İşçinin çalışması karşılığında, hak ettiği ücretin ödenme süresi 4857 sayılı İş Kanununun 32. ve 34. maddeleri uyarınca; ücretin en geç ayda bir ödenmesi gerekir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.
Ücreti ödeme gününden, itibaren 20 gün içinde mücbir bir nedenle ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.
Yine 6098 sayılı Borçlar Kanununun 401. maddesinde işveren, işçiye sözleşmede veya toplu iş sözleşmesinde belirlenen; sözleşmede hüküm bulunmayan hallerde ise, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücreti ödemekle yükümlüdür.
Yukarıda da belirtildiği üzere; işverenin işçinin maaşını ödeme ve bunu en fazla ne kadar geciktirebileceği açık bir şekilde tanımlanmıştır.
Ancak, işçinin işverenden avans istemesiyle ilgili olarak, İş Kanununda herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Çünkü avans; henüz hak edilmemiş bir ücret olup, işçinin ileride yapacağı çalışmaya karşı işverenden isteyeceği ücrettir.
Bu konudaki düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun Ücretin Ödenmesi – Ödeme Süresi başlıklı 406. maddesinin son bölümünde şu şekilde yer almaktadır:
İşçinin zorunlu ihtiyacının ortaya çıkması halinde ve hakkaniyet gereği ödeyebilecek durumda ise, hizmetiyle orantılı olarak işçiye avans vermek zorundadır” tanımlaması yapılmıştır.
- İşçinin zorunlu ihtiyacı olacaktır (örneğin işçiye borcu nedeniyle ödeme emri gelmişse). Zorunlu ihtiyacı işçinin belgelemesi istenebilir.
- İşveren ödeyebilecek durumda olacaktır (işçinin ücretini dahi ödemekte zorlanan bir işverenin avans vermekle yükümlü tutulması hakkaniyete uygun olmaz).
- İstenen avans işçinin hizmetiyle orantılı olacaktır (işçinin maaşından daha yüksek veya hak edişinden daha fazla bir avans olmayacaktır).