı sıra, problemi, ulusal hale dönüştürecektir. Bu konuda uluslararası internet hukukunun oluşturulması bir zorunluluk halini almıştır.

SONUÇ DEĞERLENDİRME

Türkiye’de iş yeri veya temsilcisi olmayan arama motoru Google ve sosyal paylaşım sitesi Facebook’a internet üzerinden, internet reklam alanı satılması veya bunlardan hizmet alınması konusunu ben sadece vergi mevzuatı açısından irdeledim, bu konunun diğer açılımları ticaret hukuk açısından ticari faaliyet niteliği, borçlar hukuku açısından sözleşmenin niteliği, HUMK açısından ispat konuları vs.) ayrı ayrı irdelenmesi gereken konulardır.

Satışın gerçekleştiği mecra internet de olsa, yapılmakta olan iş ticari bir faaliyet ise, öncelikle bir vergi mükellefiyeti tesis ettirilmelidir. Satışlar, şirket olarak gerçekleştirilecekse, “Kurumlar Vergisi”; şahsi olarak gerçekleştirilecekse de “Gelir Vergisi” mükellefiyeti tesisi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu faaliyetlerden elde edilecek gelir ilk etapta Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’ne tabi olmayı gerektirir. Ayrıca, bu gelirler Katma Değer Vergisi’ne de tabidir. Dolayısıyla, vergi mükellefi olan satıcı, satışın gerçekleştirildiği alıcıya, KDV’yi de hesaplayarak fatura kesmelidir.

Son söz olarak, gün geçtikçe daha fazla hayatımıza giren e-ticaret büyümeye ve burada varlık gösterenlere sayısız fırsatlar sunmaya devam edecek. Dolayısıyla, internet üzerinden satış yapacakların da vergi mükellefiyeti açısından durumlarını değerlendirmeleri ve internet üzerinden gerçekleştirecekleri işlemlerle ilgili vergisel yükümlülükleri konusunda önceden bilgi edinmeleri faydalı olacaktır.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi UTTS Taktırma Zorunluluğu Geldi!

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete ‘de yayımlandı. …

33 yorumlar

  1. Gerçeken çok bilgilendirici bir yazı olmuş.

    • Merhaba Abdullah bey,
      Güzel iltifatınız için teşekkür ederim ben paylaşılan herşey gibi paylaşılan bilgininde değer kazandığına inanıyorum bilişim sektöründe vergi boyutu ülkemizde çok açık bende bu sektörde çalışanlara faydalı olmaya çalışıyorum umarım faydalı olabiliyorumdur
      saygılarımla,

  2. Ellinize saglik. cok gûzel ve detayli, ayrica anlayacagimiz sekilde konuyu özerlemissiniz. Alman kökenli bir Firma olarak, internet sirketlerinin satisini ” saas” ile verdiginiz hizmet, anladigim kadariyla burda verilmemis sayiliyor, temsilci. Sirket kayiti, temsilci olmadi. Dilerim dogru anlamisimdir
    Saygilarimla
    Erol Yöndem
    Fact Finder

    • Merhaba Erol bey,
      Öncelikle güzel sözleriniz için teşekkür ederim.
      Bu makalemde anlatmaya çalıştığım vergi kanunlarımızn olaya bakışı şu şekilde internet üzerinden gelir sağlayan vergilendirilir fakat gelir sağlayan yurtdışında bir firma ise o zaman hizmeti alan sorumlu sıfatı ile vergilendirilir
      Hizmeti sağlayan firma SaaS Hizmeti veriyorsa;
      SaaS Nedir?Bir hizmet sağlayıcı tarafından merkezi olarak sunucu üzerinde barındırılan bir yazılım uygulamasının; birden fazla kişi/kurumun kullanımına sunulması işe dağıtımını sağlayan modeldir. SaaS, Servis sağlayıcılar tarafından sunulmaktadır. Bu şu demektir: müşteri olarak işletme ve operasyonel maliyetlerden kurtulmak ve sadece ihtiyacınız kadar olanı için düşük maliyetli ama kaliteli hizmet almak. Sahip olmanız gereken tek şey ise yalnızca o servisi almanızı sağlayacak bir hesap. Bu teknoloji sayesinde geleneksel lisans satın alma durumu yerini kullanıcı hesaplarına bırakıyor uygulamaları ne kadar kullanıyorsanız, o kadar ücret ödeyebiliyorsunuz.

      SaaS Hizmeti veren firmanın Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi var ise 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliği’nde; “Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesine göre işlemler Türkiye’de yapıldıkları takdirde vergiye tabi tutulabilecektir. Bu gibi hizmet ifalarında, mükellef esas olarak yurt dışındaki firmadır.Türkiyedeki firmalara SaaS hizmeti veren firmanın Türkiye ile ilişkisi yok ise o zaman vergi, sözü edilen Kanun’un 9. maddesi gereğince hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla 2 no.lu KDV beyannamesi ile beyan edilip ödenecektir. Diğer taraftan ödenen bu verginin aynı dönemde 1 no.lu KDV beyannamesinde genel hükümlere göre indirim konusu yapılması mümkündür

  3. Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler.Peki sitelerinden kazanç sağlayanlar bir şirketi yoksa ya da serbest meslek erbabı değilse ve başka bir işi olup bu işi boş vakitlerinde yapıyorsa bunun vergilendirmesi nasıl olacak?Konuyla ilgili vergi dairesi dahil çoğu yere sorduk net cevap alamadık.İlerde kazançlarımız yüzünden bize sıkıntı yaşatmasınlar…

    • Merhaba hakkı bey,
      Sorunuz ile vergi dairelerinden yeterli bilgi alamamış olabilirsiniz fakat maliye bakanlığının bu konudaki görüşleri ve mevzuatımızın bakışı açık ve nettir.
      Siteniz üzerinden web reklamlarından gelir elde ediyorsanız bu süreklilik arz eden bir gelir ise gelir vergisi mükellefi olmanız gerekiyor bir yerde sigortalı çalışıyor olmanız vergi mükellefi olmanıza engel değildir.
      Önümüzdeki süreçte gelir idaresi sektörel incelemede bulunduğu zaman tespit edilmeniz halinde resen vergi mükellefi olmakla kalmayıp verilmemiş beyannamelerden dolayıda bir sürü ceza ile muhatap olmanız kaçınılmazdır.

  4. ben facebook grubumda resim olarak reklam almak istiyorum ancak gelirimi irat şeklinde yani sürekli yapmayacağım sadece 1 aylık bir süre için yapacağım bunun için vergisel yükümlülük nedir. Sizin yazınızda benim soruma tam cevap alamadığım için yazıyorum. Gruba resim yükler gibi reklam alacağım

    • Merhaba,
      Elektronik ticaretin vergilendirilmesi ile ilgili makalelerimde bu konuyu açıklamıştım. Gelir vergisi kanunumuz süreklilik arz eden kazançları ticari kazanç olarak tanımlamışken süreklilik arz etmeyen sizinki gibi kazançlar arızi kazanç tanımlaması içine sokulmuş arızi kazançlarlardan vergiye tabi olanlar şu şekilde tanımlanmıştır;
      Vergiye tabi arızi kazançlar GVK’82. maddesinde sıralanmıştır. GVK’nın 82.maddesinde tanımlanan Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır:
      1. Arızî olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.
      2. Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.
      3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).
      4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
      5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil).
      Arızi kazancın vergiye tabi olma sınırı nedir?6.
      Dar mükellefiyete tâbi olanların GVK 45 inci maddede yazılı işleri arızî olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
      Bir takvim yılında (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz başlamamış olan ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 10 milyar liralık(*) (280 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2012 yılı için 20.000 TL.) kısmı gelir vergisinden müstesnadır.Arızî kazançların safi miktarı aşağıdaki şekilde tespit olunur:1.
      1.Bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı işlerde satış bedelinden maliyet bedeli ve satış dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
      2. Bu maddenin birinci fıkrasının (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı işlerde elde edilen hâsılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
      3. Bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yazılı işlerde, 45 inci madde hükümleri uygulanır.
      Yukarıdaki açıklamadan anlaşılacağı gibi facebook sayfanızda geçici süre ile alcağınız reklamların geliri 20.000 TL ye kadar vergiden muaftır üstünde olur ise vergiye tabidir fakat burada çok önemli olan husus gelirinizin süreklilik arz etmemesi gerektiğidir.

  5. Ethem Volkan USLU

    Merhaba,
    Öncelikle detaylı yazınız için teşekkürler. Daha önce yurt için danışmanlık faaliyetim olmuştu. Aynı süreç icerisinde appstore üzerinden program satışları gerçekleştirdim. Bu program satışlarından elde ettiğim gelir yüksek rakamlar değil. Şu an bir yazılım firmasında çalışmaktayım ve iş verenimle görüşmemde bu tür yazılımlar geliştirmemin kendisi için bir sıkıntı olmayacağını tarafıma iletti. Appstore dan ve google dan gelen ödemeler için bu firmalara fatura kesip adreslerine gönderdim ve Türkiye’de muhasebecim aracılığıyla gerekli vergi ödemelerini gerçekleştirdim. Danışmanlık faaliyetimi askıya aldım ve diğer yurtdışı gelirlerimi durdurmak için program satışlarını durdurdum. Fakat bazı programlardaki reklamlar dolayısıyla yakında 100 – 150 dolar gibi rakamların hesabıma aktarılması durumu var. Gelir vergisi ödeme sıkıntısı yok fakat işlem miktarım düşük olduğu için sanayi odası, yıllık defter ücretleri, muhasebeci ücretleri gibi ödemeler dolayısıyla vergi mükellefiyetimi sonlandırdım. Şu an yeni yazılımlar üzerinde çalışmaktayım ve yakında tekrar pazarda şansımı deneyeceğim. Benim bu noktadaki sorum kısa süre içerisinde gelecek 100 150 dolarlık ödemelerden nasıl bir ceza ödemem olabileceği. Ayrıca yeni hazırladığım yazılımların kullanıcılar tarafından yeterince ilginildiğini gördükten sonra tekrar vergi mükellefi olmayı düşünüyorum. Bu süreç içerisinde sanayi odası, muhasebeci ücreti gibi ücretleri ödemeden vergi bildirimi yapmam mümkün mü? Ve genel olarak anlattığım vergilendirme süreçlerinde bir sorun görüp görmediğiniz. Bahsettiğiniz gibi bu konularda kesin cevaplar alamamaktayım. Tek bildiğim vergiyi ödemek durumunda olduğum fakat benim gibi işini kurmaya çalışanlar için biraz destek olup olmadığı.

    • Ethem bey merhaba,
      Türk vergi sistemimiz herkes için aslında açıktır.Fakat bilişim sektöründeki hızlı değişim ve gelişime vergi kanunlarımız aynı oranda uyum sağlayamıyor fakat yenilenen kanunlarımız ile bunu sağlıyorlar.
      Gelir vergisi kanunumuzda sizin durumunuza uyan 82. maddede arızı kazanç tanımlaması yapılmıştır. Bu maddeye bakacak olursak
      (4783 sayılı Kanunun 7 inci maddesiyle değişen madde Yürürlük; 01.01.2003 tarihinden geçerli olmak üzere 09.01.2003)Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır :
      1. Arızî olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.
      2. Ticarî veya ziraî bir işletmenin faaliyeti ile serbest meslek faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi, henüz başlamamış olan böyle bir faaliyete hiç girişilmemesi, ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen hâsılat.
      3. Gayrimenkullerin tahliyesi veya kiracılık hakkının devri karşılığında alınan tazminatlar ile peştemallıklar (kiracıya ait tesisat ve malların tahliye ve devri sırasında kiralayan veya yeni kiracıya devrinde doğan kazançlar dahil).
      4. Arızî olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hâsılat.
      5. Gerçek usulde vergiye tâbi mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil).
      6. Dar mükellefiyete tâbi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızî olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar.
      Bir takvim yılında (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde yazılı olan kazançlar (henüz başlamamış olan ticarî, ziraî veya meslekî bir faaliyete hiç girişilmemesi ile ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde edilen kazançlar hariç) toplamının 10 milyar liralık(*) (284 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 2013 yılı için 21.000 TL.) kısmı gelir vergisinden müstesnadır.
      Bu maddede geçen “hâsılat” deyimi alınan para ve ayınlarla diğer suretlerle elde edilen ve para ile temsil edilebilen menfaatleri ifade eder.
      Arızî kazançların safi miktarı aşağıdaki şekilde tespit olunur:
      1. Bu maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yazılı işlerde satış bedelinden maliyet bedeli ve satış dolayısıyla yapılan giderler indirilir.
      2. Bu maddenin birinci fıkrasının (2), (3), (4) ve (5) numaralı bentlerinde yazılı işlerde elde edilen hâsılattan tevsik edilmek kaydıyla yapılan giderler indirilir.
      3. Bu maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde yazılı işlerde, 45 inci madde hükümleri uygulanır Dediğini görmekteyiz maddenin özetinde süreklilik arzetmeyen gelriniz var ise bunun yıllık toplamıda 2013 yılı için 21.000 TL yi geçmiyorsa beyana tabi olmadığınızı endişelenmenize gerek olmadığını söyleyebiliriz.

      • Ethem Volkan USLU

        Nevzat bey,
        Ilginize ve ayırmış olduğunuz vakit için teşekkür ederim. Guzel bir içerik hazılamışsınız, başarılarınızın devamını dilerim.

  6. Merhaba Nevzat Bey.

    Çok kısa bir soru. 657’ye tabii olanların Google Adsense üzerinden elde ettikleri geliri vergilendirme durumları var mı?

    Eğer yoksa 657’ye tabii olanların kesin olarak kendi hesaplarına adsense geliri almamaları mı gerekiyor?

    Saygılarımla, iyi çalışmalar…

    • Abidin bey merhaba,
      Google Adsense gelirinin sizin sgk statünüzle bir ilgisi yok konu vergi kanunları açısından incelenmeli geliriniz arizi kazanç sınırını(2013 yılı için GVK 83.MD 21.000) Geçiyor ise mükellef olmanız geçmiyor ise arızi kazanç beyanı ile yıllık beyanda bulunmanız gerekir

  7. Öncelikle iyi geceler Nevzat Bey…
    Ülkemizdeki özellikle internetten elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi konusundaki karışıklık vergisini ödemek isteyen ama karışıklık yüzünden ne yapacağını şaşırmış benim gibi vatandaşları çok üzmektedir.
    Bilmiyorum duydunuz mu artık youtube aracılığı ile google adsenseden para kazanmak mümkün. Bende bir kaç aydır bu işle uğraşıyorum. Sabit olmamakla beraber aylık belirli bir miktar kazanmaya başldım. Yazınızı sonuna kadar okudum, anladığım kadarıyla benim sorunuma tam karşılık bulamadım..Şimdi benim kendime ait sitem falan yok…Youtube üzerinde açmış olduğum bir kanala videolar yüklüyorum, bu videoların izlenmesini sağlıyorum, videolar üzrinde çıkan reklamların sonucunda da adsense üzerinden kazanç sağlıyorum. Kazancımın vergisini de ödemek istiyorum ceza yememek için…Fakat kafam çok karışık …bu durumda vergi mükellefi olmak durumunda mıyım…yoksa şahsi olarak yıllık gelirimi beyan ederek gelir vergisi ödeyebilme gibi bir şansım var mı…Mükellef olursam KDVYe tabi olup fatura falan kesmek gerekiyormuş dediler…neyin faturasını hangi hizmet karşılığında kime kesmem gerek gibi sorular kafamda uçuşuyor…Bilgilerinizle beni aydınlatırsanız sevinirim…Tekrar iyi geceler…

    • Tahir bey merhaba,
      bahsettiğiniz konuyu bir makaleme gelen soruda cevaplamıştım aşağıda linki gönderiyorum ordan okuyabilirsiniz özünde şunu söyledim
      Vergiye tabi arızi kazançlar GVK’82. maddesinde sıralanmıştır. GVK’nın 82.maddesinde tanımlanan Vergiye tâbi arızi kazançlar şunlardır:
      1. Arızî olarak ticarî muamelelerin icrasından veya bu nitelikteki muamelelere tavassuttan elde edilen kazançlar.Bu kazançların 2013 yılı için 22.000 tl si vergiden muaftır eger geliriniz bunu geçerse o zaman yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edip ödemeniz gerekir fakat gelir süreklilik arz edecekse o zaman vergi mükellefi olarak beyana tabi olmanız gerekir
      https://www.nevzaterdag.com/web-sitesi-reklamlarinin-vergi-boyutu/

  8. Selam,

    Simdi ornek bir senaryo olarak: Ben web sitemde yayinladigim adsense reklamlarindan her ay para kazanirsam, miktardan bagimsiz olarak , bu gelir duzenli oldugu icin gelir vergisi beyaninda bulunmam gerekiyor. Peki bu gelirin duzenli olup, olmamasi neye gore belirleniyor ? Benzer bir senaryoda ilk 3 ay gelir elde ettim diyelim. 4 ve 5. aylarda hic gelirim yok. 6 ve 7. aylarda var, 8 ve 9. aylarda yok, 10, 11 ve 12. aylarda var diyelim. Bu durumda benim kazandigim reklam geliri surekli midir degil midir ? Arizi kazanc kapsaminda bir gelirin surekli oldugunun kabul edilmesi icin hangi durumu saglamasi gerekir ?

    Benzer bir durum olarak bir websitesinde is yaparak(yazilim gelistirme, vs) kazandigim parayi bu websitesinin hesabinda sakliyorum diyelim. Toplam 30000 TL birikmis olsun bu hesapta. Ben her ay banka hesabima1000 TL aktarirsam duzenli gelir oldugu icin vergi beyaninda bulunmam gerekecek ama yil sonunda toptan 12000 TL aktarirsam vergi beyaninda bulunmama gerek yok degil mi ? Banka hesabima duzenli yatan bir para yok cunku, tek seferde yatan bir miktar var ortada ve 21000 TL’ lik limitin altinda.

    Cevap verebilirseniz cok sevinirim, bu konu hakkinda somut bir ornek bulamadim cunku.

    • Osman bey merhaba ,
      gelirin düzenli olması kanunlarda belirtilmemiş fakat özelgelerde bunun belirli aralıklarla alınmasının düğzenli olarak tanımlandığını görmekteyiz 2. seneryonuzdaki durum sürekli geliri göstermektedir
      sorunuzun 2. bölümündeki hesapta bulunan 30.000 tl 2013 yılı sınırı olan 21.000 tl üzerinde olduğu için arızı kazançtan çıkacak ticari kazanca döneceğinden hesaplara aktarmanız bir anlam ifade etmez aktarmadığınız tutar tespiti halinde sizi vergi ziaına uğratma ile muhatap kılabilir

      • Fakat hala bu belirli araliklarin nasil tanimlandiklarini anlamadim. Yani benim senaryomda periyodik bir aralik yok mesela. Neye gore bunu belirli aralik olarak kabul ettiniz ?

        Aciklamalariniz icin tesekkurler.

  9. İnternet sitem var banner ile kazanç sağlıyorum aylık 3000 tl gelirim var şimdi ben vergimi vermek istiyorum kısa yolla nasıl verebilirim fatura mı kesmem gerekir veya % kaç vereceğim şimdiden tşk ederim cvp için.

    • Merhaba Sevil hanım,
      sorduğunuz soru ile alkalı web sitemde bilişim bölümünde birçok makalem var oraya bakmanızı öneririm

  10. Merhabalar…
    Nevzat Bey…
    İki sorum olacak.
    Biz, birkaç arkadaş, portal bir site açacağız.

    1)Bu siteyi, bir geliştirici tarafınfan hazırlatacağız.
    -Bunun, tüm hakları ‘site’ye aittir olarak belireceğiz.

    2)Bu sitede, dost ve arkadaşların çalıştığı yerin iki-üç reklamını ücretsiz yapacağız.
    -Bu, herhangi bir şekilde, nasıl olur?

    Teşekkürler şimdiden…

    • Merhaba Melike hanım web sitenizde ücretsiz ilan yayınlatmanız gelir getiren bir unsur değildir vergilendirilmez fakat siteye yayınlanan ilanların ücretsiz olduğunu belirten bir ibare koymanızı öneririm

  11. Merhaba Nevzat Bey,
    Ben memurum ve memur maaşım kadar Google Adsense reklam şirketinden ödeme alıyorum(2 aydır). Vergi durumum nasıl olacak bi sorun çıkmaması için vergi ödemek istiyorum. Bu konuda neler yapabilirim?

    • Hasan bey merhaba,
      google adsense geliriniz süreklilik arz ediyorsa vergi mükellefi olmalısınız fakat sürekli değilse yıllık beyanda beyanı gerekir ordada 21.000 tl istisna kapsamındadır bu konuda sitede makalelerim var onları okumanızı öneririm

  12. Nevzat Bey,

    Araştırmalarınız ve bilginizi paylaştığınız için öncelikle çok teşekkürler. Bu sayfadaki yazılarınızla yetinmeyip, kitabınızı da temin ettim. İncelemelerim sürmekte.

    Bir konu aklımda bir türlü net cevap bulamamakta.

    Şöyle ki: Google ve Facebook gibi firmalardan reklam alanı satın alınması halinde, düzenlenmesi gereken KDV 2 beyanı. Yazınızda da belirttiğiniz ve katıldığım bir seminerde de ifade edildiği üzere ödenen reklam bedeli üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV 2 ile ödenip, KDV 1 den de mahsup edilebileceği üzere.

    Burada ödenecek toplam bedel üzerinden %18 tutarında KDV’i işletme kendi insiyatifiyle hesaplayacak ve beyan edecektir, doğru mudur? Çünkü bu firmalar tarafından düzenlenecek faturalarda böyle bir ibare ya da oran bulunmamaktadır. Bu durumu anlayamadım.

    Teşekkürler.

    • Merhaba Serpil hanım,
      güzel sözleriniz için teşekkür ederim evet haklısınız alış faturasında KDV görülmeyecek fakat fatura matrahını KDV Matrahı kabul edip 2 Nolu KDV Beyannamesi ile beyan edip ödeyeceksiniz

  13. Merhaba Nevzat bey,
    Öncelikle vakit ayırıp bu türden konular ile ilgilendiğiniz için teşekkür ederim.
    “Web Sitesi Reklamlarının Vergi Boyutu” yazınız baştan sonu okudum fakat aklımda hala bazı soru işaretleri var. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
    1. Benim bir internet sitem yok fakat youtube kanalı açtım ve oraya İngilizce olarak yabancıların izleyebilmesi için bazı eğitici videolar hazırlıyorum ve bunlardan gelir elde etmeye başladım. Gelirin %99 u yabancı ülke vatandaşlarının videolardaki reklamlara tıklaması ve video içinde çıkan reklamların izlenmesi ile sağlanıyor. Toplam kazancın belki %0,05 i Türkiyeden geliyor.
    Bu gelirin beyan edilmesi hususunda Google a keseceğimiz faturadaki KDV oranı %0 mı olacak? Yani KDV den muaf mı?
    2. Haliz hazırda bu iş ile alakası olmayan bir şirketim var (Bilişim ile ilgili bir Limited Şirketi şahıs şirketi değil) ve bu Youtube kazancımı da beyan etmek istiyorum. Şimdi ben daha az vergi ödemek için ödeme hesabı olarak bu şirketime mi yönlendirme yapayım yoksa ayrı bir şahır şirketi mi kurayım.
    Teşekkürler.

  14. bilgilendirici yazınız için çok teşekkür ederim.benimde sorum şu olacak.youtuba kanalına vidio çekip yükleniyor ve bu kişi belli bir aboneye ulaştığı için reklam almaya başlıyor.reklam aldığı için gelir elde ediyor ve mükellef kaydının açılmasını istiyor.bununla ilgili inanın görüşmediğim kurum kalmadı ve maalesef hiçbiri mevzuatı çok yeni olduğu için yardımcı olamıcaklarını söyledi.bu kişi ile ilgili şahıs işletmesi açıcam ama vergi dairesi nice(faaliyet) kodunu bulamıyorum.daha doğrusu ne olacağı ile ilgili hiçbir kesin bilgi bulamadım.eğer sizinde bu konuda fikriniz varsa yardımcı olursanız çok sevinirim.

  15. Merhaba, iki tane sorum var, cevabını hiç bir yerde bulamadım.

    1- Emekli bir devlet memurunun adsenseden reklam geliri elde etmesi yasal mıdır?

    2- Gelirin düzenli olmadığı durumlarda (mesela 1. ve 2. ay reklam geliri yok. 3. ay 300 lira, 4. ay gelir yok 5.ve 6. ay 200 er lira şeklinde) beyanda bulunmak gerekiyor mu?

  16. Yukarıdaki sorumun cevabını bekliyorum epey zamandır. Yapmak istediğim ufak çaplı reklam işinin yasalara uygun olup olmadığını bilmek istiyorum. Cevap yazabilirseniz sevinirim. İyi günler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir