Teknolojinin hayatımıza girmesi ile birlikte artık bilgiye ulaşmak çok kolay. İnternet üzerinden eğitim setleri, cdler, dokümanlar vb eğitim materyallerine kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Tüm bu bilgiye ulaşma ve satın alma işlemleri de aklımıza bu işlemlerin vergisel boyutunu getiriyor. İnternet’te sorulan sorular üzerinden gelir elde edenler vergiye tabii midir?
Tabi mevcut kanunlarımız bilişim sektörünün vergilendirilmesi konusunda çok açık olmadığı için bu sorunlar ağırlıklı olarak var olan kanunlarımız ile ilişkilendirilerek uygulamalar yapılmaktadır. Bu yazımızda maliye bakanlığının görüşünü esas alarak web sitesi üzerinden soru cevaplayıp bundan gelir elde edenlerin gelir idaresi görüşü olarak neden vergi mükellefi olmaları gerektiğini kanuni kaynakları ile açıklayacağım.
6102 sayılı yeni Türk Ticaret kanunumuzun 11. maddesi 1. fıkrasında “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir” derken, bu işi yapanda “tacirdir” diyebileceğimiz bir tanımlama yapmıştır.
Görüldüğü gibi bu maddede tacir olma şartı olarak iki unsur ön plana çıkmaktadır
- Gelir elde edilecek
- Süreklilik arz edecek
Yine, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret kanunumuzun 15 inci maddesinde.
Esnaf; “İster gezici olsun, ister bir iş yerinde veya sokağın belirli bir yerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri 11’ inci maddenin 2 ‘inci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi” olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan tacir tanımlaması; 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinde,
“Esnaf ve sanatkâr; ister gezici, ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimselerdir.” diye tanımlanmıştır.
Gelir vergisi kanunumuzun 9. maddesinde vergiden muaf esnaf sayılmıştır. Bu madde incelendiğinde internet üzerinden soru cevaplayarak bunun karşılığında bir ücret alanlar bu muafiyetler içersinde sayılmamıştır. Bu konuda Danıştay’ında bir görüşü yoktur.
Yine Gelir Vergisi Kanununun 37’ inci maddesinde her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 11-15-20-53. maddelerine baktığımızda ticari işletme; “gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir şeklinde” tanımlandığı görülmektedir.
Ticari faaliyet ise; bir tür emek – sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin “ticari faaliyet” olma niteliğine etki etmemektedir.
Ancak bir faaliyetin “ticari faaliyet” sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu hükümlere göre, bir web sitesi kurarak bu siteye gelen soruları cevaplamanız halinde, yapılan faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi ve bu faaliyetler neticesinde elde edilen kazancın Gelir Vergisi Kanununun ticari kazançlara ilişkin hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının özelgesi de bu konuda anlattığım bilgileri doğrulayan görüştedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 172 inci maddesi; Ticaret ve sanat erbabı; Ticaret şirketleri; İktisadi kamu müesseseleri; Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, Serbest meslek erbabı ve Çiftçiler bakımından bu kanuna göre defter tutma mecburiyeti getirmektedir. 173 üncü maddede ise, gelir vergisinden muaf olan esnaf defter tutmak mecburiyetinden istisna kılınmıştır. Yine 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 176 ‘ıncı ve 177 ‘inci maddeleri kapsamında, defter tutma mecburiyeti bakımından tacirler sınıflara ayrılarak, azami hadler belirlenmiştir. Web sitesi üzerinden soru cevaplayarak bundan para kazanan kişiler anlattığım gerekçelerden dolayı vergi mükellefi olmak ve kuracakları işletmenin türüne göre şahıs işletmesi olarak gelir vergisine tabi olup işletme defteri tutmak veya tüzel kişi olarak şirket kurup kurumlar vergisi mükellefi olarak kazançları üzerinden vergi vermek zorundadırlar.