İnternet’te web sitesi üzerinden işletmelere ait üzerinde belirli geçerlilik süresi olan indirimli çekleri nihai tüketicilere pazarlayan firmaları görmekteyiz.
Bu firmalar işletmelere ait indirimli çeklerin bedellerini nihai tüketiciden tahsil ederek avans hesabında tutar, nihai tüketicinin satın aldığı çekle ilgili işletmeden ürün veya hizmet satışının gerçekleşmesi halinde, ilgili işletmenin ibraz ettiği nihai tüketicilerce kullanılmış indirimli çekin karşılığını hizmet bedeli adı altında komisyon olarak belirlenen oran kadar kısmı keserek işletmelere öderler.
Fakat alınan avansların durumu ve fatura düzenlenmesi hep karmaşa konusu olmuştur.
Bu işi yapan firmaların vergisel durumunu ayrıntılı olarak bu yazımızda inceleyeceğiz.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 inci maddesinde, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 38 ‘inci maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonundaki ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerince işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu şekilde tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41’inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükmüne yer verilmiştir.
Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar :
- Dönemsellik
- Tahakkuk esas ilkeleridir.
Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin gerçekleşmesi yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre;
- Şirketler tarafından, indirimli mal ve hizmet satın alınmasını sağlayan çekin nihai tüketici tarafından anlaşmalı işletmelerde kullanılması aşamasında, web sitesi pazarlamasını yapan şirketin işletmeden alacağı komisyon bedeli mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiğinden, bu tutarın gelir hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Çek bedelinin nihai tüketiciden ilk tahsili sırasında tahakkuk eden bir tutardan bahsedilemeyeceğin den, tutarın avans olarak değerlendirilmesi icap etmektedir.
- Ancak, indirimli çekin satın alınmasına rağmen çekin geçersiz hale gelmesi durumunda, şirket tarafından tahsil edilen tutarın gelir hesaplarına intikal ettirilmesi gerekmektedir.
- İndirimli çeki alan nihai tüketiciye hizmeti sunacak olan işletmelerin ise, çekin ibrazı ile birlikte mal veya hizmet teslimini gerçekleştirdikleri anda gelir, miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşeceğin den, mal veya hizmet bedelinin karşılığı olan tutarı gelir olarak dikkate almaları gerekir.
Öte yandan Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 10’uncu maddesinin (a) bendi hükmüne göre vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin yapılmasıyla meydana gelmektedir. Aynı maddenin (b) bendinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi halinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesiyle; (c) bendinde ise, kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılmasıyla vergiyi doğuran olayın meydana geleceği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 20’inci maddesinde, KDV matrahının teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedel olduğu; bedel deyiminin, alıcının ödediği veya borçlandığı para, mal ve diğer şekillerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
– 229’uncu maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır”, tanımlaması yapılmış 230’uncu maddesinde faturada olması gereken bilgiler tanımlanmıştır.
Vergi Usul Kanununun 231′ inci maddesinin 5′ inci bendinde, “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.”
– 232′ inci maddesinde, “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak mecburiyetindedirler.” hükümleri yer almaktadır.
Bu açıklamalara göre internet siteniz üzerinden işletmelere ait ürünlerin veya hizmetlerin satışını artırmak amacıyla indirimli çeklerin nihai tüketicilere pazarlanması faaliyeti kapsamında durumu tüm vergi kanunlarımız açısından özetleyerek değerlendirecek olursak;
- Müşterilere indirimli çekleri bedel karşılığında teslim edildiğinde bir mal teslimi veya hizmet ifası söz konusu olmadığından alınan bedel Katma Değer Vergisine tabi olmayıp müşteriler adına vergi mevzuatına göre belge düzenlenmeyecektir.
- Ancak, çekin süresinde kullanılmaması sebebiyle bedelin tarafınızda kaldığı durumlarda gelir yazılacak bu tutar için müşteri adına fatura düzenlemeniz mümkündür. Diğer taraftan, bu durumda tarafınızca herhangi bir mal teslimi veya hizmet ifası gerçekleştirilmediğinden katma değer vergisi doğmayacaktır.
- Müşterilerin indirimli çekleri kullanmak suretiyle anlaşmalı iş yerlerinden mal veya hizmet satın almaları halinde, iş yerlerince müşterilere yapılan teslim ve hizmetlerin karşılığını teşkil eden bedel üzerinden KDV hesaplanması, ayrıca müşteri adına fatura veya ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmesi gerekmektedir.
- Nihai tüketicilere mal ve hizmet sunan işletmelere internet siteniz aracılığıyla indirimli çek satarak müşteri bulma hizmeti bu işletmelere sunulan aracılık hizmeti olup, yüzde 18 oranında katma değer vergisine tabidir. Bu işlemde vergiyi doğuran olay bu hizmetin tamamlanması ile meydana gelir. Bir başka ifadeyle her bir kampanya sonu itibariyle kampanyanın geçerli olduğu işletmeye verilen hizmet tamamlanmış olacaktır. Hizmetin süreklilik arz ettiği durumlarda (periyodik kampanyalar düzenlenmesi gibi) her bir vergilendirme döneminin tamamlanmasıyla, bu dönem işlemleriyle sınırlı olmak üzere vergiyi doğuran olay meydana gelecektir.
- Verginin matrahı ise çeklerin kullanılma şartına bakılmaksızın toplam satılan çek sayısından şirkete kalan komisyon tutarı olacaktır. Elde edilen komisyon gelirleri için aracılık hizmetini verilmiş olunduğu için işletmeler adına fatura düzenlemeniz icap etmektedir.
- Geçerlilik süresi içinde indirimli çekin kullanılmayıp aynı sürede şirkete iade edilmesi sonucu çek bedelinin banka aracılığı ile nihai tüketicilere iade edildiği durumlarda, tevsik için banka dekontu, hesap özeti gibi belgeler yeterli olup, gider pusulası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Bu belgelerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilmesi gerekir.