Çağımızın ticari yöntemi haline gelmeye başlayan internet üzerinden satış uygulamasını yapan firmaların çalışma şekillerini “Web Sitesinden Satışa Aracılık Yapan Firmaların İşleyişi” makalemizde anlatmıştık, aşağıda bu konuyla ilgili vergisel boyutu ele alacağız.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 6. maddesinde; “kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı” hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunumuzun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde; “ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilebileceği” hükme bağlanmıştır. Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde; gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında; bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Bu hüküm ve açıklamalara göre; şirketlerin Web sitesi üzerinden verdikleri aracılık hizmeti çerçevesinde, indirimli mal ve hizmet satın alınmasını sağlayan fırsat kuponlarının web sitesi üyeleri tarafından mal veya hizmet alımında kullanılması aşamasında, şirketin işletmeden alacağı komisyon bedeli mahiyet ve tutar itibariyle kesinleşeceğinden, bu tutarın gelir hesaplarıyla ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Kupon bedelinin üyelerden ilk tahsili sırasında tahakkuk eden bir tutardan bahsedilemeyeceğinden, tutarın avans olarak değerlendirilmesi icap etmektedir. 213 sayılı Vergi Usul Kanunumuzun 229. maddesinde; “Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır”. 230. maddesinde “Faturada en az aşağıdaki bilgiler bulunur: 231. maddesinin (5) numaralı bendinde; “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır”. 232. maddesinde; “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler: Yukarıdakiler dışında kalanların; “birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş bedelinin 2015 yılı için 880 TL’yi geçmesi veya bedeli 880 TL’den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi mecburidir” hükümleri yer almaktadır. Bu açıklamalara göre; internet sitesi üzerinden işletmelere ait ürünlerin veya hizmetlerin satışını artırmak amacıyla fırsat kuponlarının üyelere pazarlanması faaliyeti kapsamında: Ayrıca, geçerlilik süresi içinde fırsat kuponunun kullanılmayıp, aynı sürede web sitesi sahibi şirkete iade edilmesi sonucu kupon bedelinin banka aracılığı ile üyelere iade edildiği durumlarda, tevsik için banka dekontu, ekstre gibi belgeler yeterli olup, gider pusulası düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. Bu belgelerin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre muhafaza ve gerektiğinde ibraz edilmesi gerekmektedir.
42 nci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca şekil ve muhteviyatı belirlenen 1 No.lu KDV beyannamesinde beyannameye eklenecek belgeler sayılmış, beyannamenin 45 inci satırına “Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmet Bedellerinin” yazılacağı açıklanmıştır. Öte yandan, 60/2011-1 sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri “7.2. Kredi Kartı ile Yapılan Tahsilatların Beyanı” başlıklı bölümünde; “Kredi kartı, satışa konu mal veya hizmetin bedelinin tahsilinde kullanılmakta olup kredi kartıyla yapılan tahsilatın, işletme tarafından yapılan bir mal satışı veya sunulan hizmete ilişkin olduğu kabul edilir. Buna göre fatura, mükellefler tarafından yapılan tahsilata değil, KDV uygulamasında tahsilatın ait olduğu teslim veya hizmetin Vergi Usul Kanununda belirtildiği şekilde belgelendirilmesine yönelik olarak düzenlenmektedir. KDV Kanununun 42. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, Maliye Bakanlığınca şekil ve muhtevası belirlenen 1 No.lu KDV Beyannamesinde, bir vergilendirme döneminde gerçekleştirilen teslim ve hizmetlere ait bedelin kredi kartı ile tahsil edilen kısmı, beyannamenin (Sonuç Hesaplan – Diğer Bilgiler – Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmetlerin Katma Değer Vergisi Dahil Karşılığını Teşkil Eden Bedel) satırına yazılacaktır. KDV beyannamesinde istenilen bu bilgi, verginin tarh ve tahakkuku ile ilgili olmayan denetim amaçlı bir bilgidir. Bu satırda vergiyi doğuran olayın gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın bir vergilendirme döneminde kredi kartı ile yapılan tahsilatlar gösterilecektir. Bu satırda yer alan tutarların Beyannamenin “Sonuç Hesapları” kulakçığındaki “Teslim ve Hizmetlerin Karşılığını Teşkil Eden Bedel” ile uyum göstermemesi ve bu hususun vergi dairesince mükellefe sorulması durumunda, farklılığın…; Dağıtım ve kurye hizmetleri verilen müşterilerle yapılan sözleşmeler kapsamında dağıtımı yapılan ürünlerin satış bedellerinin tahsilatı…, Firma adına kayıtlı pos cihazları kullanılarak bayi veya üye işyerlerince yapılan satışlara ait tahsilatların bayi veya üye işyeri alacağına kaydedilmeksizin doğrudan firma hesaplarına aktarılması, gibi sebeplerden kaynaklandığının izah gerekçesi olarak gösterilmesi mümkündür. Başka kurum ve firmalar adına tahsilat işlemleri yapmak suretiyle verilen bu tür hizmetler karşılığı alınan komisyon, prim gibi bedeller üzerinden KDV hesaplanarak beyan edilecektir. Öte yandan, uyumsuzluğun makul sebeplerle izah edilememesi halinde ilgili mükellefler hakkında gerekli işlemlerin yapılacağı tabiidir.” açıklamalarına yer verilmiştir.” Tüm bu açıklamaların ışığında özetle; aracılık hizmetleri KDV’ye tabi olduğundan, Web sitesi sahibi şirket tarafından internet üzerinden verilen bu aracılık hizmetleri için düzenlenen komisyon faturalarında genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerekmektedir. Diğer taraftan, yeni üye kazandırmaları karşılığında kendilerine sanal ortamda artı para adı altında sanal para verilecek olan ve gerçek usulde KDV mükellefiyeti bulunmayan web sitesi üyelerinin, yeni üye kazandırma işini mutad meslek halinde veya süreklilik arz edecek şekilde yürütmeleri halinde, verilen yeni üye kazandırma hizmeti KDV’ye tabi olacağından, mükellefiyet tesis edilmesi ve artı para olarak adlandırılan bedel üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu yeni üye kazandırma hizmetinin gerçek usule tabi KDV mükelleflerince verilmesi halinde, bu işlem süreklilik arz etmese dahi, KDV’ye tabi olacaktır. Öte yandan, KDV beyannamesinin “Kredi Kartı ile Tahsil Edilen Teslim ve Hizmet Bedelleri” başlıklı 45 inci satırına, müşterilere o ay içerisinde yapılan satışlardan kredi kartı ile tahsil edilen tutar ile daha önceki dönemlerde yapılan işlemlerle ilgili olarak bu dönemde kredi kartı ile tahsil edilen tutarların yazılması gerekmektedir. Pos cihazı kullanılmak suretiyle yapılan satışlara ait KDV beyannamesinin 45. satırında istenen bilgi, verginin tarh ve tahakkuku ile ilgili olmayan denetim amaçlı bir bilgidir. Bu satırda yer alan tutarın 6. satırdaki KDV matrahına ait bilgi ile uyum göstermemesi ve vergi dairesince bu hususun izahatının istenmesi halinde web sitesi sahibi şirketin gerekli izahatın yapılması gerekecektir.
Benzer Yazılar
Nevzat Bey size konuyla ilgili mail attım. Benim durumum biraz farklı. Sabırsızlıkla cevabınızı bekliyorum
Tesekkurler
sorunuzu göremedim tekrar mail atarsanız veya buraya yazarsanız cevaplarım
Gittigidiyor gibi sitelerden yapılan satışlarda yazarkasa fişi geçerlimidir
Yazar Kasa Fiş Kesme Sınırları her yıl belirtilmekte olup, sınırlar KDV DAHİL rakamlar üzerinden dikkate alınmalıdır.Bu tutara 2017 yılı için 900 tl dir Ancak müşterinin istemesi halinde tutar ne olursa olsun, mutlaka fatura kesilmesi gerekir.e-Arşiv İzni Olup İnternet Üzerinden Vergi Mükellefi Olmayanlara Mal ve Hizmet Satışı Yapanların e-Satış Faturalarının Elektronik Ortamda İletilme Zorunluluğu 433 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, Tebliğ kapsamında elektronik ortamda oluşturulan faturanın, alıcısına kâğıt olarak gönderilen veya elektronik ortamda iletilen şeklinin belgenin aslı; düzenleyen tarafından muhafaza edilen elektronik halinin ise ikinci nüsha hükmünde olduğu belirtilmiştir. Bu Tebliğ kapsamında Başkanlık’tan e-arşiv izni alan mükellefler, elektronik ortamda oluşturdukları faturayı elektronik ortamda muhafaza edebileceklerdir.şeklinde tanımlanmıştır