Ana Sayfa / Kanunlar / İş Kanunu / Cep Telefonuyla Konuşmak Haklı Fesih Sebebi Olabilir Mi?

Cep Telefonuyla Konuşmak Haklı Fesih Sebebi Olabilir Mi?

 

İletişimin çığ gibi arttığı bir dönemde  herkesin haberleşme hürriyeti var ve işverenin yönetim yetkisine aykırı olmamak koşuluyla çalışanlar işle ilgili veya özel telefon görüşmeleri yapabilirler. sırf telefonla konuştuğu için bir kişi işten çıkartılamaz. Hele hele tazminat ödenmeden hiç çıkartılamaz. Ancak, işçinin çalıştığı bölümde telefonla konuşulmasının sakıncalı olmasına rağmen telefonla konuşursa ya da sürekli mesai saatleri içinde uzun telefon görüşmesi yapıyorsa, telefonla konuşmak iş güvenliği açısından tehlikeli işin ve işçinin güvenliğini tehlikeye düşürüyorsa iş sözleşmesinin işveren tarafından sona erdirilmesinde geçerli neden olabilir. Diğer bir deyişle iş güvencesi kapsamında olan bir işçi için tazminat ve diğer yasal hakları ödenerek geçerli nedenle işten çıkartma olabilir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını iste­diğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına ge­çilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İş­çinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce iş­le­diği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak de­ğil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı ge­rekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedende davacının davranışının veya yetersizliğinin iş yerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddenin II. fıkrasının ı bendinin birinci cümlesi gereğince işverene haklı fesih hakkı verir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, İşverenler iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, aynı kanunun 19. Maddesi uyarınca da işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.Güvenliği tehlikeye düşürme davranışının ağırlığı, görev tanımına, faaliyet alanına, görev yerine, işverenin gerekli önlemleri alıp almadığına, işçinin alınan önlemlere uyup uymadığına göre değişebileceğinden, nedeninin haklı veya geçerli neden teşkil edip etmediği, işverenin neden olup olmadığı ölçülülük ilkesi kapsamında değerlendirilmelidir.
Cep telefonuyla meşgul olmak, iş güvenliğini tehdit ediyorsa.. Tazminatsız işten çıkarılma riski var. Nasıl mı? Yargıtay’a göre şöyle;

Yargıtay’ın 9.Hukuk Dairesinin. 23.12.2015 gün, 2015/24759 esas 2015/36525 sayılı kararında

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y  K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının  iş akdinin hiçbir geçerli ve haklı olmadan, müvekkile yazılı fesih belgesi de verilmeden feshedildiğini, müvekkilinin iş yerinde telefonla konuştuğu gerekçesiyle, disiplin suçu işlediği bildirerek işten çıkartıldığını, müvekkil ile ilgili daha önce iş yerinde böyle bir olay olmamasına rağmen, uyarı bile verilmeksizin doğrudan işten çıkartıldığını, davalı işverenin bu fesih işlemi yasaya aykırı olup, dava konusu feshin herhangi bir geçerli veya haklı bir nedene dayanmadığını belirterek bu nedenle feshin iptali ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

  1. B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili davacı personelin iş akdinin 27.03.2014 tarihli eylemi uyarınca 4857 sayılı İş Kanunu M. 25/II h-ı bendi gereği işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, iş yerinde dilimleme operatörü olarak çalışan davacının 27/03/2014 tarihinde operatörü olduğu makinede tüm dikkati ile görev tanımlamalarına ve iş güvenliği talimatlarına uygun şekilde çalışması gerekirken bunun yerine sandalyede oturduğu ve bu esnada cep telefonu ile meşgul olduğu tespit edildiğini, iş bu eylemine istinaden aynı tarihte alınan savunmasında ise gün içinde operatörü olduğu ve deyim yerindeyse her saniyesinde başında bulunması ile yükümlü olduğu makinesinin yanında sandalyede oturduğu ve cep telefonu ile meşgul olduğunu ikrar ettiğini, davacı işçinin operatörü olduğu dilme makinesi sektör bazında yaşanan iş kazalarına sebep olan davacı işçinin çalışma kuralarına aykırı davranışı daha önce birçok kez almış olduğu eğitimlerde öğrenilmesine ve son olarak da üretim müdürünün verdiği eğitimde üretim alanlarına kesinlikle cep telefonu götürülmemesi hususunda tüm personeli uyarmasına rağmen gerçekleştiğini, davacının kendisine verilen tüm eğitimlere aykırı şekilde üretim alanına cep telefonu sokarak öncelikle kendisine ısrarla hatırlatılan hususlara aykırı davrandığını, bunun da ötesinde yine eğitimlerde belirtildiği üzere operatörü bulunduğu makinenin başında bulunması gerekirken sandalyede oturur vaziyette cep telefonu ile uğraşırken tespit edildiğini, bu sebeple müvekkil şirket tarafından yapılan fesih işleminin haklı nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının üretim sırasında makinenin başında sandalyede oturup cep telefonu ile ilgilendiği ve bu hareketi ile iş güvenliğini tehlikeye soktuğu, ayrıca savunmasında bu durumu kabul ettiği ve ayrıca cep telefonu ve bunun gibi cihazların üretim alanında bulunmaması gerektiğinin eğitimini aldığını kabul ettiği, böylece iş sözleşmesinin feshinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

Dosya içeriğine göre, davalı iş yerinde dilimleme operatörü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, tüm dikkatini makineye vermesi gerekirken sandalyede oturup telefonu ile uğraşarak işin güvenliğini tehlikeye soktuğu ve birçok kez aldığı eğitimlerde öğrenmesine ve son olarak üretim müdürünün 09.01.2014 tarihinde verdiği eğitimde üretim alanına telefon götürülmemesi gerektiği kuralına aykırı davrandığı, bunda ısrar ettiği gerekçesiyle, işçinin yapmakla ödevli olduğu görevlerin hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi ve işçinin iş güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h-ı maddesi uyarınca feshedilmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, davacıya 27.03.2014 tarihinde cep telefonuyla uğraşmaması gerektiği konusunda bildirim yapıldığı, ancak davacının bu bildirime rağmen yine de telefonla uğraştığı tekrar hatırlatmada bulunulduğu ancak davacının bu hatırlatmaya rağmen telefonla uğraşmaya devam ettiği konusunda bir tutanak bulunmadığından davranışının 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h maddesine girmeyeceği açıktır. Davacıya verilen eğitimlerde üretim alanında cep telefonu bulundurulmaması gerektiği bildirilmiş olup davacının buna aykırı ilk davranışı üzerine doğrudan fesih yapılması ölçülü kabul edilemez. Ancak bunun kabul edilebilmesi için davacının davranışının iş güvenliğini tehlikeye düşürmemesi gerekir. Eğer davacının davranışıyla işin güvenliği tehlikeye düşüyorsa yapılan feshin haklı nedene dayandığı kabul edilmelidir.

Bu nedenlerle davacının makine başında sandalyeye otururken cep telefonuyla meşgul olmasının iş güvenliğini tehlikeye düşürüp düşürmediği konusunda makine mühendisi ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişi eşliğinde iş yerinde keşif yapılmak suretiyle ortaya çıkarılıp iş güvenliği tehlikeye düşmekteyse feshin haklı nedene dayandığının kabulü; iş güvenliği tehlikeye düşmüyorsa davacıya ilk davranışı üzerine bir uyarı veya başka bir disiplin yaptırımı uygulanmadan doğrudan feshin yapılmasının ölçülü olmayacağından feshin geçerli nedene dayanmadığının kabulü gerekir. Eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi UTTS Taktırma Zorunluluğu Geldi!

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete ‘de yayımlandı. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir