Ana Sayfa / Kanunlar / İş Kanunu / Doğum Borçlanmasında Yargıtay Kararı

Doğum Borçlanmasında Yargıtay Kararı

2055510 sayılı kanunla getirilen doğuma dayalı borçlanma hakkının, kanunun yürürlüğünden önceki doğum olaylarına uygulanmasını engelleyen bir düzenleme bulunmamaktadır. Geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması, bu haktan yararlanılabilmesi için yeterlidir. Bu tip borçlanmalarda, doğum öncesi sigortalılığın herhangi bir süreye tabi tutulamayacağı gözetilmelidir.

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/270 Esas Numaralı, 2011/8973 İçtihat Kararında

Uyuşmazlık, öncelikle 5510 sayılı Kanunun 41/1-a maddesi ile hukukumuzda ilk kez düzenlenen ve kısaca doğuma dayalı borçlanma olarak nitelendirilebilecek borçlanma hakkının, bu düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki doğum olaylarına uygulanıp uygulanmayacağı, doğum sırasında aktif sigortalı olma şartının aranıp aranmayacağı noktalarında toplanmaktadır.

5510 sayılı Kanunun “Sigortalıların borçlanabileceği süreler” başlıklı, 41/1-a maddesinde;

“Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların; Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden iş yerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82. maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.

Sosyal güvenlik hukukunun özel ve kamusal niteliği itibariyle ve 5510 sayılı Kanun da, anılan hükümle getirilen, sigortalıların lehine olan bu borçlanma hakkının, Kanunun yürürlüğünden önceki doğum olaylarına uygulanmasını engelleyen bir düzenlemenin olmaması da gözetildiğinde, 5510 sayılı Kanundan önce meydana gelmiş doğum olaylarına da uygulanabileceğini kabul etmek gereklidir.

Doğum sırasında aktif sigortalı olma şartının aranıp aranmayacağı hususunda ise Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 gün ve 2011/10-311 Esas, 2011/322 Karar sayılı ilamı;

Geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması, bu haktan yararlanabilmesi için yeterli sayılmalıdır. Kadının fiziksel yapısı, doğurganlık işlevi, aile yükümlülükleri ile çalışma yaşamındaki konumu yanında, doğum borçlanmasıyla amaçlanan sonucun tam olarak elde edilebilmesi için, bu tip borçlanmalarda aranan doğum öncesi sigortalılık, herhangi bir süre sınırına tabi tutulmamalıdır. Aksine bir yorum, kanunda bu yönde bir sınırlamanın olmadığı da gözetildiğinde, sosyal güvenlik hakkına bir aykırılık oluşturacaktır şeklindedir.

Hakkında nevzaterdag

Check Also

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi UTTS Taktırma Zorunluluğu Geldi!

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde değişiklik yapılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete ‘de yayımlandı. …

Bir yorum

  1. Nevzat Bey merhaba,

    ilk çocuğumda 16hafta analık + 10 ay ücretsiz izin ve ikinci bebeğimde 16 hafta analık + 6 ay ücretsiz izin kullandım.. Bu dudumda kaç aylık doğum borçlanması için başvuracağım.. Netleştirebilir misiniz.. Ayrıca işten çıkarılmadan önce bu borçlanmayı ödersem kıdem ve ihbar tazminatıma etki eder mi.. teşekkürler..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir