10 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan resmi gazetede yer alan 7102 sayılı Kanun ile 2872 Sayılı Çevre Kanununun üçüncü maddesinin birinci fıkrasının h bendinin değiştirilmesi ile hayatımıza paralı poşet kavramı girdi.
İlgili kanun maddesinde, “çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve giderilmesi için uyulması zorunlu standartlar ile vergi, harç, katılma payı, depozito uygulaması, emisyon ücreti, kirletme bedeli ve kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması ve karbon ticareti gibi piyasaya dayalı mekanizmalar ile ekonomik araçlar ve teşvikler kullanılır. Bu hususlara ilişkin idari ve teknik usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.” denilmektedir.
Yukarıdaki kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere poşetten ücret ve vergi alınmasında ki asıl amaç, kullanımı azaltmak yoluyla çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesidir. Türkiye’de 18 milyon dolayında hane var. Her hanenin haftada 5 adet plastik torba kullandığı varsayılsa tüm ülkede haftada 90 milyon adet, yılda 5 milyar adede yakın plastik torba kullanıldığı ortaya çıkar. Bu kadar plastik torba ne oluyor? Bir bölümü çöpe gidiyor. (İstanbul’da toplanan çöpün yüzde 10’unu plastik esaslı atıklar oluşturuyor.) Büyük bir bölümü de sağda solda doğaya terk ediliyor.
Bu düzenlemeyle kişi başı yıllık 240 olan plastik kullanım adedinin 2019’un sonuna kadar 90’lara, 2025’te ise 40’lara düşürülmesi, böylece bu süreç sonunda kullanım miktarının % 90 oranında azaltılması hedefleniyor.
2025 yılına gelindiğinde ekonomik değeri 200 – 300 milyon liraya ulaşan
Plastik poşetlerin sadece % 1’i geri dönüştürülebiliyor, % 99’u ise binlerce yıl doğada kalabiliyor. Bir plastik poşetin geri dönüşümü ise yenisini üretmekten daha maliyetli oluyor. Bir ton plastik poşeti geri dönüştürmek, 4 bin dolardan fazla maliyet içerirken aynı miktarda yeni plastik poşet ise çok daha düşük ücret karşılığında satın alınabiliyor.
Dünya genelinde 60’dan fazla ülkede, alışveriş poşetleri ücret karşılığında satılıyor. Bunlardan İsveç, Kanada, Finlandiya, İngiltere, Almanya, Fransa ve Japonya’da plastik poşetler ücret karşılığında temin edilirken, Avustralya, Kamerun, Kenya gibi bazı ülkelerde kısmi veya tamamen yasak uygulanıyor. İtalya’da, biyobozunur olanlar hariç marketlerde poşet kullanımı yasak. Litvanya’da 15-50 mikron arası poşetlerin satışı yasaklanırken, Romanya taslak kanun hazırlığı yapıyor. Buna göre 1 Temmuz 2019 itibarıyla naylon poşet satışı bu ülkede yasaklanacak.
Bu soruya cevap verebilmek için 2872 sayılı Kanuna getirilen ek maddeleri (Poşet beyannamemizi) inceleyelim ; EK MADDE 11- Yurt içinde piyasaya arz edilen bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan ürünlerden poşetler için satış noktalarından, diğer ürünler için,
Katılım payının beyan edilmediğinin veya eksik beyan edildiğinin Bakanlıkça tespiti halinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının bir ay içinde ödenmesi gerektiği ilgiliye tebliğ edilir. Süresinde beyan edilmeyen veya eksik beyan edilen katılım payının beyan edilmesi gereken son günden ödendiği tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz uygulanır. Süresinde ödenmeyen katılım payı Bakanlığın bildirimi üzerine ilgili vergi dairesince 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. Bu madde kapsamında tahsil edilen tutarlar genel bütçeye gelir kaydedilir.
EK MADDE 13 – Kaynakların verimli yönetimi ve plastik poşetlerden kaynaklanan çevre kirliliğinin önlenmesi amacıyla plastik poşetler satış noktalarında kullanıcıya veya tüketiciye ücret karşılığı verilir. Uygulanacak taban ücret 25 kuruştan az olmamak üzere Bakanlıkça oluşturulacak komisyon aracılığı ile belirlenir ve her yıl için güncellenir. Bu maddedeki düzenlemelere ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.”
1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ülkemizde halihazırda satış noktalarında ücretsiz verilen plastik alışveriş poşetlerinin tüm satış noktalarında ücretli olarak temin edilmesi yönünde düzenleme yaptı. 1 Ocak 2019 itibariyle artık plastik poşet uygulamasına geçiliyor. Ücretli plastik poşetler 25 kuruş olacak.
Ocak itibarıyla plastik poşetlerin ücretli satışında barkod kullanılması zorunlu. Ancak stoklarında barkodsuz plastik poşet olan satış noktalarını da mağdur etmemek için barkodsuz poşetlerin kullanımı, 31 Mart 2019’a kadar sürecek. Ayrıca şarküteri, ekmek unlu mamuller ve manav reyonunda 15 mikronun altındaki incelikte ‘hışır’ denilen plastik poşetlerin ücretsiz kullanımı devam edecek. Diğer plastik poşetleri ücretsiz verdiği tespit edilen satış noktalarına ve işletmelere, depo alanı hariç kapalı satış alanının her metrekaresi için 10 lira idari para cezası kesilecek.
Bu makaleyi hazırlarken internette tüm eleştirileri de okudum dikkatimi çeken mantıklı bulduğum Bir poşet üreticisinin şu eleştirisini bu bölüme almak doğru diye düşünüyorum; Bu düzenlemenin arkasında yatan en önemli şey para, hatta bir nevi vergi de diyebiliriz. Plastik sektörü milyar dolarların döndüğü bir sektör, Mevzuyu şöyle açıklayacak olursak Orta ebat poşetlerin 1 kg’lık paketlerinin içinde ort. 160 adet oluyor. (Bu rakam kalınlığına göre ham maddesine göre değişmektedir) piyasa fiyatı 13 TL ile 16 TL arasında değişmekte ve marketlerde satış fiyatı tanesi 0.25 kuruş yani 1 kg poşet 40 TL. 0.15 kuruşu kendisine alan devlet, 1 kilo poşetten 24 TL kazanç elde ediyor. Kaldı ki ben hammadde alırken ve satış yaparken kdv’lerle birlikte bir kg poşetten elde edilen kazancı siz düşünün (günlük, aylık, yıllık) Bir poşet üreticisi olarak bana artısı artık müşterilerim poşet sipariş verirken en azından havaya atılan bir para olarak görmüyorlar poşetlerini. Eksisi ise tüketimin düşmesi olabilir. ve tabii aslında bilinmeyen bir gerçek de şu: bu poşetler satılırken üzerine barkod basılacak ve bu barkodu bizim gibi üreticiler devletten tane hesabıyla satın alacak. 2 binden kapı açılıyor, adede göre 10 bin tl’yi bile geçebiliyor.