Türk Ticaret Kanunumuzun 814. Maddesine baktığımızda bu sorunun yanıtını görmekteyiz.
Türk ticaret Kanunumuzun zaman aşımı başlıklı 814. Maddesi şöyledir:
(1) Hamilin, cirantalarla düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu başvurma hakları, ibraz süresinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
(2) Çek borçlularından birinin diğerine karşı sahip olduğu başvurma hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren üç yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
Yukarıdaki maddede yazılı zaman aşımı süresi eski kanunda 6 ay iken yeni Türk Ticaret Kanunu ile bu süre 3 yıla çıkarılmıştır. Bu süre çekin ibraz süresinden itibaren değil ibraz süresinin dolduğu günden itibaren bir gün sonrasından başlayacaktır.
Zaman aşımına uğramış çek ile genel haciz yoluyla takip yapmak mümkün değildir. Eğer takip başlatıldıysa borçlunun zaman aşımı itirazı üzerine bu takip iptal edilecektir. Ancak zaman aşımına uğramış çekler delil kabul edilebilir ve temel ilişkiye dayandırılarak dava açılabilir.
Bunlar dışında bir hukukçuya danışılması halinde Bu üçü haricinde de belli başlı yöntemler uygulanabilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.06.2017 tarihli 2016/17652 Esas 2017/9450 sayılı kararında Somut olayda; takibe dayanak çeklerin keşide tarihleri 31.01.2009 ile 31.05.2009 tarihleri arası olup, ibraz süreleri zaman aşımı süresini 3 yıla çıkaran değişikliğin yürürlük tarihi olan 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zaman aşımı süresine tabidir. O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklama ve ilkeler doğrultusunda altı aylık zaman aşımı süresinin geçip geçmediği belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken zaman aşımı süresinin üç yıl olduğundan bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
Özet : Yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında, çekler yönünden zaman aşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zaman aşımı süresi, ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zaman aşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zaman aşımı süresi, 6762 Sayılı TTK.’nun 726. maddesini değiştiren 6273 Sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıldır. Somut olayda takibe dayanak çekin keşide tarihi 30.11.2008 olup, ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zaman aşımı süresine tabidir.
Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ) , ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.