Devlet memurlarının ticaret yapıp yapamayacağı veya şirketlerin ortağı olup olamayacağı sürekli sorulan sorulardandır. Bu yazımızda mevzuatlarımız da yapılan son değişiklikler ve 26.08.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 650 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan Devlet Memurları Kanununun memurların ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağını düzenleyen maddesindeki değişiklikleri de dikkate alarak bu konuyu açıklayacağız
Devlet memurların çalışma usul ve esaslarını düzenleyen 657 sayılı kanunun 28. Maddesi ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağını açıklamaktadır. Son değişiklikler ile bu maddeye bakacak olursak;
“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz.”
“Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır.”
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler” şeklinde tanımlanmıştır.
Evet, devlet memurları yasasında memurların neleri yapamayacağı bu şekilde açıklanmış olmasına rağmen neleri yapabilecekleri çok net anlaşılmayabilir. Bundan sonraki bölümde bir devlet memuru neler yapabilir? sorusuna çok ayrıntıya girmeden cevap verecek olursak sanırım makalemizin başlığını da doğru açıklamış olacağız
Devlet memurları şirketlere ortak olabilirler mi?
Yukarıda tam metnini yazdığım Devlet Memurları Kanununun 28. maddesini incelediğinizde, devlet memurlarının yönetim kurulu üyesi, denetçi veya her ne şekilde olursa olsun şirket personeli olarak anonim şirketlerde görev almaları yasaklanmış olmakla birlikte, anonim şirketlere pay sahibi olmalarına ilişkin herhangi bir yasak bulunmamaktadır. Buradan hareketle Anonim şirketlerin yönetiminde bulunamazlar. Fakat ortağı olabilirler diyebiliriz. Yine Devlet memurlarınıngörev yaptıkları kurumun kuruluş kanununda özel bir düzenleme olmaması halinde, şirket ana sözleşmesinde kuruluş sırasında şirketi idare ve temsil edecek olanlar arasında belirtilmemiş olması ile yönetim ve denetimde görev almaması kaydıyla limitet şirket ortağı olması mümkün bulunmaktadır. Nitekim limitet şirket ortağı olmanın ticaretle uğraşmak sayılmayacağı yolunda Danıştay 12–5–1 dairelerinin vermiş olduğu birçok yargı kararı da bulunmaktadır.
Memurların kitap yazması ve telif ücreti alması mümkündür müdür?
Devlet memurlarının, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında kitap yazabilmesi mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda yazdığı kitapla ilgili olarak telif sözleşmesi imzalayabilir. Memurların telif dolayısıyla elde edeceği gelir, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28. maddesine aykırılık teşkil etmemektedir.
Devlet memurları dergi çıkartabilir mi ?
Devlet memurlarının kitap yazmaları, dergi hazırlamaları, makale yazmaları ve bunların basılması karşılığında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu çerçevesinde telif hakları kapsamında elde edecekleri gelirler, ticaret yasağı kapsamı dışında tutulmuştur. Bu itibarla, memurların dergi hazırlamaları, bu derginin bir yayın evi ile telif sözleşmesi çerçevesinde anlaşmak suretiyle basılması ve dağıtılması ve telif hakkı elde etmesi bu kapsamdadır. Memurlar, hazırladıkları derginin basım ve dağıtımlarını kendileri yapamazlar.
Devlet memurlar mesai dışında mesleklerini ücretsiz yapabilirler mi?
Yüksek öğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları, kanunlarda belirtilen haller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi hükmüne tabidir. Ancak öğretim üyeleri, yüksek öğretim kurumlarında yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydıyla mesai saatleri dışında yüksek öğretim kurumlarından başka yerlerde mesleki faaliyette bulunabilir ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra edebilir. Yüksek öğretim kurumlarından başka yerlerde çalışan öğretim üyelerine ek ödeme yapılmaz; bunlar rektör, dekan, enstitü, yüksek okul ve konservatuar müdürü, bölüm başkanı, ana bilim ve bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı olamaz.”
Fakat dilerlerse iki yıla kadar ücretsiz izin alarak Yüksek öğretim kurumları dışında mesleki faaliyette bulunmak ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra edebilirler.
İnsani ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar yapabilirler mi?
Kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar yapabilir. Yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevleri yapabilirler
Devlet memurunun eşi veya çocuğu ticaret yapabilir mi?
Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı devlet memurunun sadece kendisini kapsamına almaktadır. Memurun eşinin veya çocuklarının ya da diğer akrabalarının her hangi bir kazanç getirici faaliyette bulunmalarına engel bulunmamaktadır.
Ancak memurun eşinin, reşit olmayan çocuklarının 657 sayılı Kanunun 28’inci maddesinde belirtilen memur için yasaklanmış faaliyetlerde bulunması halinde memur bu durumu 15 gün içerisinde bağlı olduğu kuruma bildirmekle mükelleftir. Ayrıca 18 yaşını doldurmakla birlikte akıl hastalığı, akıl zayıflığı, savurganlık, alkol düşkünlüğü, kötü yaşam, kötü idare veya hapis cezası nedeniyle medeni hakları mahkeme tarafından kaldırılmış çocuğu varsa onların da yasak kapsamındaki ticari faaliyetlerinin 15 gün içerisinde kuruma bildirilmesi gereklidir. Bildirimde bulunulmadığı takdirde esnaf veya tacir olan eş ve çocukların haksız olarak aile ödeneğinden yararlanması veya tedavi gideri vb. faydalanmaya devam edeceğinden bu yönüyle memurun sorumluluğuna gidilebilecektir. Fakat reşit olan yani 18 yaşını dolduran veya evlenme ile reşit olan çocukların ticari faaliyetlerini bildirme yükümlülüğü yoktur.
Bilirkişilik, Tercümanlık yapabilir
Devlet memurlarının atamaya yetkili amirin izni ile mahkemelerde bilirkişi olarak görev yapmaları ve takdir olunan bilirkişi ücretlerini almalarının mümkündür. Bu çerçevede memurların mahkemelerde yeminli tercümanlık yapmaları ve takdir edilen ücreti almalarında da bir engel bulunmamaktadır.
Devlet memurlarınız ek iş yapmasını engelleyen kanunun yeniden gözden geçirilmesi gerekir bence,memur ne yapsın,şu şartlarda 1 değil 5 ek iş yapsa zor geçinir.
devlet memuru bilirkişilik işini mahkeme dışında yapamıyormu yani bir makina teknisyeni bir şirkette veya fabrikada makina mesleği teknisyen olarak bilirkişi olarak çalışamazmı yan bir bilgi verirseniz çok memnun olurum iyi günler
Emrah bey merhaba,
57 sayili Devlet Memurlari Kanununun 28 inci maddesi bu yasagin sinirlarini belirlemeye çalisarak, memurlarin hangi faaliyetlerde bulunabileceklerini ve hangi faaliyetlerde bulunamayacaklarini hüküm altina almistir.657 sayili Kanunun 28. maddesinde ; “Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre(Tacir) veya (Esnaf) sayilmalarini gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz derken 399 sayili KHK’nin 3 üncü maddesinde Bilir kisilik ve hakemlik gibi kanunlardan dogan görevleri yapabilirler.Fakat bunu Esas görevlerine halel gelmemesi ve tesebbüs genel müdürü veya yetki verecegi diger amirlerin uygun görmesi sartiyla yapabilirler
devlet memuru ek iş yapabilirmi serbest oldumu olmadıysa olsun artık
657 sayılı kanunun 28. Maddesi ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağını açıklamaktadır. Son değişiklikler ile bu maddeye bakacak olursak;
“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz,
Nevzat bey öğretim görevlisiyim İnş. Mühendisiyim. Mühendislik bürosu açıp Saat 5 ten sonra serbest meslek icra edebilrimiyim. Projeye imza atabilirmiyim.
Sait bey merhaba,
Devamlı veya kısmi statüde görev yapabilen profesör ve doçentler; sadece devamlı statüde görev yapan yardımcı doçentler; öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi, uzman, çevirici ve eğitim,öğretim planlamacılarının, 2547 sayılı Kanun karşısındaki konumları, çalışma şekline göre farklılık göstermektedir. Ayrıca, bu sayılan unvanların 657 sayılı Kanun ve diğer özel kanunlarda yer alan hükümler karşısındaki durumları da, konuya ilişkin olarak 2547 sayılı Kanunda hüküm bulunup bulunmamasına göre değişiklik göstermektedir.
Öğretim görevlileri 2547 sayılı Kanunun 31’inci, okutmanlar ise 32’inci maddesinde düzenlenmiştir. Kanunda yer verilen düzenlemelerde dışarıda kazanç getirici faaliyetlerde bulunmayla ilgili olarak başkaca bir hükme yer verilmemiştir. Bu halde; 2914 sayılı Kanunun 20’nci maddesinde yer alan; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Buna ilişkin olarak ;
2547 sayılı Kanununu 36’ncı maddesinde (d) bendinde devamlı statüde görev yapan öğretim üyelerinin “en az Devlet memurları için kabul edilmiş olan haftalık çalışma süresi kadar bir süre eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, uygulama ve yönetim görevleriyle üniversite organlarınca verilen diğer görevleri yapmakla yükümlü” olduğu hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, maddede dışarıdan kazanç getirici faaliyette bulunulup bulunulamayacağına ilişkin olarak başkaca bir hususa yer verilmemiştir. Bu nedenle, devamlı statüde görev yapanlar hakkında; 2914 sayılı Kanunun 20’nci maddesinde yer alan; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü gereğince 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ticaret ve Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma Yasağını düzenleyen 28’inci maddesinde ise;”Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç).
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevleri ve özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümler karşısında, öğretim görevlisinin, esnaf veya tacir sayılmalarını getirecek faaliyetler dışında;
a- Kollektif şirketlerde komanditer ortak olabilirler.
b- Üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri ile kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevlerinde bulunabilirler. (Bu ifadeden sadece, ticaret şirketleri arasında sayılan kooperatiflerin yönetim ve denetim kurulları üyelikleri görevlerinde bulunabileceği, diğer şirketlerin yönetim ve denetim kurulu üyelik görevlerinde bulunamayacağı sonucuna varılmaktadır.)
c- Anonim şirketlere ortak olabilirler. (Danıştay Birinci Dairesi, 19.6.1991 tarih ve E.1991/77, K.1991/105 sayılı kararında, bir anonim şirkette kurucu ortak olan öğretim üyelerinin sırf bu sıfatları nedeniyle 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesindeki yasak kapsamında sayılamayacağına karar vermistir)
d- Limited şirketlere ortak olabilirler.
e- Herhangi bir ticaret ve sanayi müessesinde görev alamaz.
Teşekkürler
Nevzat Bey, öncelikle merhabalar.
657 sayılı DMK’nda memurların ticaret yapması yasaklanmış fakat memurların tarım yapması konusu ile ilgili araştırma yaparken;
“Memurun kendine ait arazi üzerinde tarım yapması veya arıcılık, hayvancılık faaliyetinde bulunması yani küçük çiftçilikle uğraşması da yasak kapsamı dışındadır. Memur bu şekilde çiftçilik yapabileceği gibi Ziraat Odalarına kayıt olmalarına da bir engel bulunmamaktadır. Zira 657 SK’nun 28’inci maddesi memurun tacir veya esnaf sayılmasını gerektirecek faaliyette bulunmasını yasaklamakta çiftçi sayılmasını gerektirecek faaliyetlerini yasaklamamaktadır. Çiftçiliğin sonucu olarak memurun ürettiği tarım ürünlerini ham veya mamul olarak satışa sunmasında da bir engel bulunmamaktadır. Ancak bu faaliyetin esnaf sayılmasını gerektirir bir faaliyet kapsamında olmaması gerekir. Yani memur elde ettiği domatesi evinde arızi olarak salçaya dönüştürüp satabilir ancak bunun için bir imalathane kurarsa işletmenin niteliğine göre esnaf veya tacir kapsamına dahil olacak ve yasak kapsamında değerlendirilecektir.”
Şeklinde bir metinle karşılaştım. Memurların tarımla ilgilenmesinde herhangi bir yasal engel yok fakat bu metinde bir yer aklıma takıldı. Memur elde ettiği domatesi evinde salçaya dönüştürüp satabilir deniyor fakat bu satış karşılığında vergilendirme konusunda herhangi bir işlem yapılmamış olmasından dolayı sıkıntılı bi durumla karşılaşmayacak mıyız? Yani şunu sormak istiyorum ürettiğimiz bir tarım ürününü herhangi bir esnafa satmamız durumunda ticaret yapmış sayılmıyor muyuz? Bu durum ticaret kapsamına giriyorsa 657’ye göre sıkıntılı bi durum yaratır mı?
İlginize teşekkür ederim, iyi çalışmalar, iyi günler.
Hakan bey merhaba,
devklet memurları nın ticaret yapamayacağı fakat bir5 ticari şirketin ortağı olabileceği tarım alanında kendi arazisinin ürününü satabileceği ticari teamülden sayılmamış fakat ürettiği ürünü işlemesi ticari faaliyet kapsamında düşünülür yorumu yapan hangi kaynakla yaptı bilmiyorum fakat benim şahsi düşüncem üretilen ürünün direk kooperqatif veya ofislere satılması aşağıda akatrdığım bakanlık görüşüne göre ticari faaliyet sayılmamasına rağmen işlenerek satılması ticari faaliyettir.
Bu konuda 30/05/2007 tarih ve 478 sayılı Hukuk Müşavirliği Görüşü: Bakanlığımız bünyesindeki memurların, tarımsal üretici birliklerindeki faaliyetleri, ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma olarak değerlendirilemeyeceğinden, yönetim kurulu başkanı ve üyesi olmalarında hukuken engel bulunmamaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun “Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı kenar başlıklı 30. maddesinde devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır.” hükmü yer aldığından huzur hakkı alamayacakları belirtilmiştir.
Nevzat Bey, ilginiz ve cevabınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar diliyorum, iyi günler.
Dünya kadar maaş yatıyo ek işe ne gerek var bir eli yağda diğeri balda memurların ek iş neyimize şimdi 🙂
merhabalar nevzat bey,
Konu ile ilgili araştırma yaparken sitenizi buldum ve bazı soruları var cevaplarsanız çok memnun olurum.
Ben 657 ye tabi devlet memuru olarak belediyede calısmaktayım.ayda 1 veya 2 tanearac alım satımı yapıyorum bu zamana kadar 12 tane alıp sattım 2013 şubatta bu işe başladım.bu zamana kadar herbiri 2 tane olmak uzere aracları babamın ve kardeslerimin uzerine lıp sattım.
Şimdi babamın ve benim üzerine şirket kurmak ve babamı müdür yapmak istiyorum bende babamdan aldıgım vekalet ile noterde alım satım yapacagım.
sorularım sunlar:
1.Herbiri 2 tane olmak üzere babama 2 tane kardeslerime 2 ser tane arac aldım ve sattım. u alım satımlardan dolayı geriye dönük vergilendirme veya ceza alırlarmı?
2.”Şimdi babamın ve benim üzerine şirket kurmak ve babamı müdür yapmak istiyorum bende babamdan aldıgım vekalet ile noterde alım satım yapacagım.” Bu tasarım doğrumudur bu şekilde işlem yapmam memuriyetim veya hukuki anlamda bir sorun teşkil edermi?
Mehmet bey merhaba,
sorularınızın cevapları aşağıdadır
1-Bir yıl içerisinde üçten fazla ikinci el araç alıp satan vergi mükellefiyetine sokulur
2-“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz”Bu hüküm tabi olduğunuz 657 sayılı yasadandır vekaleten işlemleriniz sizi tacir sıfatına sokabilir buda kurumunuzda sorun olabilir ayrıca, ticaret yasağına rağmen araç alım satımı yapan devlet memurları vergi idaresince tespit edilip bağlı bulunduğu kuruluşa bildiriliyor
Nevzat hocam evde akvaryumda yetiştirdiğimiz balıkları akvaryumculara yem karşılığı veya para karşılığı satmamızda bir sıkıntı olur mu veya ne şartlarda uygun veya değildir şimdiden çok teşekkür ederim.
Mustafa bey merhaba,
yaptığınız işlem süreklilik arz ederse vergi mükellefiyeti gerektirir
Nevzat hocam, öğretmenin çiftçilik belgesi çıkarmada bir sakınca var mıdır? cevabınız için şimdiden tesşekkür ederim.
Mehmet bey merhaba,
devlet memurunun ticaret yapmasında sınırlamalar ve yasaklar var sadece aile işi tarım konusunda bildiğim kadarı ile sorun yok fakat kurumunuzdan teyit almanızı öneririm
Mrb.hocam.
Sağlik bakanliğinda görevliyim.
Ücretsiz izine iken özel bir şirkette çalişabilirmiyim.Yanitiniz olumsuzsa yaptirimi nedir?
Şimdiden teşekkürler.
Merhaba,
Bakanlıkta devlet memuru olarak çalışıyorsanız özel bir kurumda izinli döneminizde sosyal güvenlik kurumuna bağlı çalışamazsınız çalışırsanız tespiti halinde bağlı olduğunuzu kurumun disiplin yönetmeliği ile muhatap olursunuz