İşçileri iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumaya yönelik önlemleri almak ve onları bu konuda bilgilendirmek, İş Sağlığı ve Güvenliğinin temelini oluşturmaktadır.
Sanayileşmenin artması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte üretimin en önemli faktörü olan çalışanların sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu sorunlar iş verimini ve işletmeyi tehlikeye sokmaya başladıkça önem kazanmış ve yapılan çalışmalar ve araştırmalar sonucunda İş Sağlığı ve Güvenliği kavramı doğmuştur. İşçileri iş kazaları ve meslek hastalıklarından korumaya yönelik önlemleri almak ve onları bu konuda bilgilendirmek, İş Sağlığı ve Güvenliğinin temelini oluşturmaktadır.
I. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASINDA DEVLETİN GÖREVİ
Bu bölümü konuyu çok uzatmamak için devletin görevlerini sadece başlıklar halinde yazıyorum.
- Mevzuat Hazırlama Görevi
- Denetim ve Teftiş Görevi
- Yaptırım Uygulama Görevi
II. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA İŞVERENLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşverenin koruma borcu; işçiye zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınmayı, kişisel bilgilerini korumayı, işçiye bilgi vermeyi, işçinin iş yerine getirdiği eşyalarını korumayı, işçiyi iş yeri ortamının ve yapılan işin ortaya çıkardığı tehlikelerden korumayı kapsayan geniş bir borçtur.
Türk Hukukunda işverenin işçiyi gözetme borcu hem kamu hukukuna hem de özel hukuka dayanmakta, konu ile ilgili olarak hem Borçlar Kanununda hem de İş Kanununda hükümler bulunmaktadır. İş Kanunumuzun, “İşçi Sağlığı ve Güvenliği” başlıklı bölümünün altında yer alan ve “Sağlık ve Güvenlik Şartları” başlıklı maddesinde, iş güvenliği konusunda işveren ve işçilerin yükümlülüklerini düzenlemiştir. İşverene iş güvenliğini sağlamak için gerekli olan her türlü önlemi alma bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleme ve uygulama zorunluluğu getirilmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde’ de işverenlerin sağlık ve güvenliğin korunması ile ilgili önlemlerin alınmasında teknik gelişmelere uyum sağlaması gerektiği düzenlenmiştir. İşveren, işçilerin sağlığını ve güvenliğini korumak için mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil gerekli her türlü önlemi almak, organizasyonu yapmak, araç ve gereçleri sağlamak zorundadır. İşveren, sağlık ve güvenlik önlemlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun sürekli iyileştirilmesi amaç ve çalışması içinde olacaktır. İşverenin iş güvenliği önlemleri alma konusundaki sorumluluğunun kapsamı belirlenirken mali durumunun yetersizliği, teknik konulardaki bilgisizliği, benzer iş yerlerinde de bu önlemlerin alınmadığı gibi iddialar önem taşımaz.
İşverenin gözetme borcunu gereği gibi yerine getirmiş sayılabilmesi için sadece önlem alması yeterli olmamakta, borcun kapsamı içindeki denetim ve işçileri eğitim yükümlülüğünü de yerine getirmiş olması gerekmektedir.
Bu esaslar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından’da İş Kanununun ilgili maddesinde işverenin iş yerinde işçilerinin sağlığını ve güvenliğini korumak için yasalarda, tüzükte ve yönetmelikte açıkça gösterilmemiş bulunsa dahi gerekli olanı yapmakla yükümlü olduğu öngörülmüştür.
İşverenler, iş yerinde meydana gelen bir iş kazasını ve tespit edilen bir meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazıyla ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır. İş Kanunun “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği” bölümü hükümleriyle işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili tüzük ve yönetmelik hükümleri işyerindeki çırak ve stajyerlere de uygulanacaktır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda işverenlerin yükümlülüklerinden biri de
Ağır ve tehlikeli işlerde rapor almak; İş Kanunu ağır ve tehlikeli işlerde çalışacak işçilerin işe girişlerinde veya işin devamı süresince bedence bu işe elverişli ve dayanıklı oldukları yolunda iş yeri hekimi, işçi sağlığı dispanserleri, bunlar yoksa sırasıyla Sosyal Sigortalar Kurumu, sağlık ocağı, hükümet veya belediye doktorlarından rapor alınması gerektiğini hükme bağlamıştır. “işin devamı süresince en az yılda bir” rapor alınması gerektiğini açıkça belirtmişlerdir.
İşverenlerin ayrıca iş yeri hekimi istihdam etme, iş yeri sağlık birimi kurma gibi yükümlülükleri de bulunmaktadır. Bu yükümlülüklere ise aşağıda yer verilecektir.
III. İŞYERİNİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ÖRGÜTLENMESİ
1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu
İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurulu bir yönetime katılma modelidir. İş Kanunundaki düzenleme ile ilgili çıkarılan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurulları Hakkındaki Tüzük uyarınca sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı iş yerlerinde her işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulu kuracağı düzenlenmiştir. Herhangi bir yaptırım gücü bulunmayan bu kurul sadece danışma organı olarak görev yapmaktaydı.
Görev ve Yetkiler
İş sağlığı ve güvenliği kurullarının görev ve yetkileri aşağıda belirtilmiştir;
a) İş yerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönetmelik taslağı hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin onayına sunmak ve iç yönetmeliğin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını rapor haline getirip alınması gereken tedbirleri belirlemek ve kurul gündemine almak,
b) İş sağlığı ve güvenliği konularında o iş yerinde çalışanlara yol göstermek,
c) İş yerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlikeleri ve önlemleri değerlendirmek, tedbirleri belirlemek, işveren veya işveren vekiline bildirimde bulunmak,
d) İş yerinde meydana gelen her iş kazası ve tehlikeli vaka veya meslek hastalığında yahut iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili bir tehlike halinde gerekli araştırma ve incelemeyi yapmak, alınması gereken tedbirleri bir raporla tespit ederek işveren veya işveren vekiline vermek,
e) İş yerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve kurallarla ilgili programları hazırlamak, işveren veya işveren vekilinin onayına sunmak ve bu programların uygulanmasını izlemek,
f) Tesislerde yapılacak bakım ve onarım çalışmalarında gerekli güvenlik tedbirlerini planlamak ve bu tedbirlerin uygulamalarını kontrol etmek,
g) İş yerinde yangınla, doğal afetlerle, sabotaj ve benzeri ile ilgili tedbirlerin yeterliliğini ve ekiplerin çalışmalarını izlemek,
h) İş yerinin sağlık ve güvenlik durumuyla ilgili yıllık bir rapor hazırlamak, o yılki çalışmaları değerlendirmek, elde edilen tecrübeye göre ertesi yılın çalışma programında yer alacak hususları ve gündemi tespit etmek, işverene teklifte bulunmak, planlanan gündemin yürütülmesini sağlamak ve uygulanmasını değerlendirmek,
i) 4857 sayılı İş Kanununun 83 üncü maddesinde belirtilen taleplerin vukuunda acilen toplanmak ve karar vermek.
2. İşyeri Hekimleri
Devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran işverenlerin SSK tarafından sağlanan tedavi hizmetleri dışında kalan, işçilerin sağlık durumunun ve alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin sağlanması, ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık hizmetlerini yürütmek üzere, iş yerindeki işçi sayısına ve işin tehlike derecesine göre bir veya daha fazla iş yeri hekimi çalıştırmak ve bir iş yeri sağlık birimi oluşturmakla yükümlüdür. Daha önce “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ ve “İş yeri Hekimlerinin Çalışma Şartları ile Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik” hükümlerince düzenlenen iş yeri hekimleri ve iş yeri sağlık birimleri, yeni düzenlemeyle Kanunda zorunluluk haline getirilmiştir. Önemli bir hususta, “İş yeri Sağlık Birimleri ve İş yeri Hekimlerinin Görevleri ile Çalışma usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile iş yeri hekimi ile ilgili sertifikalandırma yetkisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına verilmiştir.
3. İş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanlar
İş Kanununda, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az 50 işçi çalıştıran ve 6 aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı iş yerlerinde. işverenler, iş yerinin iş güvenliği önlemlerinin sağlanması, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi hizmetlerini yürütmek üzere, iş yerindeki işçi sayısına, iş yerinin niteliğine ve tehlikelilik derecesine göre, bir veya daha fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle yükümlü kılınmışlardır.
IV. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDA İŞÇİLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşçilerin hakları ve sorumlulukları
İş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak. Acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, İş Sağlığı ve Güvenliği Kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep etmesi halinde, anılan Kurul aynı gün acilen toplanarak aldığı kararı işçiye yazılı olarak bildirilmek zorundadır. İşçi sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı iş yerlerinde talep, işveren veya işveren vekiline yapılacaktır. İşveren veya işveren vekili yazılı cevap vermek zorundadır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu, işçinin talebi yönünde karar verirse işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Bu dönem içinde işçinin ücreti ve diğer hakları saklıdır. İşçiler, iş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin alınmaması halinde, 6 iş günü içinde, belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebileceklerdir.
İş Kanununda işçilerin iş yerinde alınan her türlü önleme uyma yükümlülükleri düzenlenmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi işveren, iş yerinde alınmış olan iş sağlığı ve güvenliği kurallarına işçiler tarafından uyulmasını sağlamalı, bu konuda gereken denetimleri yapmalıdır. İşveren işçilerin iş güvenliği kurallarına uymalarını sağlamak için gerekirse disiplin cezaları uygulayabilir. İşçiler ile ilgili bir düzenleme ise içki ve uyuşturucu madde kullanma yasağıdır.
İş güvenliği önlemlerinin alınmaması halinde işçilerin hakları
A. İşçinin Çalışmaktan Kaçınması
işçi, iş yerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kaldığında iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun olmadığı iş yerlerinde ise işveren veya işveren vekiline başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilecektir. İşçinin talebi doğrultusunda karar alınması durumunda da gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınıncaya kadar işçi çalışmaktan kaçınabilecek ancak çalışmadığı dönem içinde ücret ve diğer hakları saklı kalacaktır, İşverenin iş güvenliği önlemlerini almaması durumunda işçilerin topluca işi bırakabilecekleri ve bu durumun da kanun dışı bir grev oluşturmayacaktır.
B. İş Akdini Haklı Nedenle Fesih Hakkı
iş güvenliği önlemlerinin alınmadığı iş yerlerinde, işçilerin çalışma şartlarının uygulanmaması Nedenine dayanarak belirli veya belirsiz süreli iş akitlerini haklı nedenle derhal feshedebilecekleri düzenlenmiştir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için de iş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması gerekmektedir. İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin alınmaması durumunda “altı iş günü” içinde iş akitlerini haklı nedenle feshedebileceklerdir. İşçinin iş akdini haklı nedenle derhal feshedebilmesi için iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olmalıdır.
Sonuç
İş Sağlığı ve Güvenliği Dünyada en önemli konular arasında yer almaktadır. Birçok ülkede İş Güvenliği Mühendisliği kavramı çok seneler önce başlamış ve bunun sayesinde çok önemli olumlu sonuçlar alınmıştır. İstatistiklere göre ülkemizde her 6 dakikada bir iş kazası olmakta, her 6 saatte de bir işçimiz hayatını kaybetmektedir, her 2, 5 saatte 1 işçinin iş göremez hale gelmektedir. İş Kazaları istatistiklerinde Avrupa’da ilk sırayı, dünyada ise 3. sırayı almaktayız hal böyle olunca işverenlerin, işçilerin ve devletin üzerlerine büyük görevler düşmektedir.