Anonim şirket ortaklarının şirketin kamu borçları açısından, ortakların şirkete koymayı taahhüt ettikleri sermaye dışında hiçbir sorumlulukları yoktur. Şirket mal varlığından alınmayan kamu borçlarından sorumluluk ise yönetim kurulu üyelerine aittir. Yönetim kurulu üyeleri, şirketin kamu borçları dolayısıyla ikinci derecede, bir başka deyişle şirket mal varlığından tahsil edilememesi kaydıyla şahsi mal varlıklarıyla da sınırsız ve müteselsil olarak sorumludurlar.
Yönetim kurulu üyeleri: Amme alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, kanuni temsilciler şirketin ödenmemiş borçlarından müştereken ve müteselsilin sorumludurlar.
Ancak bu noktada önemli bir husus, şirkette murahhas üye veya dışarıdan atanmış bir müdürün bulunup bulunmadığıdır. Şayet şirketi temsil yetkisi murahhas üye veya üyeler ile, şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürlere bırakılmış ise, takip ve tahsil işlemleri bu kişiler için yapılır. Diğer yönetim kurulu üyeleri için takip yapılmaz.
Temsil yetkisi murahhas üyelere veya pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmamış ise, yönetim kurulu üyeleri kanuni temsilci olarak kabul edilir ve amme alacağının ödenmesinden yönetim kurulu üyeleri şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olurlar.
Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri de, yönetim kurullarında murahhas üye belirlemek suretiyle sorumluluktan kurtulabilirler. Zira yönetim kurulunda murahhas üye bulunduğunda sadece bu üyeler sorumludur. Diğer üyelerin bir sorumluluğu yoktur.
Ticaret Kanunumuzda Anonim Şirketlerin Amme Borçlarında Sorumluğu
a) Ortak Sıfatıyla Sorumluluk;
1) Anonim şirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu bulunan şirkettir.
2) Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve şirkete karşı sorumludur. Tanım gereği, sadece taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı olarak sorumlu olur, bunun ötesinde bir sorumlulukları söz konusu değildir.
b) Anonim Şirketlerde Yönetici ve Temsilci Sıfatıyla Sorumluluk;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 365. maddesinde istisnai hükümler saklı olmak kaydıyla, Anonim şirketin yönetim kurulu tarafından yönetilip, emsil olunacağı belirtilmiştir.
Aynı zamanda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda, yönetim hakkı ile temsil yetkisini birbirinden ayırarak, 367. maddesinde yönetimin devri konusu, 370. maddesinde ise şirketin temsil yetkisi düzenlenmiştir.
Temsil Yetkisi başlığını taşıyan 370. maddede;
Esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa, temsil yetkisinin çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olduğu, yönetim kurulunun temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredilebileceği, bu durumda da en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisine haiz olması gerektiği, belirtilmiştir.Yine 6102 sayılı sayılı Türk Ticaret Kanunun 359. maddesi gereğince, anonim şirketin yönetim kurulunun; esas sözleşme ile atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş bir veya daha fazla kişiden oluşması gerektiği hükme bağlandığından, anonim şirketin yönetim kurulunun tek kişiden oluşması halinde, şirketin temsilinde her hal ve takdirde bu kişinin bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Buna göre, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uygulamasında, kanuni temsilci şirket esas sözleşmesi ile atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş yönetim kurulu üyeleri veya yönetim kurulu üyelerinden en az birinin bulunması koşuluyla, yönetim kurulu tarafından müdür olarak atanmış üçüncü kişiler olabilecektir.
Kanunun 370. ve müteakip maddelerine göre, temsil yetkisi murahhas azalara veya müdür olarak üçüncü kişilere bırakılmamış ise, tüm yönetim kurulu üyelerinin kanuni temsilci sıfatını taşıdığı kabul edilecektir.
Buna karşın, şirket temsil salahiyeti murahhas üye veya üyeler ile müdür olarak üçüncü kişilere bırakılmış ise, amme alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilmesi, diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında işlem yapılmaması gerekmektedir.
Bu açıdan öncelikli olarak, şirket esas sözleşmesinde bu şekilde bir görevlendirmeye ilişkin herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığına bakılacak olup, böyle bir kayıt bulunmuyor ise, yönetimde bulunan tüm üyelerin müşterek ve müteselsil sorumlulukları dikkate alınarak, haklarında 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uyarınca işlem yapılaması yoluna gidilecektir.