Devletin Kayıt Dışı İstihdam Ve Düşük Ücretle Çalışan Göstermeye Bakışı Nasıl?
Uygulamada devlet müdahalesine rağmen, ücret, işçi ile işveren arasında problem olmaya devam etmektedir. İşçinin mevzuattan yeterince haberdar olmaması veya haberdar olmak için gayret sarf etmemesi onu işveren karşısında dezavantajlı duruma sokmaktadır. İşçi işini kaybetmemek uğruna, iş sözleşmesinde kararlaştırılan ücret türüne göre ücretini talep etmek yerine, işverenin verdiği miktara razı olmaktadır.
Bunun sonucu olarak, işçinin iş mevzuatına bilgisiz kalması iş hayatında teftiş olgusunun etkinliğinin artırılması zorunluluğunu getirmektedir.
Ülkemizde işsizlik kadar, kayıt dışı istihdamla mücadele konusu da çok önemli hususlardandır. İşçi ve işverenin sosyal güvenlik sisteminin sağladığı yararlar konusunda yeterince bilgilendirilip bilinçlendirilmemektedirler.
İşverenlere, kayıt dışı çalışmanın gerek çalışanlar gerekse de sektördeki diğer işletmeler açısından başkalarının haklarına tecavüz olduğu, kayıt dışı çalışmanın tespiti halinde geriye yönelik önemli maddi yaptırımların uygulanacağı ve teşviklerden yararlanamayacakları, iş yerinde meydana gelecek bir iş kazası ve meslek hastalığı vakasının kayıt dışı işçi çalıştıran işverene ağır maliyetler getireceği doğru anlatılmalıdır.
Çalışanlara, kayıt dışı çalışma ile kendilerinin ve ailelerinin sağlık yardımlarından yararlanabilmeleri için para ödemek zorunda kalacakları, iş kazası veya meslek hastalığı hallerinde gerekli yardımlardan mahrum kalınacağı ve uzun vadede de yaşlılık durumunda emekli olunamayacağı, hususlarının anlatılarak bilinçli çalışan haline getirilmesi gerekir.
Tabi bu arada kayıt dışı istihdamın önlenmesi için her şeyin Devletten beklenmesi alışkanlığından da vazgeçilmelidir. Öncelikle biz vatandaşlar olarak kendi üzerimize düşeni yapma konusunda gerekli kararlılık ve titizliği göstermeliyiz.
Tüm bunlardan sonra devlette kayıt dışı istihdam, yüksek ücretle çalışıp asgari ücretle bordrolanması gibi sorunların çözümü yolunda neler yapılmakta olduğuna bakacak olursak:
SGK Başkanı bir basın toplantısında yaklaşan 2013 yılında ücretlerle ilgili yeni bir dönem başladığını vurguladı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yüksek ücret ödediği halde maaşları asgari ücretten göstererek, hem çalışanlarını hem de devleti zarara uğratan işverenlerin yoğun denetimle yeni yılda her işçi kaç lira maaş alıyorsa bordrosunda gösterileceğini sağlayacaklarını söylerken,
Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek bir basın toplantısında ‘ Özel sektörde çalışanların yüzde 45’i asgari ücretten sigortalı gösteriliyor. Bu kabul edilemez’ sözleri ile Gelir İdaresinin Kayıt dışı ile mücadele Eylem planını işleme koyduğunu gözlemliyoruz. Gelir İdaresinin 2011 yılı Faaliyet Raporu’na göre Türkiye’de 5 milyon 129 bin 623 asgari ücretli var. SGK istatistiklerine göre ise 2012 yılı Nisan ayı itibarıyla sigortalı çalışan sayısı 11 milyon 257 bin. Bu analizden de anlaşılacağı gibi sigortalıların yüzde 50’si asgari ücretli.
Eylem planı gereği gelir idaresince şirketlere
- Kaç işçi çalıştırıyorsunuz?
- Ne kadar ücret alıyorlar?
Bordrolarını ve banka dökümlerini içeren belgeleri hemen gönderin çağrısı yapılıyor. Belgelerin toplanmasının ardından da çalışanlara yapılan ödemeler ve bordrolar karşılaştırılacak, çalışanların asgari ücretten sigortalı gösterilmesinin önüne geçilmeye çalışılacak.
Bu süreçte Vergi Usul Kanunun 359. maddesi önemli bir caydırıcılık oluşturacaktır. Bildiğiniz gibi bu maddede düşük ücretle maaş bordrosu düzenleme naylon fatura düzenleme ile aynı ceza çalışanlarını asgari ücretten sigortalı gösterip maaşın kalanını elden veren iş adamları evrakta sahtecilik suçundan yargılanabilecek.
Muhteviyatı (kapsamı) itibariyle, yanıltıcı belge düzenleme sayılan gerçeğe aykırı bordrolar nedeniyle, işveren hakkında, (Anonim şirketlerde yönetim kurulu hakkında) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabilecek Ayrıca, bununla da yetinilmeyecek, ücretin vergisi de, üç kat ceza ve gecikme faizi ile birlikte istenecek. Kuşkusuz, sigorta primi de cezalı olarak istenilecek. Sanırım önümüzdeki dönem bu konuda birçok işverenimizin canı yanacak buna muhatap olmamak için benim size önerim; kayıt dışı çalışanlarınızı sigortalı yapın. Asgari ücretle görünüp yüksek maaş ödemesi yaptığınız çalışanların bordrolarını da düzeltin bu şekilde hem iş ile ilgili hem de incelemelerde yaşayacağınız hapis cezası, para cezası, inceleme stresi gibi risklerden kurtulun.
Merhabalar.
Yazının da başında belirttiğiniz gibi, bu konuda çalışanların yeterli araştırmayı yapmaması ciddi bir handikap oluşturuyor. bu konuda sormak istediğim bir nokta var.
Hatırladığım kadarıyla firmalarda çalışanların tahsil durumları ile devlete beyane dilen rakamlar arasında bir araştırma yapılmak kaydı ile “ilköğretim mezunları ile üniversite mezunlarının aynı maaşı alıyor olması” noktasından çıkış yapılarak bir denetleme adımı oluşturulması gündemdeydi.
Bu konuda devletin yaptığı denetlemeler hangi yöntemleri uygulayarak yapıyor? Buradaki varyasyonları çoğaltarak daha iyi bir mekanizma kurulamaz mı?
Teşekkürler
İbrahim bey merhaba,
Bu konuda yargıtay 9. dairesinin kararları var düşük maaş bildiriminde çalışanların bağlı olduğu meslek odasından mesleğin ücret tarifesini istemiş o yolla kıyas yaparak karar vermiş
Merhaba nevzat bey ben süheyla bu yazidan anladigim kadariyla bizim is akdimize son veren sirket sahibide bizi asgari ücretle calistirip maasimiza ekstradan 260 lira masraf ödemesi yapiyordu. Bu sucmu dur yoksa isverenin insiyatifidemidir. Biz bodro istedigimiz halde bizi 5 ay gibi bir süre oyalamistir 1000 lira almamiza ragmen bunu bodroya yansitmamistir. Acacagim davaya bu husuda eklemem gerekli mi? Saygilar tesekkürler.
Merhaba,
Yazıdan anladığınız doğrudur düşük maaşla bordroda gösterme suçtur bunu ispatlayabilirseniz davanızda hukuki dayanak olacaktır
Nevzat Bey,
Yüksek maaş aldığı halde sigortası asgari ücret üzerinden yatırılan işçi haklı fesih hakkına sahip midir..