“Spor Kulüpleri Dernek mi; A.Ş. olarak mi faaliyette bulunmalı. Bu konuda her iki durumun güçlü ve zayıf yanları var mı dir?” Sorusuna cevap verecek olursak;
Spor kulübü iktisadi işletme ile gelir elde edecekse şirket olmak zorundadır yine iktisadi işletme TTK ve SPK mevzuatına göre halka arz edilecekse Anonim şirket olmak zorundadır.Anonim şirket olarak faaliyette bulunan iktisadi işletme kurumlar vergisi mükellefiyet ve sorumluluklarını taşıyacaktır.
İktisadi işletmede vergi; 22.04.2013 tarihli, 11395140-019.01-612 nolu özelgesinde gelir idaresi bu konuyu şu şekilde tanımlamıştır;
- Kurumlar Vergisi Kanunu Açısından
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer İndirimler” başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 3813 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun kapsamında yapılan sponsorluk harcamalarının sözü edilen kanunlar uyarınca tespit edilen amatör spor dalları için tamamı, profesyonel spor dalları için %50‘sinin kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirileceği hükme bağlanmıştır.Öte yandan, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin “10.3. Sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar” başlıklı bölümünde, bağış ve yardımların nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardım konusunu oluşturan mal veya hakkın maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınacağı; kurumlar tarafından yapılan sponsorluk harcamaları ile bağış ve yardımlar, harcamanın veya bağış ve yardımın yapıldığı tarihte kayıtlarda gider olarak dikkate alındığından, söz konusu harcamalar ile bağış ve yardımların kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması ve kurum kazancının yeterli olması halinde, Tebliğin bölümünde yer alan açıklamalar çerçevesinde, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurumlar vergisi matrahından indirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Aynı Tebliğin, “10.3.1. Sponsorluk harcamaları” başlıklı bölümünde, hangi harcamaların sponsorluk harcaması olarak değerlendirileceği açıklanmıştır.Diğer yandan Tebliğin aynı başlıklı bölümünde, sponsorluk uygulamasına ilişkin usul ve esasların, ayni ya da nakdi olarak yapılan harcamaların, kurumlar vergisi mükelleflerince harcamanın yapıldığı yılda indirim olarak dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
2. Katma Değer Vergisi Kanunu Açısından
Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
17/2-b maddesinde ise; 17/1 inci maddede sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifalarının KDV den istisna olduğu hükme bağlanmıştır.Spor kulüplerinin KDV karşısındaki durumuna ilişkin açıklamalara 55 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (A) bölümünde yer verilmiştir.
Spor müesseseleri bulunan derneklere ait veya tabi olan iktisadi işletmelerin işlemleri KDV Kanununun 1/3-g maddesine göre KDV ye tabi bulunmaktadır. Bu çerçevede, iktisadi işletmenin spor malzemesi teslimi ve reklam hizmeti vermesi işlemleri KDV ye tabi tutulacaktır.
Öte yandan, iktisadi işletme tarafından Derneğe yapılacak nakdi bağışlar ise KDV nin konusuna girmediğinden KDV ye tabi olmayacaktır.
3. Vergi Usul Kanunu Açısından
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 172 inci maddesinde, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler defter tutma bakımından tüccarların tabi oldukları hükümlerine tabi oldukları, 177‘nci maddesinde, her türlü ticaret şirketleri ile Kurumlar Vergisine tabi olan diğer tüzel kişilerin I’inci sınıf tüccar olarak bilanço esasına göre defter tutacakları hüküm altına alınmış olup, anılan Kanun’un 182‘nci maddesinde, Bilanço esasına tabi mükelleflerin tutacakları defterler, 220‘nci maddesinde ise, tasdike tabi defterlere ilişkin hükümlere yer verilmiştir.Diğer taraftan, aynı Kanunun 227 nci maddesinde, bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, 229 uncu maddesinde, faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231/5 inci maddesinde ise; faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.