Bilişim çağının hayatımızı kapladığı bilgiye ulaşmanın bir tuş kadar kolay olduğu günümüzde dinlediğimiz haberler, okuduğumuz gazeteler ve bunlara bağlı birçok bilginin mimarı aslında arka plandaki basın mensuplarımızındır. Yasal mevzuatlardaki değişiklikler basın yayın sektöründe çalışanların yasal hak ve sorumluluklarına dair bir takım bilgi karmaşasını da beraberinde getiriyor.
Bu yüzden bu yazımda basın yayın sektöründe çalışanlarımızın emeklilik hususunu mevzuatımız açısından kısaca anlatmaya çalışacağım.
Bildiğiniz gibi basın sektöründe çalışanlarımız 30.09.2008 tarihine kadar itibari hizmet süresinden yararlanırken, 01.10.2008 tarihinden itibaren fiili hizmet süresi zammı kapsamından çıkartılmış idi.
6385 sayılı kanun ile yapılan değişiklik ile kanunun yayım tarihi olan 19.01.2013 tarihinden sonraki ay başından itibaren basın çalışanları fiili hizmet süresi zammı almaya başlamıştır. 6385 sayılı kanun, basın çalışanlarının 01.10.2008 sonrasında geçen fiili hizmet süresinden yararlanamadığı dönemler için de özel olarak geriye dönük olarak yararlanma imkanı getirmiştir.
1.10.2008 günü gazetecilerin uzun yıllardır kullandıkları yıpranma hakkı ortadan kaldırıldı. Yeni düzenlemeler ile gazeteciler, 1.10.2008 ile 1 Şubat 2013 arasındaki süreleri kendileri para vererek yıpranma hakkı elde edecekler. Yeni düzenleme ile gazeteciler de hastalanmadıkları veya yıllık izinde olmadıkları sürelere göre yılda 90 gün yıpranmış sayılacak.
- Basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
- Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle; Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi Yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
Yukarıda yer verdiğim yeni ilave edilen yıprananlar listesinde görüleceği üzere gazetecilere fiilen çalıştıkları sürelerde her yıl için 90 gün yıpranmış sayılacaklar.
Gazetecilerin, 1.2.2013 gününden sonraki yıpranma primlerini işverenleri ödeyecek ama bu iki tarih (1.10.2008 ile 31.01.2013) arasındaki sürenin yıpranma primini kendileri ödeyeceklerdir. Bu iki tarih arasındaki süre ise 4 yıl, 4 aydır. Dörtte biri de 1 yıl, 1 aydır. Yeni gelen (1.10.2008 gününden sonra getirilen) yıpranma uygulamasına göre, verilen fiili hizmet zammı süresinin tamamı değil sadece yarısı emeklilik yaşından indirilecektir. Yani, yıpranma parasını cebinizden öderseniz emeklilik yaşınızdan sadece 6 ay, 7 günü yaştan düşürüleceğinden 6 ay daha erken emekli olabileceksiniz. Altı ay daha erken emekli olmakla elde edeceğiniz para ile ödeyeceğiniz primi mutlaka karşılaştırın.
1.10.2008 gününden önceki 506 sayılı kanuna göre gazetecilere verilen yıpranma hakkında elde edilen fiili hizmet zammı süresinin hiçbir üst sınır olmaksızın tamamı gazetecinin hem işe giriş tarihini öne çekiyor hem de tamamı emeklilik yaşından düşülüyordu. Elde edilen fiili hizmet zammı süresi prim ödeme gün sayısına ilave edilmiyordu. Şimdi yeni getirilen yıpranma hakkında ise 1.10.2008 gününden sonra elde edilen yıpranma gün sayısına da ilave ediliyor ama fiili hizmet zammının sadece yarısı o da toplamda 3 yılı geçmemek şartıyla yaştan düşülebiliyor, sigortalılık süresine ise eklenmiyor. Önce 1.10.2008 gününe kadar olan yıpranmalar ayrı usul ve esaslara göre 1.10.2008 sonrası ise ayrı usul ve esaslara göre emeklilik hesabında ve yaşında dikkate alınacak.
1967 doğumlu olup 01.01.1989’da gazeteci olarak işe başlayan bir gazeteci çalışanın hizmet durumu ise şu şekildedir: Gazetecilerin emekli olmasında 1.10.2008 tarihine kadar itibari hizmet süresi olarak adlandırılan yıpranma süresi dikkate alınıyordu. Bunun için 1.10.2008’den önce gazeteci olduğu için yıpranma süresine göre aşağıda belirtilen aşamalara göre emekliliğiniz hesaplanacaktır. Not: Bu hesaplama yöntemi 1.10.2008’den gazeteci olarak çalışmaya başlayan bütün gazeteciler için geçerlir. Buna göre;
Benzer Yazılar
2017 yılında gazetecilik hayatına başladım, basın kartımda mevcuttur. yasal haklarım neler, erken emekli olma hakkım var mı?
osman bey merhaba,
5510/40. maddeye eklenen yeni yıprananlar listesinde bu husus şu şekilde tanımlanmıştır:
Basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle; Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.Yukarıda yer verdiğim yeni ilave edilen yıprananlar listesinde görüleceği üzere gazetecilere fiilen çalıştıkları sürelerde her yıl için 90 gün yıpranmış sayılacaklar.
Merhba. 212 basın iş kanuna tabi çalışan, fiilen 14 yıllık gazeteciyim 2005 -2019 fakat basın kartı almayı tercih etmedim cünkü iş tanımım ofis gerektiren bir görev olan Görsel Yönetmenlik.
Yıpranma hakllarından faydalanamayacağım doğrumudur?
Teşekkürler.
Merhaba Kayhan bey,
Yasaya göre Radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışanlar Basın İş Kanunu
kapsamında yer almaktadır. Hatta bu çalışanların Basın İş Kanunu’na tabi olması için fikir ve sanat işi yapması zorunlu değildir.
“Yargıtay 9.HD. 17.04.2007 gün 2006/33909 E, 2007/11104 Kararında Bir kimsenin gazeteci sayılarak Basın İş Kanunu kapsamına girmesi için fikir ve sanat işlerinde
çalışması gerekir. Gazetecilik mesleğinin yerine getirilmesiyle doğrudan doğruya ilgili olanların yaptıkları işler fikir ve sanat işleridir. Buna göre aşağıdaki meslekler fikir ve sanat işlerinden sayılmaktadır”
Yazı İşleri Müdürleri
Editörler
Yazalar
Muhabirler
Kameramanlar
Fotoğrafçılar
Ressamlar
Karikatüristler
Çevirmenler
Redaktörler
Düzeltmenler
Uplink görevlisi, teknik ve idari personel, şoför, vb çalışanlar ise haberin oluşumuna doğrudan katkı
sağlamadığı için Basın İş Kanunu kapsamı dışında yer alır
Nevzat Bey Merhaba
1.6.1994 basın sigortası girişliyim. Tüm çalışma hayatım basında geçti. 2000 yılından itibaren sarı basın kartı, 2015 yılından itibaren sürekli basın kartı sahibiyim. 2008 yılında kaldırılan yıpranma hakkının 2013 yılında geri verilmesiyle aradaki farkın yıpranma hakkı primini ödedim. 30 Mart 2023’te yaptığım emeklilik başvurusunda prim gün sayısı hesaplanırken, sadece 2013 sonrasındaki çalışmaya ait yıpranma günleri prim gün sayısına eklenmiş gözüküyor. SGK görevlileri 2008 öncesi itibari hizmet süresinin prim gün sayısına eklenmediği, sadece emeklilik yaşını öne çektiğini belirttiler. 2008-2013 arasında ödemesini yaptığımız fiili hizmet zammının da pirim gün sayısına eklenemeyeceğini ifade ettiler. Dolayısıyla sadece 2013 sonrasındaki 10 yıllık hizmet süresi olan 3600 gün dikkate alınıp bu süreye 4’te bir fiili hizmet zammı ilave edilmiş şekilde hesaplanmış. Yani 2008-2013 arasındaki sürede eklenmesi gerekin yaklaşık 400 günlük ilave prim gün sayısı toplam gün sayısına eklenmemiş gözüküyor. SGK İl Müdürlüğü, 2008-2013 arasındeki sürenin borçlanma olduğunu ve o sürede kazanılan yıpranma hakkının prim gün sayısına eklenemeyeceğini ifade ediyor. Burada bir hak kaybı söz konusu mudur?
Bilgilerim şöyle
1994/2000 arası hizmet süresi 1596
2000-208-10 arası 2964
2008/10 sonrası 6008
Toplam: 10568 gün emeklilik hesabında dikkate alınan süre
2008 öncesi prim gün sayısına ekleme olmadığını farz edersek, 2008-2013 arasındaki süreyi de eklemedikleri için yaklaşık 400 günlük bir yıpranma gün sayısı eksik işlenmiş gözüküyor.
Kurumun 2008/2013 arasındaki yıpranma payının eklenmeyeceği tezi doğru mudur, yoksa gün sayısına her yıl 90 gün olacak şekilde eklenerek hesaplanması gerekir miydi?
Merhaba Eray bey,
1.10.2008 ile 1.2.2013 tarihleri arasında basın çalışanlarına ‘Fiili Hizmet Süresi’ (yıpranma) hakkı verilmedi. Bu tarih aralığında gazeteci olarak görev alanlar fakat yıpranmadan faydalanamayanlar için 6385 Sayılı Kanun ile yıpranmadan yararlanmak istiyorlarsa ödeme yaparak (bir nevi borçlanma) bu süreler için yıpranma alabilecekleri söylendi. Ancak pratikte bu sağlıklı işlemiyor. İdare bu süreyi borçlanma kabul ediyor yıpranmaya esas almıyor. Bu hususta mevzuatta bir boşluk olduğu kanaatindeyim” bu sürelerle alakalı dava yoluna gidilebilir ama sizin gönderdiğiniz verilerde zaten emeklilik için prim ihtiyacınız olmadığını görüyorum.