Kıdem tazminatı iş sözleşmesine bağlı çalışan işçilerin çalışma ilişkisinden doğan alacaklarıdır. İşçinin ancak belli yasal koşulların gerçekleşmesi halinde ve sözleşmenin sona ermesi ile kazandığı bu hakla ilgili düzenlemeler konusunda da her iki kanun arasında büyük farklılıklar bulunmaktadır.
İşçinin Ölümü
İşçinin ölümü, iş sözleşmesinin olağan sona erme şekillerinden biridir Kıdem tazminatı, 1475 sayılı Kanun’un 14. maddesindeki kural gereği işçinin ölümü ile ortadan kalkmamakta, mirasçılara geçmektedir.
İş Güvencesi Hükümlerinden Doğan Kıdem Tazminatı
İş güvencesi hükümlerinin pozitif hukuka kazandırılması üzerine 4857 sayılı Kanun’un 116. maddesi ile Basın İş Kanununun 6. maddesi değiştirilmiş, İş Kanununun 18, 19, 20,21 ve 29 maddelerinin kıyas yoluyla Basın İş Kanununa uygulanma imkanı getirilmiştir. Böylece gerek bireysel işçi çıkarma gerekse toplu işçi çıkarma ile ilgili güvenceler getirilmiştir.
Sisteme göre, iş güvencesi hükümleri belirsiz süreli basın iş sözleşmeleri için uygulanabilecektir. İşyerinde çalışan sayısı, altı aylık kıdem, gazetecinin işveren vekili olmaması gibi koşullar da gözetilecektir. İşçiden ve işyerinden kaynaklanan fesih nedenlerine dayanılacaktır. Sonuçta işveren, ancak gazeteci işçinin, yetersizliğinden, davranışlarından yahut işyeri, işletme ve işin gereklerinden kaynaklanan bir nedenle fesih yapabilir. Bu nedenlere dayanan fesih işlemi geçerli olacak ve fakat gazeteci lehine kıdem tazminatı doğacaktır.
Tarafların Anlaşması
İş sözleşmesi belirli veya belirsiz süreli olmasına bakılmaksızın tarafların anlaşması ile her zaman sona erdirilebilir
Süre
Kıdem tazminatının hesaplanmasında göz önüne alınacak kıdem süresinin başlangıcı, işçinin işe başladığı tarihtir. Ancak işçinin işverenin buyruğuna hazır olmakla birlikte çeşitli nedenlerle işe başlatılmamış olması halinde geçen süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır.
5953 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre, gazetecinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için meslekte en az beş yıl çalışmış olması gerekir. Gazetecinin kıdem hakkı için gereken beş yıl çalışma ön koşulu gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanır Bir defa
gazeteciler meslek kıdemine göre tazminata hak kazanmaları nedeniyle, gazetecinin işvereninin, gazetecinin kendi bünyesinde olan çalışmaları yanında önceki işverenler nezdinde geçen hizmet sürelerinin kıdem ödemesinden de sorumludur
Tavan Sınırlaması
1475 sayılı Kanun’da kıdem tazminatı ödemelerinin alt ,üst sınırlaması olmasına ragmen Basın İş Kanunu’nda böyle bir hüküm olmadığından ödemeler temel ücret üzerinden tavan sınırlaması olmaksızın yapılmaktadır. Fakat Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 03.02.1987 tarihli, 1986 -10722, Esas 1987/952 nolu kararında çalışan hem basın iş kanunu hemde iş kanununa tabi çalışıyor ise tavan hükmü dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Basın İş Çalışanlarında İhbar Öneli
4857 sayılı İş Kanunu madde 17’de işçinin hizmet sürelerine göre 2 hafta ile 8 hafta arasında değişen ihbar önelleri düzenlenmiştir. Bu önel işçi için de işveren için de aynıdır.
Basın iş sözleşmeleri için süreler genel olarak iş hukukundan farklı olduğu gibi bildirimde bulunan tarafa göre de değişmektedir. Belirsiz süreli basın iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmek istenmesi durumunda uyulması gereken bildirim süreleri madde 6/4’te düzenlenmiştir
İşveren Açısından
- İş ilişkisi bir veya daha fazla basın iş sözleşmesine istinaden aralıksız en az 5 yıl süren gazetecinin işine son verilmesi, yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra geçerli olur.
- Beş seneden az hizmeti olanlarla ilgili fesih bildiriminde uyulması gereken süre ise 1 aydır.
İşçi Açısından
- Basın iş sözleşmesinin gazeteci tarafından feshedilmek istenmesi halinde, hizmetin süresine bakılmaksızın en az bir ay önceden yazlı ihbarda bulunmak yeterlidir (md. 7).
İş Kanununda yer alan ihbar öneli içinde iş arama izni Basın İş Kanununda yer almamaktadır. Taraflar anlaşarak sürenin bitmesini beklemeden basın iş sözleşmesini sona erdirebilir.