Deniz ve hava ticaret filosunun geliştirilmesi ve teşviki amacıyla yapılan düzenlemelerle deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin istisna kapsamına alınmıştır. Bu konuyu düzenleyen KDV Kanununun 13/b maddesi ile deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler vergiden istisna edilmiştir.
87 seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği ile 15 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin istisnalar yeniden düzenlenmiştir. İstisnaların seyrüsefere ilişkin olmak üzere liman ve hava meydanlarında araçlar için ifa edilen her türlü hizmeti kapsadığı açıklanmıştır.
87 sayılı tebliğ ile yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetlerin de düzenleme kapsamına girdiği belirtilmiştir.
88 sayılı tebliğ ile yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler için istisna uygulanmayacağı gerekçesiyle yapılan her türlü tarhiyata ilişkin olarak ortaya çıkan ihtilaftan vazgeçilmesi, yaratılmış ihtilaflarla ilgili olarak Bakanlığın veya vergi daireleri aleyhine verilmiş yargı kararı bulunması halinde bu kararların bir üst mercide dava konusu yapılmaması uygun görüldüğü belirtilmiştir. Katma Değer Vergisi Kanununun 5035 sayılı Kanunla değişik 17/4-ı maddesinde yer alan “Deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlere ilişkin istisna hükmü, 5228 sayılı Kanunla 13 üncü maddenin (b) bendi olarak düzenlenmiştir.
Bu düzenleme sonucunda liman ve hava meydanlarında deniz ve hava taşıma araçları için ifa edilen hizmetler tam istisna kapsamında işlem görecektir. İstisna kapsamına yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler ile araçlar için yapılan seyrüsefere ilişkin her türlü hizmet girmektedir. Bu hizmetlerin liman ve hava meydanı işletmeleri dışında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından ifa edilmesinin istisna uygulaması açısından önemi bulunmamaktadır.
İstisna kapsamına, yük ve yolcuya verilen tahmil, tahliye ve benzeri hizmetler de dâhil olmak üzere, araçlar için yapılan seyrüsefere ilişkin her türlü hizmet girmektedir. Bu hizmetlerin liman ve hava meydanları işletmeleri yanında diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından ifa edilmesinin istisna uygulaması açısından önemi bulunmamaktadır.”
1. Uluslararası deniz ve hava taşımacılığına ilişkin olarak araçlara yapılan akaryakıt, su, kumanya, teknik ve diğer malzeme şeklindeki teslimler aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde vergiye tabi olmayacaktır.
a) Kabotaj hakkının düzenlendiği 20 Nisan 1926 tarih ve 815 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, yabancı bayraklı gemilerin Türkiye içinde taşıma yapma hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle yabancı bayraklı gemilere yapılan söz konusu teslimler “yurt dışındaki bir müşteriye” yapılan teslim niteliğinde olduğu ve gümrük hattı dışında bulunan araca yapıldığında Katma Değer Vergisi Kanununun 11 ve 12/1-a maddeleri gereğince ihracat istisnası kapsamına girmektedir.
b) Uluslararası deniz taşımacılığı yapan yerli gemiler ise “yurt içinde bulunan bir firmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubesi” niteliği taşıdığından bu gemilere yapılan söz konusu teslimler de aynı Kanunun 11, 12/1-a ve 12/2 maddeleri gereğince ihracat istisnası kapsamına girmektedir.
2. Yukarıda açıklanan ve istisna kapsamına giren teslim ve hizmetlere ilişkin işlem veya ödemelerin acenteler tarafından yapılması istisnasının uygulanmasına engel değildir. Acenteler, sayılan teslim ve hizmetlere muhatap olan alıcı ve faydalananların temsilcisi durumundadır. Bu bakımdan işlem ve ödemeler acenteler tarafından yapılsa bile teslim ve hizmetler asıl muhatap olan araçlara yapılmış olacağından istisna kapsamına girmektedir.
3. Katma Değer Vergisi Kanununun 16/c maddesinde, transit, aktarma, gümrük antreposu, geçici depo, gümrük sahası, serbest bölge rejimlerinin uygulandıkları mal ve hizmetler istisna kapsamına alınmıştır. Bu hükme göre, söz konusu rejimler çerçevesinde yapılan yükleme, boşaltma, depolama, tartı ve benzeri hizmetlerde katma değer vergisi uygulanmayacaktır.
İstisna kapsamında işlemleri bulunan mükelleflerin iade talepleri, 84 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde yer alan ihracat istisnasına ilişkin esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır. İade için yeminli mali müşavir tasdik raporu ibraz edilen durumlarda da ihracat istisnası için öngörülen limitler geçerli olacaktır.
İade talebi bir dilekçe ile yapılacak, dilekçeye yüklenilen katma değer vergisi tablosu ile indirilecek katma değer vergisi ve istisna kapsamında düzenlenen satış faturalarının listesi eklenecektir.
İstisna Kapsamı Dışında Hizmetler
Diğer taraftan,
- Konteyner içi bağlama/çözme,
- Konteyner dolum hizmeti,
- Konteyner boşaltma hizmeti,
- Konteyner içi aktarma hizmeti,
- Konteyner tam tespit hizmeti,
- Konteyner muayene/numune alma hizmeti,
- Konteyner tamir hizmeti,
- Konteynere elektrik verilmesi,
- Konteyner temizleme (yıkama-kurutma),
- Konteyner nakliye hizmeti,
- Tartı hizmeti ise 13/b kapsamındaki istisna dışında tutulmuştur.
Kısmi İstisna Kapsamında Hizmetler
Yapılan düzenlemeler ile hizmetlerin bir kısmı tam istisna olarak değerlendirilirken, bir kısmı KDV’ye tabi hale getirilmiştir. Ardiye ve terminal hizmetleri ise kısmi istisna haline getirilmiştir.
Bilindiği üzere, tam istisna kapsamındaki hizmetler için yüklenilen KDV indirim konusu yapılabilirken, indirime konu edilemeyen KDV iade alınabilmektedir. Ancak, kısmi istisnaya konu ardiye, depolama, terminal hizmetleri gibi hizmetler için yüklenilen KDV gider olarak dikkate alınmakta ve indirim ya da iadeye konu edilememektedir. Bu durum hizmet sağlayıcılarının, hizmet üretimi esnasında yüklendikleri KDV’yi maliyet haline getirmektedir. Doğal olarak taşımak istemedikleri bu maliyet fiyatlarına yansımakta, fiyatlarına yansıtamadıkları kısmı ise gelirleri üzerinde azaltıcı bir unsur haline gelmektedir.
Görülmektedir ki, idare taşıma araçlarına verilen hizmetleri 13/b kapsamında değerlendirirken, yüke yönelik verilen hizmetleri kapsam dışında tutmayı amaçlamıştır.