Bir kurumun, kurumsal ve pazarlama amaçlarına yönelik, katılmakta yarar gördüğü olay ve etkinliklere para vererek ya da o olay, etkinlik için gerekli olan araç / malzeme gibi materyal donanımını sağlayarak desteklemesidir. şeklinde tanımlanan Sponsorluk. Çoğu zaman reklam ya da bağış ile karıştırılır; şirketlerin spor, kültür, sanat, sağlık, eğitim ve sosyal alanlarda toplumsal yararlar yaratmalarına katkıda bulunarak, kendilerini tanıtmalarını sağlamak amaçlı Sponsorluk harcamaları bazı esaslar dahilinde gelir ve kurumlar vergisinin matrahından indirim konusu yapılabilmektedir. Bu yazımızda sponsorluk harcamalarının vergisel boyutunu anlatacağım.
Ülkemizde vergi yasalarımız birçok alanda olduğu gibi spor, eğitim, sağlık, sanat gibi temel sosyal konuları destekleyerek vergisel avantajlar sağlamaktadır. Bu yazımda Spor alanındaki sponsorlukların vergisel boyutunu gelecek hafta ise Kültürel açısından sponsorluk harcamalarının vergisel boyutunu ayrı ayrı açıklayacağım.
Spor Sponsorluğunda Desteklenecek Gerçek ve Tüzel Kişiler:
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Kanunun ve yönetmeliği düzenlemelerine göre, sponsorlukta temel esas “Ulusal veya uluslararası gençlik ve spor hizmet ve faaliyetlerini desteklemek” olarak belirtilmiştir. Vergi Kanunlarımız ve ilgili mevzuat düzenlemelerinde de “Spor Dalı” kavramına vurgu yapılmış bulunmaktadır. Vergi kanunlarında desteklenecek faaliyetleri irdelediğimizde amatör ya da profesyonel nitelikte
- 1. Ferdi Sporcular,
- 2. Takım Sporcuları,
- 3. Spor Kulübü Dernekleri
- 4. Kamuya Yararlı Statüdeki Spor Kulübü Dernekleri
- Spor Federasyonları ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü
Olarak ifadesini bulduğunu görmekteyiz. Kurumlar Vergisi Kanunumuzun muafiyetler başlıklı 4. Maddesinin j bendi uyarınca spor faaliyeti ile uğraşan tüm kurumların bir değerlendirilerek, idman ve spor faaliyetlerinde bulunan halka açık olsun, olmasın anonim şirketler, ile deneklere ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisinden muaf tutulmuştur.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ve özerk federasyonlarca tescil edilen
- 1. Münhasıran Spor Faaliyetleri ile Uğraşan İktisadi İşletmeler
- Münhasıran Spor Faaliyetleri ile Uğraşan Anonim Şirketler de her şekilde desteklenebileceklerdir
Gelir Vergisi Kanunumuzun 89’uncu Kurumlar Vergisi Kanununun 10/b maddesinde
Türkiye’de sponsorluk harcamalarının;
Amatör spor dalları için tamamı,
profesyonel spor dalları için % 50’si yıllık beyanname ile bildirilen gelirden indirilebileceği tanımlanmıştır.
Şimdi Sponsorluk Yönetmeliği, Vergi Kanun ve tebliğlerindeki düzenlemeler uyarınca Usul yönünden dikkat edilmesi gereken hususlara topluca bir bakacak olursak;
1-Ayni, Nakdi Sponsorluk için ayrı tip sözleşme akdedilmelidir.
2- Vergi ve sosyal güvenlik kuruluşlarına borcu nedeniyle takibata uğrayan gerçek ve tüzel kişiler sponsorluk yapamazlar. Bu nedenle sponsorluk yapacakların bağlı bulundukları vergi dairesinden “vergi borcu” olmadığına dair bir yazı almaları ve yapılan sözleşmenin bir örneğini ilgili vergi dairesine vermeleri gereklidir. Sözleşme, Sponsorun vergi borcu olup olmadığının tespiti bakımından vergi dairesine ibraz edilmelidir.
3- Ferdi sporcular dahil sponsorluk için, (spor tesisleri için yapılacak harcamalar hariç olmak üzere) Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünden alınacak bir ön onay bulunmamaktadır.
4-Sponsorluk harcamaları Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığının onay, izin ve kontrolüne tabi bulunmamaktadır.
5- Harcamalar içim YMM tasdik raporu gerekmemektedir.
6- Bu indirim için söz konusu beyannamelerin ekinde herhangi bir belgenin ibrazı zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, mükellefler defter ve belgelerini Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tutmakla yükümlü olduklarından herhangi bir inceleme sırasında veya vergi idaresince istenilmesi halinde bu belgelerin ibraz edilmesi gerekmektedir.
7- Sponsorlara yatırılan tutarlar için bankalar tarafından verilecek makbuz veya dekontun yapılan bağışın tevsik(ispat) edici belgesi olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak, banka dekontu veya makbuzda paranın “sponsorluk amacıyla” yatırıldığına dair bir ifadeye yer verilmesi şarttır.
8- Sponsorluk hizmeti alanlara nakden elden teslim edilmiş olması halinde ise hizmeti alan kişi, kurum ve kuruluşlarca düzenlenecek alındı makbuzu, bağışa ilişkin tevsik edici belge olarak kabul edilebilecektir.
9- İşletmenin varlıklarından yahut üretmiş olduğu mal ya da hizmetin aktarılması/kullandırılması halinde, ayni olarak yapılan desteğin sponsorluk hizmetini alan kişi, kurum ve kuruluşlara teslim edilmesi halinde, teslimi yapılan değerler için fatura düzenlenmesi; faturada, teslimin sponsorluk maksatlı olduğuna, teslimi yapılan değerlerin cinsi, nev’i ve miktarına ilişkin olarak tereddüde mahal bırakmayacak bilgilere yer verilmesi; faturanın hizmeti alanlar adına düzenlenmiş olunması; faturanın arka yüzünün de hizmeti alan kişilere veya kanuni temsilcilerine imzalatılmış olunması
10- Ayni değerlerin, mükelleflerce dışarıdan sağlanarak sponsorluk hizmeti alanlara bağışlanmış olması durumunda da hizmeti alanlarca teslim alınacak bu değerler için alındı makbuzunun düzenlenmesi ve makbuzda, bağışlanan kıymetlerin değerlerinin, cinsinin, miktarlarının, adedinin v.b. hususların tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yer alması şarttır.
11-Desteklenenin gerçek usulde vergilendiren vergi mükellefi olmayan gerçek kişi/ferdi sporcu olması halinde Gelir Vergisi ve KDV açısından gerekli vergisel sorumluluklar sponsorun olacaktır. Dolayısıyla ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi amacıyla, reklam veren, tanıtım ve sponsorluk yapan, kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenlerin, doğrudan gelir aktarıcı biçimde ayni ya da nakdi ödemeleri 5105 sayılı kanun kapsamında olsun olmasın gerçekleştirmeleri durumunda Gelir Vergisi Kanunumuzun 94. maddesi uyarınca vergi kesintisi yapacaklardır.
12-Desteklenen tarafından, sponsora, sponsorluk ilişkisinin bir sonucu olarak ya da bu ilişkiden bağımsız mal teslimi ve hizmet ifasında bulunulması halinde, bu teslim fatura düzenlenmek suretiyle gerek Kurumlar Vergisi, gerekse KDV açısından vergilendirilecektir. Bu duruma verilecek güncel örnek, desteklenenler tarafından icra edilecek sportif gösteri ve müsabakalar için, destekleyene bedelsiz müsabaka giriş bileti teslim edilmesidir. Dolayısıyla bu işlem çerçevesinde verilen tüm biletlere KDV uygulaması yapılması gerekir.
13- yapılan iş ve harcamanın gerçekliğinin tevsik edilmesi gerekir mükellefler, sponsorluk ilişkisi bağlamında iş ve işlemlerini ticari açıdan tevsik edecek tedbirleri almalıdırlar.
14-Kurumlar Vergisi Kanununun 10/b ve Gelir Vergisi Kanununun 89/8 düzenlemesi ile harcamaların kurum kazancından indiriminin ancak kurum kazancının oluşması halinde bu tutarla sınırlı olarak mümkün olabilecektir.
15-Sponsorluk yapan mükellefler, sponsorluk harcamalarını yaptıkları yıl itibariyle yıllık gelir/kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden indirim konusu yapabileceklerdir.
16- İndirilebilecek Sponsorluk Gideri tutarının indirimi için esas alınan kurum kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazançları istisnası düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki tutardır.
17-İlgili sponsorluk harcamaları tutarları geçici vergi beyannameleri üzerinden de indirim konusu yapılabilecektir.
18-Ticari faaliyetin sonucu olarak elde edilen gelir ile ilgili doğrudan bir gider olmadığı için sponsorluk ile ilgili tutar yasal defter kayıtlarında, öncelikle kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilecektir. Daha sonra beyanname verilirken amatör spor dalları için yapılan harcamanın tamamı, profesyonel spor dalları için yapılan sponsorluk harcamasının ise %50 si beyan edilen gelirden mahsup edilecektir.
19-İşletme faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde söz konusu harcamalar gider olarak dikkate alınmayacak ya da kazancın yetersiz olması nedeniyle kalan tutar izleyen yıllara ait kazançlardan indirim konusu yapılamayacaktır.
20-Ayni olarak yapılan harcamaların kazançtan indirim konusu yapılmasında ise mal ve hakkın değeri, bu değer yoksa takdir komisyonunca tespit edilecek değer dikkate alınacaktır. Ayrıca sponsor kurumun kendi varlıkları dışındaki kaynaklardan ayni olarak yapılan sponsorluk harcamaları ile ilgili olarak yüklendiği katma değer vergisi tahsil edilen katma değer vergisinden indirim konusu yapılamayacak, ancak söz konusu KDV tutarı sponsorluk harcamalarına dahil edilerek belirtilen sınırlar içinde gelir veya kurumlar vergisi matrahından indirilebilecektir.