Ana Sayfa / Gündemden / Kurban Bayramında Yapılan Yardımlar Gider Yazılır mı?

Kurban Bayramında Yapılan Yardımlar Gider Yazılır mı?

nevzat-erdag-415-kurban-bayraminda-yapilan-yardimlar

Kurban bayramının yaklaşması ile işletmeler zaman zaman ayni yardımlar yapmakta, özellikle gıda yardımları ve nakdi yardımlarla çalışanlarına, ihtiyaç sahiplerine, dernek ve vakıflara bağış ve destek vermektedirler. Biz de bu hafta, ihtiyacı bulunan vatandaşlarımıza yapılan, işletmelerin personeline ve dernek, vakıflara yaptığı bağış yardımların vergisel açıdan incelemesini yapacağız.

İhtiyaç Sahiplerine Yapılan Bağış Ve Yardımlar

Fakirlere yapılan bağışlara yönelik vergi teşviki, yapılan bağışların gider yazılması suretiyle vergi matrahının azaltılması suretiyle gerçekleşebilir. Bağışların gider yazılmasına yönelik hüküm Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinde yer alıyor. Bu madde hükmüne göre; fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli gelir vergisi matrahının hesaplanması sırasında hasılattan indirilebiliyor veya yıllık gelir vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapılabiliyor.
Kurumlar vergisi mükellefleri de bu tür bağışlarının maliyet bedelini kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapabiliyorlar. Gider kaydedilebilecek bağışların kapsamına; gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddeleri giriyor.

Bu noktada oldukça önemli bir hususun altını çizmek gerekir; bu maddelerin ihtiyacı bulunanlara doğrudan bağışlanması durumunda gider kaydı yapılamıyor. Fakat gıda, temizlik, giyim ve yakacak maddesi bağışı, ana sözleşmelerinde gıda bankacılığı yer alan dernek veya vakfa yapılırsa, gider kaydedilebiliyor. Yine dernek veya vakıf dışında başka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak bağışlar da gider kaydedilemiyor.

Bağışlara yönelik bir de KDV istisnası hükmü mevcut. Bu hükme göre; fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi KDV’den istisnadır. Yani bu teslimlerden KDV hesaplanmaz. Yapılacak bağışların şartlı olarak (bedelsiz olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere) yapılması ve bağışların mutlaka bağış yapılan dernek veya vakıf adına düzenlenen fatura ile belgelendirilmesi ve taşıma için sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekiyor.

Ticari işletmeye dâhil malların (gıda maddelerinin) bağışlanması durumunda dernek veya vakıf adına düzenlenen fatura bir yandan gelir, bir yandan da gider kaydedilecek. Bağışlanan gıda maddeleri işletmeye dâhil değilse, söz konusu malın maliyet bedeli (KDV dâhil) Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesi çerçevesinde yıllık beyannamenin bağış ve yardımlara ilişkin bölümüne yazılarak, gelir vergisi matrahının tespitinde indirim olarak dikkate alınacaktır. Düzenlenecek faturada bağışa konu malın maliyet bedeli (yüklenilen katma değer vergisi hariç) yazılı olacaktır. Bağış konusu mal için yüklenilen KDV’nin indirimi mümkün değildir. Dolayısıyla yüklenilen KDV’nin, bağışın yapıldığı dönemde indirilecek KDV tutarları arasından çıkartılarak, gider hesaplarına aktarılması gerekiyor.
Faturada “İhtiyaç sahiplerine yardım şartıyla bağışlandığından KDV hesaplanmamıştır”  ibaresinin yer alması da zorunludur.

Özetleyecek olursak; bağış ya gıda bankacığı yapan vakıf veya dernek vasıtası ile, ya da Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde belirtilen kuruluşlara yapılmak kaydıyla gider yazılabilir. Bağış ve yardım tutarı, gelir vergisi mükellefleri için beyan edilecek gelirin %5’ini (kalkınmada öncelikli yörelerde %10’unu) aşamayacaktır. Fakat bahsettiğimiz 89 uncu maddede sayılan kamu kurumu niteliğinde olan kurumlar veya gıda bankacılığı yapanlar dışında kurum, dernek ve vakıflara yapılan bağışların indirimi mümkün değildir.

Şirketlerin Çalışanlarına Bayram Yardımları

İşletmelerin çalışanlarına dağıttığı yardım paketleri ve kurban bayramı yardımlarında durum biraz farklıdır. Yardım paketinin işletme çalışanlarına dağıtılması veya nakdi kurban yardımı yapılması durumunda, dağıtılan paket “ayni ücret” sayılır. Yani çalışanın vermiş olduğu hizmet karşılığında ödenen maaş nasıl nakdi ücret geliri sayılıyorsa, verilen paket de ücret geliri sayılıyor ve ayni ücret olarak vergilendiriliyor. Verilen yardım bedeli de ücretin parçası gibidir.

GVK ’nın  61.  maddesinde  ücret; “İşverene tabi ve belirli bir  iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para  ve  ayınlar  ile  sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir” şeklinde tanımlanmıştır. Ücretin tanımından açıkça anlaşılacağı üzere; para ile (nakit) ödeme dışında “ayınlar ile sağlanan  ve  para  ile  temsil  edilebilen menfaatler” de ücret olarak kabul edilmektedir.
Ayni ücretin vergilendirilmesinde ise Gelir Vergisi Kanununun 63. maddesindeki tanımlamadan şöyle anlaşılıyor ki; önce bu ayni ücretin nakde çevrilmesi gereklidir. Hizmet erbabına verilen ayinler, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre değerlenecektir.

Yardım paketlerini hazır olarak satın alan firmalar, satın alma bedeli olarak ödedikleri bedeli ortalama perakende fiyatı olarak dikkate alabilecekler. İhtiyaç maddelerini toptan alıp, paketleri kendileri hazırlayan mükellefler de ödedikleri toptan tutarı esas alabilirler. Satın alma bedelleri işletmeler tarafından gider kaydedilebiliyor.

Olaya Katma değer vergisi kanunu açısından bakacak olursak;

Katma  Değer  Vergisi  Kanunu’nun ve verginin konusunu teşkil eden işlemleri belirleyen 1. maddesinin 1 numaralı bendinde, katma değer vergisine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı kanunun  teslim  sayılan  halleri düzenleyen 3. maddenin a bendinde “vergiye tabi malların  verilmesinin”  teslim sayılacağı belirtilmiştir.

Yapılan  kanuni  açıklamalardan  da  anlaşılacağı  üzere;  personele  ayın  olarak veya hizmet olarak verilen ücretler Katma Değer Vergisinin konusuna girmektedir.

Özet olarak; yardım paketi için ödenen tutarlar (KDV dâhil), çalışanlara ödenmiş net ücret olarak kabul edilecektir. Daha sonra ise bu tutarın brütleştirilerek, çalışanın o ay ki ücret matrahına eklenmesi ve ücret geliri olarak vergilemeye tabi tutulması gerekiyor. Böylece yardım paketi bir yandan ayni ücret olarak vergilenecek, diğer taraftan da gider kaydedilmiş olacaktır.

SGK açısından durum;

Kurban Bayramı erzak yardımının 5510 sayılı Kanunun Prime Tabi Tutulmayan Kazançlar ile ilgili bölümü olan 80. maddenin b bendine göre; “Ayni Yardımlar Sigorta Primine Tabi Değildir”. Yine aynı kanunun 80. maddesinin a bendinin 2. fıkrası ise, prim ve ikramiye benzeri ödemelerin sigorta primine dâhil edileceğinden bahseder.

Yukarıdaki açıklamadan da açıkça görüleceği üzere; ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemelerin prime esas kazanca dâhil edilmesi gerekmektedir. Bayram erzağı yardımı nakdi olarak yapılırsa (yani çalışanlara 150 TL nakit verilirse), prime esas kazancın tespitinde matraha dahil olacaktır. Ancak nakdi değil de ayni olarak yapılırsa (yani çalışanlara erzak şeklinde verilirse), kanun hükmüne göre sigorta primine esas kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi UTTS Taktırma Zorunluluğu Geldi!

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete ‘de yayımlandı. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir