Türkiye’de elektronik ticaretin önemli bir konu haline gelmesi ile birlikte, cep telefonlarımıza ve mail adreslerimize zaman mevhumu olmadan gelen tanıtıcı reklam mesajlarından sanırım sorunu olmayan kimse yoktur.
Siz de yerli yersiz gelen bu mesajlardan usandıysanız, bu yasa ile alakalı aşağıdaki kısa bilgilendirmelerim dikkatinizi çekebilir. Kanunda elektronik araçlarla yapılan sözleşmeler ile elektronik ticarete ilişkin bilgi verme hizmeti sunanlara yönelik bazı yükümlülükler getirildi. Bu kanun ile elektronik hizmet alıcısının, satın alacağı mal ya da hizmeti tanıyabilmesi ve onu yanıltabilecek bilgilerin önüne geçilmesi hedefleniyor. Kanun, istenmeyen elektronik postalara ilişkin de önemli düzenlemeler içeriyor.
Kanunda İstenmeyen elektronik postalara ilişkin maddeler şöyle: hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara bin Türk lirasından on bin Türk lirasına kadar, hizmet sağlayıcılara ve aracı hizmet sağlayıcılara iki bin Türk lirasından on beş bin Türk lirasına kadar, ileti gönderilmesi hâlinde, bin Türk lirasından beş bin Türk lirasına kadar, öngörülen idari para cezası on katına kadar artırılarak uygulanır. Bu maddede öngörülen idari para cezalarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki, merkezde Bakanlığın ilgili Genel Müdürlüğüne, taşrada ise Bakanlığın İl Müdürlüklerine devredilebilir.
Türkiye’de, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu 05.11.2008 yılında yürürlüğe girene dek, izinli pazarlama ve spam konusunda hukuki boşluk vardı ve spam gönderimiyle ilgili doğrudan hüküm içeren herhangi bir kanun bulunmamaktaydı. Elektronik Haberleşme Kanunu ise, sadece konusu elektronik haberleşme olan abonelik sözleşmelerinde uygulanmak üzere spam’e ilişkin hükümler içermekte ve redde dayalı sistemi kabul etmektedir. Buna göre, abonelerle önceden izin almaksızın pazarlama, propaganda veya cinsel içerikli haberleşme yapılabilecek, ancak abonenin bunu reddetmesi halinde ise gönderimlere son verileceği hükmü bulunmaktaydı.
Bu hususta düzenlemeler yapan 6563 sayılı “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” 23.10.2014 tarihinde TBMM’nde kabul edilmiş, 05.11.2014 tarih ve 29166 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış kanunun yürürlük tarihi 01.05.2015 olarak belirlenmişti. Mayıs ayına girmemizle beraber yasa uygulamaya girdi. Uygulamaya giren bu yasa ile Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 50. maddesinde yer alan redde dayalı sistem terk edilerek, yerine izne dayalı AB sistemine geçilmiştir.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanunun 6. maddesinde, ticari elektronik iletiler alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilir. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilir. Kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla alıcının iletişim bilgilerini vermesi halinde, temin edilen mal veya hizmetlere ilişkin değişiklik, kullanım ve bakıma yönelik ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmaz. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilir.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi HakkındakiKanunun 10. Maddesinde, hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılar yapmış olduğu işlemler nedeniyle elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumludur. Kişisel verileri ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemez ve başka amaçlarla kullanamaz.
6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındakikanunun geçici 1. Maddesinde; “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ticari elektronik ileti gönderilmesi amacıyla, onay alınarak oluşturulmuş olan veri tabanları hakkında bu kanun uygulanmaz” demektedir. Cezai şartların uygulanabilmesi için kurumlara verdiğiniz onayı kaldırmanız gerekir.
Benzer Yazılar