Arıcılık yaparak bal üretimi yapan bir takipçimizin, ürettiği bal, polen, arı sütü, propolis ve bal mumunu tanıdıklarınıza ve akrabalarına sattığınızı belirterek üretiminizin fazla olması nedeniyle söz konusu ürünleri kendinize ait olmayan internet sitelerinde satması halinde vergiye tabi olup olmayacağını sorması üzerine bu durumun vergi kanunlarımız açısından durumunu inceleyerek bu makalede anlatacağım.
Gelir Vergisi Kanununun 52. maddesinde zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların ürünlerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı maddenin devamında ise bu faaliyet sonucu istihsal olunan maddelere mahsul denileceği ve mahsullerin değerlendirilmeleri maksadıyle ve zirai olarak işlenmesinin de zirai faaliyete gireceği, ayrıca satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhaların zirai faaliyet safhasında kalacağı hükme bağlanmıştır.
Yine Gelir Vergisi Kanunumuzun “Ticari Kazancın Tarifi” başlıklı 37. maddesinde ise, her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu, ticari kazancın ise Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit usule göre tespit edileceği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “İş yeri” başlıklı 156. maddesinde “Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette iş yeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane, şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir.” hükmü yer almıştır.
Yukarıdaki madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, iş yerinin tanımı yapılırken ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerlerle sınırlandırılmamıştır. Bu nedenle, elektronik ortamda yapılan bu tür faaliyetler için iletişim amacıyla kullanılan yerin iş yeri olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde; bal, polen, arı sütü, propolis ve balmumu üretilip satış yapılabilecek safhaya getirilmesine kadar ki faaliyetin zirai faaliyet, üretilen bu ürünlerin “gittigidiyor.com” ve “sahibinden com” gibi iletişim amacıyla internet ortamında satışı bu yerlerin iş yeri tanımı kapsamına girmesi nedeniyle ticari faaliyet olarak değerlendirilecek ve bu faaliyet sonucu elde edilen gelirin de Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekecektir.
Çiftçinin Kendi Ürününü Dükkan Açmadan Satması Halinde Vergi
Gelir Vergisi Kanununun 52. maddesinde zirai faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların ürünlerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder şeklinde tanımlanmış ve bu faaliyet sonucu istihsal olunan maddelere mahsul denilmiş ve ayrıca satışların dükkan ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkan ve mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhaların zirai faaliyet safhasında kalacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre, çiftçilerin ürettikleri zirai ürünleri mahalle aralarında veya pazar takibi suretiyle satmaları halinde, bu faaliyet de zirai faaliyetin bir parçası olup, ticari faaliyet kapsamında sayılmaması gerekir.
Öte yandan, yukarıda açıkladığımız Vergi Usul Kanununun 156. maddesinde iş yeri tanımlanmıştır.
Bu tanımdan zirai faaliyetle uğraşan kişilerin faaliyetlerini icra ettikleri tarla, bağ, bahçe, çiftlik veya hayvancılık tesisleri bu işlerle uğraşanların iş yeri olup anılan yerlerde yapılan işler zirai faaliyet kapsamındadır. Bu nedenle, çiftçilerin kendi ürettiği zirai mahsulleri devamlılık arz etmeyecek şekilde dükkan ve mağaza açmadan pazar takibi suretiyle seyyar olarak mevcut pazarlarda ve pazarcı esnafının satış yerlerinden ayrı olarak oluşturulan bağımsız bölümlerde, günlük işgaliye harcı ödeyerek zirai ürün satmaları zirai faaliyetin devamı olarak nitelendirilecek, ticari kazançla ilişkilendirilmeyecektir. Ancak, dükkan veya mağaza açmak ya da belediyece tahsis edilen yerlerde aylık veya yıllık kira bedeli karşılığı yer kiralamak suretiyle devamlılık arz edecek şekilde zirai ürün satmaları halinde ise ticari faaliyet olarak değerlendirilerek vergilendirilmeleri gerekmektedir.