Bir işletmenin kuruluşunda ya da faaliyet dönemlerinde mal ve hizmet üretmek amacıyla gerekli işletme girdilerini sağlamak için her zaman parasal kaynaklara gereksinim duyulur. Bu kaynakların nasıl kullanılacağını belirleyen işlere finansman işlevi denilir.
Bu işlevin etkin biçimde yürütülmesi için öncelikle finansal analizler yapılarak işletmenin likitide durumu, sermaye yapısı, aktifleri kullanma ve karlılık durumu çeşitli rasyolar (oranlar) aracılığı ile saptanmaya çalışılır. Daha sonra elde edilen rasyolardan da yararlanarak finansal planlamaya gidilir. Gelecek dönemin finansal gereksinimleri, kaynaklar, bunların maliyetleri araştırılır. Tahmini bilanço ve bütçeler hazırlanır.[1]
İşletmelerin başvurabileceği üç önemli finansal kaynak vardır. Bunlar:
- İşletmenin ortakları tarafından konulan sermayeyi belirleyen öz kaynaklar (öz sermaye),
- Çeşitli finansal kuruluşlardan faiz karşılığı sağlanan kaynaklar (yabancı sermaye),
- İşletmenin sağladığı karların bir kısmını dağıtmayarak alıkoyduğu kaynaklar vardır ki, buna da oto finansman adı verilir.
İşletmede, ihtiyaç duyulan fonların uygun şartlarda sağlanması ve etkin bir biçimde kullanılmasıyla ilgili faaliyetler olarak tanımlanan, finansman fonksiyonunu yerine getiren finans veya mali işler yöneticisi temel olarak gerekli fonları en uygun şartlarda elde etmek ve en etkin bir biçimde kullanmakla görevlidir. Fon, finansmanın en genel aracı olup, paradan daha geniş kapsamlı terimdir.
Para denilince nakit veya bankadaki vadesiz mevduat kastedilir. Fon ise nakit, vadesiz mevduat, nakde çevrilebilir değerler ve gerektiğinde para gibi görev yapabilecek çeşitli unsurları kapsar.[2]
İşletmelerin amaçlarına ulaşmasında finansman fonksiyonunun önemi her geçen gün artmaktadır. Başka bir deyişle, finansal yönetim, işletme içinde alınan kararların başarıya ulaşmasında en önemli rolü oynayan işletme fonksiyonlarından biridir. İşletmelerin dengeli bir biçimde gelişip, büyüyebilmesi, olumsuz ekonomik şartlar altında varlığını sürdürebilmesi ve işletmelerin amaçlarına uygun finansal kararların verilmesinde finans yöneticisinin katkısı büyüktür.
Finans fonksiyonunun örgütteki yeri işletmelerin küçük, orta ve büyük işletme oluşlarına göre değişiklik göstermektedir. Küçük işletmelerde finans fonksiyonu ile muhasebe fonksiyonu genellikle bir bölümde örgütlenir ve aynı yöneticilerin yetki ve sorumluluğu altındadır. İşletmeler büyüdükçe, finans fonksiyonu için gerekli olan yetki ve sorumluluklar saptanarak bağımsız bir finans bölümünün örgütlenmesine gidilir.
Finansman politikalarının etkin bir şekilde yapılabilmesi için, pazarlama, üretim, personel gibi diğer bölümlerle işbirliğine ihtiyaç vardır. Başka bir ifade ile, finansman yöneticisinin karar alma ve görevlerini yerine getirebilme sürecine, diğer bölümlerdeki yöneticilerin de katılmaları gerekmektedir. Bu bilgileri vermemizdeki amaç ülkemizde sayıları her geçen gün artan kobilerin finansman yönetimindeki yetersizlik nedeniyle biriken sorunlar zaman içerisinde büyüyerek ortaya çıkmakta ve ödeme güçlükleri baş göstermektedir. Pazarlama ve üretimde başarılı iken, finansman yönetimindeki yetersizlik, firma faaliyetlerini sürdürülemez hale getirebilmektedir. Yani cephede kazanılanlar masada kaybedilmektedir. Başarılı finans yönetimine sahip kobilerin olumlu anlamda ayrıştıkları ve sürat le yol aldıkları görülmektedir. O yüzden sadece doğru ürünü üretmek veya çok satmak yeterli değildir. Başarılı olmak isteyen kobi aynı zamanda finansmanını da doğru yönetmelidir.