Anonim Şirketlerin Ödenmemiş Kamu Borcundan Kim Sorumludur?
Amme alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde; kanuni temsilciler şirketin ödenmemiş borçlarından müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Şirketi temsil yetkisi murahhas üye veya üyeler ile şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürlere bırakılmış ise, amme alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilir.
Temsil yetkisi murahhas üyelere veya pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmamış ise, yönetim kurulu üyeleri kanuni temsilci sıfatını taşımaktadırlar ve amme alacağının ödenmesinden yönetim kurulu üyeleri şahsi mal varlıklarıyla sorumludurlar.
Kanuni temsilciler kimlerdir?
Anonim şirketin kanuni temsilcisi idare meclisi, diğer bir ifade ile yönetim kuruludur. Yönetim kuruluna ait olan şirketi temsil ve idare yetkisi, esas sözleşme ile yönetim kurulu üyelerinden en az biri veya birden fazlasına veya esas sözleşmede genel kurula veya yönetim kuruluna verilecek yetki ile yönetim kurulu üyesi olmaları şartıyla murahhas üyelere veya şirkette pay sahibi olmasalar bile sorumlu müdürlere devredilebilir.
Ortaklar şirketin kamu borçlarından sorumlu mudur?
Anonim şirketlerin ortaklarının, anonim şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumlu tutulacağına ilişkin herhangi bir kanuni düzenleme bulunmadığından, bu ortakların şirketlerin ödenmemiş amme borçlarından sorumluluğu bulunmamaktadır.
İdareler alacaklarını tahsil edebilmek adına borçluların mallarına haciz uygulama imkanına sahiptir. Haciz yoluna gidilirken de haczedilemeyecek malların varlığı akıldan çıkarılmamalıdır. Mesela kişinin ikamet için kullandığı eve konulan haciz hukuki anlamda sıkıntılar barındırır. Kamu borçlusunun kendisinin ve ailesinin ikametgahı da olan konutunun hiçbir koşulda haczedilemeyeceği yolunda yapılmış bir düzenleme yoksa da konut olarak kullanılan taşınmazına haciz konulan borçlu, mahcuzun değerinin; bulunduğu yer ve özellikleri ile kendisinin aile yapısı ve bu yapı içinde yaşantısına uygun olan bir konut edilmesine elverişli olan değerden daha fazla olmadığı iddia edilebilir. Yani haczedilen konutun satılmasından sonra kendisinin haline uygun bir ev alabilecek tutarın kendisine bırakılması, bakiye tutarın kamu alacağının ödenmesinde kullanılması gerekir. Ancak idare, haczettiği konutun değerinin borçlunun ikamet etmek üzere alacağı konuttan fazla değerde olduğunu kanıtlamalıdır. Aksi takdirde mahkemeler haczin kaldırılmasına karar vermektedir. Çünkü Amme Alacakları Kanununda haczedilemeyecek malların gösterildiği 70. maddenin 11. bendinde, borçlunun haline münasip evinin, ancak evin değeri fazla ise satış bedelinden haline münasip bir yer alabilecek miktar borçluya bırakılmak üzere haczedilebileceğini kurala bağlamıştır.
Hangi hallerde, anonim şirketlerin kanuni temsilcilerinden şirkete ait amme alacakları takip edilir?
- Şirketin haczedilen mal varlığının 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerlemesi sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya bu malların satışının yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
- Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
- Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması,
- Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması,
hallerinde amme alacağının limited şirket ortakları ve kanuni temsilcileri ile anonim şirketlerin kanuni temsilcilerinin şahsi mal varlığından takip ve tahsiline gidilir.