Bugün birçok girişimcimizin temel bakışı “Başarılı olmak için güzel, kaliteli ve tasarım içeriği yüksek ürünler yapalım,bunları reklamla destekleyip satışı gerçekleştirelim” dir.
Bu bakış açısında süreç içerisinde satış yapabilmek için vade ve iskonto en önemli silahlar haline gelmekte ve bu durumda da kar etmek ve büyümek haliyle mümkün olmamaktadır. Bugün ülkemizde küçük büyük birçok firma bu bakış içinde yani “içeriden” bakış açısı oysa artık istisnasız her şirkete gerekli olan, dışarıdan yani 3. gözle bakış açısı. İçeriden bakış her türlü firmayı başarısızlığa götüren bakış açısıdır.
Neden 3. Gözle Dışarıdan Şirketimize Bakmalıyız?
Ticaretin esas itibarı ile tek bir amacı vardır: yeni müşteri bulmak ve mevcut müşterileri elde tutmak ve sonucunda da para kazanmak. Gerisi teferruattır.
“Ben sıfırdan başladım ya da babamdan ufak bir yer kaldı, ama çalışıp çabalayıp dev bir eser yarattım” içeriden bakışlı bir kültüre sahip her firmada bu veya buna benzer bir yaklaşımı görmek mümkün.
Oysa bunlardan:
- Son 5 yıl içindeki büyüme oranlarınız nedir?,
- Yeni ürettiğiniz değerler nelerdir? ,
- Müşterilerinizin tercihlerinde ne gibi değişiklikler oluyor?,
- Müşterileriniz çalıştığınız sektörün ürün veya hizmetlerinden ne tür farklılıklar bekliyorlar?,
- Yeni ortaya çıkmaya başlayan müşteri ihtiyaçları nelerdir?
- Vergi Risklerim nelerdir?
gibi sorular sorsanız birçoğundan bu sayılanların olmadığını görürsünüz eğer sizinde işletmeniz bu sorulara cevap veremiyorsa o zaman sizinde oturup artık “dışarıdan yani üçüncü gözle” stratejik bakış açısı üretmeniz gerekmektedir.
Müşteri ihtiyaçları ve beklentileri radikal bir şekilde değişiyor ve siz bunları fark etmiyorsanız, verimlilik bakış açınız bu durumda sizi iyiye değil kötüye götürür.
Dışarıdan yani 3. gözle bakış açısında her şeyden önce şirketinizin dışına çıkacaksınız. Müşterilerin beklentilerini, “hangi tür, yeni ürün, yeni hizmet veya yeni iş modeliyle karşılayabilir miyim?” sorularının yanıtlarını arayacaksınız. Bulduğunuz yenilikçi yanıta da, biliyorsunuz inovasyon deniliyor. Bu yaklaşımda işiniz ile ilgili her şeyi müşterinin gözünden görmeye çalışacaksınız.
Onların değişen beklentilerini anladıktan sonra müşterileriniz için yepyeni değer önerileri geliştireceksiniz. Girişiminiz ister küçük firma olsun, ister ise Türkiye’nin en büyük firması hiç fark etmez. Artık stratejik yaklaşımınız bu olmak zorunda.
Amazon.com şirketinin kurucusu ve başkanı Jeff Bezos diyor ki,
“Şirket olarak bizim hangi alanlarda güçlü ve iyi olduğumuzu sorgulamak ve bu temel yeteneklerimizle daha neler yapabiliriz diye sorgulamak yerine, öncelikle müşterilerimiz kim diye sorarak işe başlamalısınız. Ardından da bu müşterilerin istediği ama bir türlü bulamadığı yeni faydaları/değerleri onlara sunmalıyız. Bu yeni konularda becerimiz yoksa bile bu becerileri geliştirmeye odaklanmalıyız.”
“Önce müşterinizi tanıyın, sonra istediği ve bir türlü bulamadığı yenilikleri onlara sunun. Bunları beceremezseniz bile usanmadan çabalayın”.
Ama girişimciler ve yöneticiler arasındaki en genel yaklaşım, şirket hangi konularda iyi ve güçlüyse o konular üzerine odaklanmak oluyor. Bu bir anlamda doğru bir yaklaşım olabilir ama dünya değişip globalleşirken, şirketinizin artık yepyeni alanlarda beceri ve yetenekler geliştirmesinden başka bir seçeneğiniz olamaz.”
Şirketinize“dışarıdan yani 3. gözle” bakış açısı oluşturup stratejilerinizi bu yönde yapacaksınız yada klasik süreçleri sizde girişiminizde yaşayacaksınız.
Girişiminize dışarıdan üçüncü gözle bakışı kendiniz tek başınıza yapamıyorsanız bu konuda işinin ehli bir yönetim danışmanı ile çalışmanız gerekir.
Unutmayın ki her girişimci aynı zamanda bir yöneticidir ve bir yönetici Girişimci Hem İşine Hem de İşletmesine Hakim Olmalı makalemde de dediğim gibi girişimcinin işine hakim olması dışarı çıkması da aslında yetmez, girişimci işletmesine de hakim olmalı işletmenin fonksiyonlarından finans, muhasebe ve yönetim fonksiyonlarının girişimci tarafından doğru bilinip uygulanması gerekmektedir. Yani girişimcinin sadece işine hakim olması dışarı çıkıp müşterinin beklentisini bilmesi başarı için yeterli değildir. işletmesine de hakim olması hızla değişen Türkiye’miz de ticari sistemin, vergi, sosyal güvenlik kurumlarının getirdiklerini ve risklerini doğru algılayıp işletmesine de hakim olması işletmesine dışarıdan üçüncü gözle bakması başarısı için artık olmazsa olmazıdır.